Gabon'dan Kanada'ya 62 milletten insan İstanbul'a geliyor! Suudiler tek inşaat değil üretim için de geliyor
Suudi Arabistan'daki milyar dolarlık fırsatın dış fonların akmasıyla trilyonlara çıkacağına işaret eden KÖİ Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Aydın, 'Sadece inşaata bakmayalım. Dev projeler sürerken birçok ihtiyaç olacak. Buradan tedarik edilebilir. Suudiler Türk şirketlerine ortak olmak istiyor' dedi
Kamu Özel Sektör İş Birliği (KÖİ) Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın, 50’den fazla ülkeden profesyonelin katılımıyla, 5-8 Mart tarihlerinde toplanacak İstanbul PPP (KÖİ) Haftası öncesi ekonomi medyası ile bir araya geldi.
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) koordinasyonunda düzenlenen ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel Merkezinde yapılan bilgilendirme toplantısında Gabon'dan Kanada'ya kadar 62 milletten katılımcının KÖİ tecrübesini öğrenmek üzere İstanbul'a geleceği bildirildi. 2015'ten bu yana KÖİ Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen etkinlikte; bürokratlar, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, firma yetkilileri, akademisyenler, öğrenciler ve sektör profesyonelleri yanı sıra; altyapı firmaları, uluslararası kurumlar ve mega proje temsilcileri olmak üzere 300’den fazla davetlinin KÖİ modelini tartışacağını belirten Dr. Aydın, “Katılımcılar arasında, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomi Komisyonu KÖİ Bölümü Başkanı Toni Bonnici, Suudi Arabistan Ulusal Özelleştirme ve Kamu Özel Sektör İş Birliği Merkezi CEO’su Mohannad Basodan ve Dünya KÖİ Uzmanları Birliği Başkanı Ziad Alexandre Hayek de bulunuyor.” bilgisini aktardı.
GÜMRÜKLERDE KOLAYLIK YAPACAKLAR
Dünyanın gözü şu sıralar milyarlarca dolarlık yeni şehir projeleri açıklayan Suudi Arabistan'da. DEİK/ PPP Komitesi Başkanlığı görevini de ifa eden Dr. Aydın, geçen yıl Suudi Arabistan Ulusal Özelleştirme ve Kamu Özel Sektör İş Birliği (KÖİ) Merkezi Danışma Kurulu Merkezi Danışma Kurulu'na seçildi. Bu noktada Suudi Arabistan'daki dev projelerden Türk firmaların nasıl daha fazla pay alabileceği üzerine çalıştıklarını, İstanbul KÖİ Haftasına da Suudi Arabistan'a özel oturumun yapılacağını kaydeden Dr. Aydın, ayrıca bu ülkenin KÖİ Merkezi Başkanı'nın da İstanbul'a geleceği bilgisini paylaştı. Dr. Aydın, şunları aktardı: “Suudi Arabistan 2030'a kadar 500 milyar dolarlık proje açıkladı. Şu anda kendi kaynakları ile gidiyorlar ama uluslararası finansman akarsa bunu 10 ile çarpın. İstanbul KÖİ Haftası'nda bire bir görüşmeler ayarladık. Halihazırda bir oluşum var; Limak 1-1.5 milyar dolarlık iş aldı. Tekfen iş yapıyor. Yapı Merkezi demiryolları ile ilgili bir görüşme yaptı. Proje bazlı ilerlemeler var. 2017'ye gittiğimizde bir Kaşıkçı hikayesi var. Hikaye biraz deprem üzerine ilişkileri yeniden kurmak gibiydi. Ama gelişiyor geçenlerde bin 200 kişi geldi. Suudi Arabistan ile vize kalktı. Şengen varsa sorgusuz sualsiz gidiyorsunuz. İşleri engelleyen bir durumdu şimdi bu aşıldı. Gümrükler meselesi gündemde. Orada kolaylık yapmak istiyorlar. Çünkü Dubai serbest bölgeden mal gümrüksüz geliyor.”
