Futbolun dervişi de Perinçek dedi

Futbolun dervişi, dünyanın en yaşlı futbolcusu, Şenol Güneş’in hocası Hatay Yurdakul, 'Doğu Perinçek aday olmalı' dedi

Etkin spor yaşamına 1955’te Erdoğdu’da başladı. Ona göre hayatı iki görev üzerine kuruldu Harita mühendisi olarak çalıştığı Karadeniz’in en ücra köylerine kadar insana dokundu, insan biriktirdi. Bir çok yol ve köprü projesinde onun izleri var. O yılları, ‘ben köylünün çarıklı zamanından, kara lastik zamanından, son sistem ayakkabı giyindikleri zaman kadar ki zamanlarını bilirim." diye anlatıyor. "‘yav nasıl olur sen 77 yaşına kadar aktif futbol oynadın. Bu güç nereden geliyor?’ diye sorarlar. “Güç insanımızdan geliyor. Allah razı olsun. Onların gittim köylerde patatesini yedim, yataklarında yattım, sohbet ettim. O kadar güzel günlerim geçti ki. O çarıklı insanlar, onların canına kurban olayım o insanların. Şimdi özlüyorum onlari.Bahtiyarım mutluyum. Para ne yav. Başkanda da (Doğu Perinçek) bunu görüyorum. Başkan da benim gibi almadan veriyor. Kendimi görüyorum onda. Niye destek vermeyim?”

Hatay Yurdakul efsanesi bölgede, “Doğu Kardeniz’de taşı galdır. Altından yılan Akrep çıkar “Hatay” diye bağırır.”diye anlatılıyor.
“Haraç yemedim ama Allah’ıma şükürler olsun aç kalmadım. Vatandaşlarımızın evinde misafir oldum. Onların yemeklerini yedim. Kırmızı yanaklı evlatlarla, çamurun içinde yetişen, kırmızı yanaklı evlatlarımızla, çocuklarımızla buluştum. Bana sorarsan mutlu bir hayat yaşadım. Bir de Futbol…” Namını tüm dünyaya duyuran Hatay Yurdakul binlerce futbolcuya profesyonellik yolunda rehberlik etti.

FUTBOLCULARIN CAN SUYUNU VERDİ

Futbolu oynadığı kadar, Doğu’da Batı’da onlarca spor kulübünden profesyonel futbolcular çıkardı.

Onlardan biri de 1967 ‘de Erdoğduspor’un kaptanı iken, taştan kalelerle yapılan bir maçta izlediği Şenol Güneş’ti. Ona ‘Sen bir gün Milli takımın kalesini koruyacaksın.”dedi. Güneş’e lisans çıkartıp Erdoğduspor’un kalecisi yaptı. Onunla aynı formayı giydi.

Bir lokma, bir hırka futbolun adeta dervişliğine soyunan Yurdakul, yıllarca büyük saha maçlarında saha komiserliği yaptı. Iğdırspor ve Tuncelispor’u çalıştırdı. . “Tunceli’de nasıl yaptın?” diyorlar? “Hayatımın en iyi günleri orada geçti.” diyorum. Hala Tunceli Diyarbakır Bingöl Bitlis’ten sporcularım ararlar beni. Aradıklarında ben onları zannediyorum her biri hala 20 yaşında. Gelmişler 60 yaşına."

2000 yılında yerleştiği Antalya’da köşesine çekilmek yerine Bordo Mavili Antalya Trabzonsporlular kulübünü kurdu. Evinin yanında ki boş arsayı kireç tozuyla çizerek, antrenman sahası yaptı, eski bir barakayı soyunma odası yaptı. Kulübün tek geliri ise kendisinin emekli maaşıydı.

Yalnız Karadenizli aileler değil, Doğu ve Güneydoğu’dan gelen dar gelirli ailelerin çocukları onun öğretilerinden geçti. Amatör ligde bir gelecek umudu taşıdılar. Yanı başlarında hep futbolun çınarı, Hatay Hoca’yı buldular.

İmza çadırının yanı başında yürüttüğümüz neşeli sohbette göğsünde ki bordo mavi armayı göstererek, “Ben Trabzon sporluyum, kizım ha bu Tarbzon sporu almanuz lazim. Biz inat insanlarıyız. Bana derler ki sen Karadenizli misin? Derim yok. Trabzonluyum. ‘İyi de Trabzon Karadeniz’de değulmi?’ ‘Olsun Tirabzon ayrıdur. Rusya’da Karadeniz’de, bana ne.’ diyerum.”

