Gazeteci Serdar Sarıdağ Beşiktaş'ın müthiş çıkışını Aydınlık'a değerlendirdi: İyi ki para yok!

Beşiktaş,Sergen Yalçın önderliğinde şampiyonluk deparına kalktı.Önceki akşam Galatasaray'ı da yenen siyah-beyazlılar iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Beşiktaş'ı yıllardır yakından takip eden Serdar Sarıdağ; yaşanan maddi problemlerin Beşiktaş'ın öz kaynaklarına dönmesi ile sonuçlandığını söyledi

2020-2021 sezonuna birçok problemle giren Beşiktaş, eylül ve ekim aylarında adeta doğum sancıları çekti. Temposuz, kısır futbol Avrupa kupalarına erken veda ve Süper Lig'de puan kayıpları ile birleşince siyah-beyazlı taraftarlar büyük hayal kırıklığı yaşadı. Sergen Yalçın idaresindeki Beşiktaş, kasım ayı ile birlikte ivmelenmeye başladı. Yalçın, önce kadroda bir iskelet oluşturdu, takım içerisindeki roller keskinleşti, bireysel performanslar arttı, tempo ve pozisyon zenginliği öne çıktı. Ardından gelen galibiyet serisi, Kara Kartalların zirveye uçuşunu başlattı. Lider Beşiktaş, gün itibarıyla Süper Lig'in en büyük şampiyonluk adaylarından biri haline geldi. Beşiktaş'ı yıllardır yakından takip eden usta gazeteci Serdar Sarıdağ'ın görüşlerine sık sık spor sayfamızda yer veriyoruz.

Sarıdağ, bir önceki röportajımızda teknik direktör Sergen Yalçın'ın genç futbolculara duyduğu güvene vurgu yapmıştı. O gençlerden ikisi, Ersin Destanoğlu ve Rıdvan Yılmaz, artık Beşiktaş'ın ilk 11'inin değişmez oyuncularından.

'HİKAYENİN YAZARI SERGEN YALÇIN'

  • Beşiktaş, kabus gibi başlayan sezonda yaklaşık iki buçuk aydır müthiş bir hikaye yazıyor. Son olarak Galatasaray'ı mağlup ettiler ve bir büyük

maçı daha kayıpsız atlattılar. Beşiktaş'ta değişen sizce nedir? Bu ivmeyi sağlayan etken ya da etkenlerden bahseder misiniz?

Beşiktaş en önemli değişimi milli maçlar nedeniyle lige verilen arada yaşadı. O araya Beşiktaş'ın ligdeki bay haftası da denk gelince siyah-beyazlı takım üç haftalık bir kamp dönemi geçirmiş oldu. PAOK maçı nedeniyle sezona en erken başlayan takım olan Beşiktaş, bundan dolayı sezon öncesi yüklemelerini yapamadı. Daha doğrusu yapmadı. Çünkü ciddi sakatlıklar yaşanabilirdi... Ne zaman o üç haftalık dönemde kampa girildi, Beşiktaş ondan sonra bir toparlanma süreci yaşadı. Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarından alınan iyi sonuçlar da takıma ayrı bir hava getirdi. Tüm bunları bir araya getirdiğinizde ortada bir başarı hikayesi görüyorsunuz. Bu hikayenin yazarı kim diyecek olursanız, cevap olarak karşımıza Sergen Yalçın çıkıyor.

  • Şampiyonluk yarışında büyük bir olasılıkla Beşiktaş ile Fenerbahçe'nin çekişeceğini söyleyebiliriz. Sarı-lacivertliler bu sezon şampiyonluk için

tüm maddi riskleri alıyor, Mesut Özil de imzayı atmak üzere. Başkan Ali Koç tabiri caizse "gemileri yaktı" diyebiliriz. Beşiktaş'tan 5 Şubat'a kadar transfer hamlesi bekliyor musunuz? Takviye için en doğru mevki sizce neresi olur?

Geride kalan haftalara baktığınızda, Beşiktaş'ın transfere ihtiyacı yok gibi gözüküyor. Lakin ligdeki takım sayısının artması nedeniyle şubat ayında da yoğun bir maç takvimi, kulüplerimizi bekliyor. Bu nedenle sayısal anlamda bazı bölgelere transfer yapılabilir. Sergen Yalçın bir stoper ve bir forvet istiyor. Fakat her defasında "şartlar uygun olursa" diyor. Nedir bu şartlar? Bütçe ve transfer limiti. Yönetim bu şartları zorlamaya çalışıyor.

'TRANSFERDE HAVA MASADA DEĞİL SAHADA ATILIR'

Her zaman şunu söylerim. Transferde hava, masada değil sahada atılır. Yakın tarihimizdeki en net örnek ise Falcao transferi. Bana gelen bilgilere göre Beşiktaş yönetimi, havalimanını dolduracak transferleri değil, scoutların izlediği isimleri listesine almış. Mesut Özil elbette çok klas bir oyuncu ama Beşiktaş'ın mali şartları o derece pahalı isimleri alacak durumda değil. Fakat ister transfer olsun isterse öz kaynak sayesinde gelen futbolculara forma vermek olsun, böylesine durumlarda yakalanan başarılar, genelde paranın olmadığı dönemlere denk geliyor. Keşke para varken de planlı bir şekilde hareket edilse...

  • Sizle son söyleşimizde, teknik direktör Sergen Yalçın'ın genç kaleci Ersin Destanoğlu ve genç sol bek Rıdvan Yılmaz'a duyduğu güvenden

bahsetmiştiniz. Bu iki oyuncu da aradan geçen sürede ilk 11'in değişmezleri haline geldi. Beşiktaş'ın geleceği olan bu oyuncular hakkındaki yorumunuzu rica ediyorum.

İşte bu sorunun cevabı, ikinci soruya verilen cevapta gizli. Soruya soruyla karşılık verelim. Beşiktaş'ın maddi durumu çok iyi olsaydı kalede Ersin ve Utku olur muydu? Sergen Yalçın, Karius gittikten sonra yönetime "Madem para sorunumuz var o zaman kaleyi bu iki gence teslim edelim, bütçemizi başka mevkilerde harcayalım" demişti. O dönem yönetim, bu duruma çok şaşırmıştı. Çünkü ciddi bir riskti.

SERGEN YALÇIN'IN GENÇLERE DUYDUĞU GÜVEN

Sergen hoca bu isimlere güveniyordu. Sergen Yalçın Fenerbahçe maçını kazanırken kalede Utku'ya, Galatasaray maçını kazanırken kalede Ersin'e forma verdi. Herhalde Türk futbol tarihinde böylesine bir durum çok yaşanmamıştır. Rıdvan Yılmaz'a gelecek olursak, bir sene önceki bonservis bedeli ile şu anki bedel arasında inanılmaz bir fark var. Sergen Yalçın, onu oynatmadığı dönemlerde çok eleştiri aldı ama bazen bu genç futbolcuları bazı maçlarda oynatmayarak da kazanabilirsiniz. Bu işin psikolojik tarafı da çok önemli. Bu sene kazanılan Fenerbahçe ve Galatasaray derbilerinde sol bekte Rıdvan Yılmaz vardı. Ben Beşiktaş'ta yönetici olsam şu açıklamayı yapardım: İyi ki paramız yok.

Sonraki Haber