RİYAD'I MERKEZ YAPMAK İSTİYOR
Suudi Arabistan'ın bütün Ortadoğu'nun merkezi olmak istediğini anlatan Dr. Aydın, şu detayları verdi:
“Suudi Arabistan, çok uluslu şirketlerin genel merkezleri Riyad'da değil ise iş vermiyor. Bu şirketlerden 20-25'i taşındı. Fransa'nın karayolları şirketi özelleşti ve 2 bin çalışanı var. Merkezini buraya aldı. Büyük rekabet var. Kimse kollarını açıp gelin diye beklemiyor. Suudi Arabistan pazarının sunduklarını anlamaz ve kamu ile STK'lar özelinde aradaki engelleri kaldıracak çalışmaları yapmazsak hava cıva konuşuruz. Sonuçta paran varsa kuralı koyarsın; hiçbir ülke 500 milyar dolarlık proje açıklama imkanına sahip değil. Türk şirketler Suudi Arabistan'da en iyi ortağı nasıl bulacağına çalışmalı. Suudi Arabistan'da akıllı olmak lazım; görünenden daha büyük pazar var. Kamyonlar çalışıyor, kamyon lastikleri eskiyor, civatası gevşiyor... Türk üreticilere yatırım yapıp; gel kapasiteni büyütelim, ortak olalım diye gelebilirler ve istiyorlar. Ticareti iyi biliyorlar. Önümüzdeki dönem standartlar meselesi gündeme gelecek. Pazarda İngiliz ve Amerikan şirketleri var. Sadece bunlardan veya Çinliler'den tedarik sağlamayacaklar. Bizden de almak istiyorlar. Türk şirketler uluslararası ortaklıklar da yapmalı. Arap Yarımadası'nda meltem yok; rüzgar sert ama hamsi de çok! Büyük şirketlerin kapasiteleri dolduğunda taşeronluk alınabilir. Suudiler'de çok iyi finansman yapısı olan şirketler var bunlarla Afrika'ya açılabiliriz. Bir beş yıl sonra bir Suudi ve bir Türk şirketin Somali'de iş yaptığını göreceğiz. Suudiler ve Birleşik Arap Emirlikleri Orta Asya'da da enerji işlerinde varlar.”
'FAİZLER REKABETÇİ OLDUĞU SÜRECE YATIRIM GELMESİ ZOR
Küresel çatışmaların yatırım projelerinin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu dile getiren KÖİ Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Aydın, “Bir problem de para politikalarındaki istikrar. 2024 hemen sonuca ulaşılabilecek bir yıl değil. Enflasyon para politikasını tehdit ettiği sürece... Yatırımcı için en güvenli liman ABD'deki faiz getirisi. Uluslararası yatırımın buraya gelmesi ABD'deki faiz gelirleri rekabetçi olduğu sürece zor. ABD sıyrılırsa bir genişleme olabilir. Ben finansman açısından çok iyimser değilim ama krizlerin bir süre sonra çözülmeye ihtiyacı var. En önemli konu küresel çatışmalar.” diye konuştu.
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM KUZEY GÜNEY SAVAŞI...
KÖİ modelinin iklim krizi ile mücadelede yerel yönetimlere projelerini hayata geçirmeleri konusunda bir kapı açtığını anlatan Dr. Eyüp Vural Aydın, şu görüşleri dillendirdi: “Şehirlerde yüzde 99 kötü hava soluyor. Finansman da artık küresel iklim değişikliğine bağlı. Yaptığınız işleri buna göre yapmadığınızda finansman bulmanız zor. KÖİ projeleri yeşillenmezse finansman bulamayız. İklim değişikliği ile ilgili, yerel yönetimlerin küçük projeleri sağlaması lazım. Belediyelerin KÖİ yapmasının önündeki engelin kalkması önemli. Ben bir belediye başkanı olsam iklimle ilgili birçok proje başlatırdım. Küreselde sadece bu konuşuluyor. Bizim ülke olarak bir yıl belirlememiz lazım; mesela 2025 küresel iklim krizi ile mücadele yılı gibi. Önümüzdeki 20 yılın savaşı kuzey güney savaşı; az gelişmiş güney, çok gelişmiş kuzeye akın edecek. O yüzden güneyi nasıl geliştiririz ki önüne geçelim diye çalışıyorlar.”
İGA'NIN KİRASI GARANTİLERİ KAPATIYOR
Türkiye'nin KÖİ anlamında bir laboratuvar olduğunu ve İstanbul'daki haftaya bu kadar ülkeden katılımcının gelmesinin nedeninin bu tecrübeyi öğrenmek olduğunu belirten Dr. Eyüp Vural Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mesele inşaat değil. Onun standardı belli. Herkes yapabiliyor. Ama hem kamu hem de özel sektörün yani çıkarları farklı olan iki kesimin bir arada nasıl iş yapabildiği, bu projeleri nasıl işletebildiğini öğrenmek için geliyorlar. Bu iş yumurta ve taşları aynı sepette taşımak gibi. Kamu hizmetinin nüvesinde insan var. Hiçbir proje mükemmel değil. Zaman göre ihtiyaçlar oluyor. Örneğin; Kuzey Marmara Otoyolu. Elektronik ortamda geçiş ücreti kesildiği için her gün bin tane siber saldırı alıyor. Bu tespit edilince sözleşmede olmasa da siber güvenlik hizmeti alınmaya başlandı. Bu bir örnek bile benzer projeler için bir deneyim. Türkiye kamu hastaneleri ile sağlıkta dünyaya örnek oldu. Bunun yanında Yavuz Sultan Selim Köprüsü 2028'de kamuya geçecek. Burada hizmet aksamadan bu nasıl sağlanacak. Bu da bir deneyim. Hep kamunun ödediği garantilerden söz ediliyor. Sadece İstanbul Havalimanı'ndan elde edilen yıllık gelir diğer projelerin garantilerinin aşağı yukarı dörtte üçünü (İGA 33 milyar lira ödüyor; diğer garantiler 43-44 milyar lira) karşılıyor ki diğer gelir getiren projeler de var.”