1938’de doğduğu gün Hatay Vatan toprağına katılmış. “Rahmetli babam da Hatay goymuş adımi. Milliyetçiydi babacuğum Allah rahmet eylesin. Anacuğum bizi binbir emekle yetiştirdi. Yiyecek bulamıyorduk. Ot topluyorduk, okula giderken Kur’an hakkı için karda yalın ayak yürüyorduk.”

79 yaşına kadar binlerce futbolcu yetiştiren Hatay hoca’nın hala lisanslı kadınlı erkekli 300 futbolcusu var. Ona göre, amatör takımlar futbolun çekirdeğini oluşturuyor. Amatörü olmayan futbol dışarıya bağımlı olmaya mahkum.

“Yıllarımı futbola verdim, futbolcu yetiştirdim. Şimdi profesyonel futbol takımlarının ‘alt yapıları’ var. Amatörlük bitti Türkiye’de. Ben ömrümü amatöre hizmet ederek geçirdim. Dünyanın şu anda oynayan en yaşlı futbolcusuyum. 77 yaşıma kadar oynadım. Baktım kimse kıymetimi bilmiyor. Bıraktım futbolu. Heykelimi de dikmediler.

Hatay Yurdakul, ülke meselelerini ve Doğu Perinçek’in mücadelesini yakından izliyor.

“Darbeler yaşadım. Hepsinden ülkemiz zarar gördü. Ama insanımız artık kültürlü. O yüzden bu ülkeye hiç bir şey olmaz.

“Doğu Perinçek ne diyor? Vatan diyor. Bir de Vatan Partisi bu. Başta Vatan geliyor, sonra bayrak geliyor, sonra da Milletimiz. Milletimiz içinde bu ülkeye zararlı olanı biz bağrımıza basamayız. Onları da yola getirmeye gayret etmemiz lazım. Yani, anlasınlar bu insanların her şeyi bildiğini, iyi yetiştiğini. Türk Milletini asla kandıramazlar. Ben politikacı değilim ama ülkeme yararlıysa insan, ona seve seve gider oyumu veririm. İsmi üstünde Vatan Partisi, niye vermeyeceğim yani? Gerek Rusya’da gerek Çin’de ülkemiz için faydalı olan girişimleri yapıyor, aracılıkları yaptı. O zaman niye kendisini desteklemeyelim ki? Takip ediyoruz yani. Futbol dedik te politikanın dışında değiliz, okuyoruz her şeyi. Biz doğrunun peşindeyiz. Bizim için Türkiye Cumhuriyeti insanları, şu güzel vatanda, güzel insanlarımız, güzel bayrağımızın altında mutlu günlere ulaşacağına kesinlikle inanıyorum. “

“Politikacıların hepsine saygı duyarım. Futbolcularımla hepsini ağırlarım. Bu ülkeye hizmet eden insanlara saygımız hürmetimiz sonsuzdur. Ama şu anda da gayet iyi görüyorum başkanımızı. (Doğu Perinçek) Ülkemizin dışarıda tanıtılması için var gücüyle uğraşıyor. Belki yüzde 50, yüzde kırk oyu yok ama, bu demektir ki, bu diğerlerini teşvik ediyor. Bak ben geliyorum dikkat edin diyor. Bu çok önemli bir şey. Onları da kamçılıyor yani. Görevinizi yapın diyor. Futbolda da böyledir. Kendine güveniyorsan gir idare heyetine neden yönetimin arkasından konuşuyorsun diyorum. İdare heyetine gir, konuşma hakkın olsun, politikaya gir konuşma hakkın olsun. Girmiyorsun bir de atıp tutuyorsun.”

Geçen bir kızıma rastladım, kucağında çocukla arabada yer veriyor. 'Hocam ben senin kadın takımında top oynuyordum.' dedi. 'Sen gene otur benim gızım. Ben gencim.' dedim. Ben bu güzelliklerin içinde yaşadım. Dolayısıyla istiyoruz ki ülkemizde de güzellikler olsun. Perinçek gibi insanlar çıksın, sahip çıksın bu ülkeye. Dışarıda da bizi temsil etsin. Cumhurbaşkanına da saygı duyuyorum, CHP’ye de saygı duyuyorum, ama en iyisini yapmaya baksınlar. Tıpkı Doğu Perinçek gibi.”

Sonraki Haber