Gaziantep’te Üretim Devrimi Kurultayı

Kurultayda konuşan üretici temsilcileri, tarımsal üretimin merkezi olan köylerde nüfusun azaldığını bu yüzden de ithalatın arttığını belirttiler. Tarıma daha çok kaynak aktarılması çağrısı yapan üreticiler, bölgesel planlama çağrısı yaptılar.

Ekonomide yaşanan sorunların ‘Üretim Devrimi’ programıyla aşılacağını açıklayan Vatan Partisi, kurultaylarını sürdürüyor. Gaziantep’te 108’incisi toplanan Üretim Devrimi Kurultayı’na çok sayıda üretici katıldı. Üreticiler, ülkenin üretmekten başka çaresi olmadığını belirttiler, desteklerin artırılarak üretimi teşvik etme çağrısı yaptılar.

Vatan Partisi MKK Üyesi ve Ulusal Strateji Merkezi (USMER) Başkanı Şule Perinçek’le birlikte Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, Ziraat Odaları Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit ve Gaziantep Sayacılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkan Vekili Süleyman Ceylan’ın konuşmacı olduğu kurultayı Vatan Partisi Yerel Yönetimler Bürosu Başkanı Cafer Sincer yönetti.

‘KÖY NÜFUSU AZALIYOR’

Gaziantep Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, üretimin önündeki sorunların kaldırılması gerektiğini belirtti.

“Köylerde gençler dışarı, yaşlılar mezara gidiyor” diyen Türkman, köylerde yaşayan nüfusun 2021 yılında yüzde 3 azaldığını, köylerde genç kızların ‘şehirde yaşamak kaydıyla oğlunuzu alırım’ dediğini ifade etti.

Tarım kanununa göre, tarım ve hayvancılıkla uğraşan kırsal kesime bütçenin yüzde 1’i oranında destek verilmesi gerektiğini belirten Türkman, “2021 yılı Türkiye’nin GSMH’sı 7,2 trilyon, 2022 yılında da tahmini 13 trilyon olacak. Bunun yüzde 1’i 130 milyar lira civarında bir para yapıyor ama açıklanan destek rakamı 29 milyar lira” dedi.

‘İTHALATA DEĞİL ÇİFTÇİYE VERİLSİN’

Türkman, mera alanlarının sanayiye ve konut alanlarına tahsis edildiğine dikkat çekerek, “Hayvancımız ne yapacak? Sonuç olarak üretim azaldıkça ithalat artıyor. İthalata verilen para kendi çiftçimize verilse, o insan köyünde üretecek, üretim artacak, bolluk olacak, şehre daha çok ürün gelecek, şehirde yaşayan da gıdayı uygun fiyata alacak. Üretmekten başka çaremiz yok” diye konuştu.

‘HAZİNE ARAZİLERİ ÇİFTÇİYE VERİLSİN’

Gaziantep Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı ve Şehitkamil Ziraat Odası Başkanı Cuma Yiğit de planlamaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Yiğit şöyle konuştu:

“Üretim olmazsa hele hele tarım olmazsa hiçbir şey olmaz. Gaziantep tarım bölgesi ama kuraklık sorunu yaşıyoruz. Çiftçimizin işinin kolaylaştırılması gerekiyor, üretmeye teşvik edilmesi gerekiyor. Çiftçinin ÇKS destekleme dosyaları var, onlar ziraat odalarına verilmeli ki çiftçinin işi kolaylaşsın, çiftçiyi doğru yönlendirilebilsin. Çiftçi kendi kafasına göre tarım yapıyor bu da zarar etmesine sebep oluyor. Bölgesel olarak tarım politikası olmalı, planlama yapılmalı. Stokçunun eli, çiftçinin üzerinden alınmalı. Çiftçinin ürün satma derdi olmamalı. Köylerde hazine arazileri var, bu araziler köylerdeki çiftçilere verilmeli ki orada üretim yapılsın.”

“Çiftçiyi tarlaya küstürmeden, desteğini arttırarak üretmeye teşvik etmek zorundayız” diyen Yiğit, taban fiyatı belirleyen heyette bir tane çiftçi temsilcisi olmamasını da eleştirdi.

‘ÇÖZÜM KAMUCU EKONOMİDE’

Gaziantep Sayacılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkan Vekili Süleyman Ceylan da Cumhuriyetin ilk yıllarında üretimde devrim yapıldığını anlattı, bugün de çözümün oralarda olduğunu ifade etti. Ceylan şöyle devam etti:

“1929 yılında yaşanan kapitalizmin buhranından etkilenmeyen iki ülke var, biri toplumculuğu ilke edinmiş Sovyet Rusya, diğeri ulusal devrim yapmış genç Türkiye Cumhuriyetidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin önünde iki seçenek vardı, ya batının istediği ekonomik yolu deneyecekti ki o zaman istiklal savaşının bir önemi kalmayacaktı. Ya da ağır sanayi kalkınmasına dönük, devletçi, kamucu, halkçı bir ekonomi politiği izleyerek tam bağımsızlığı müdafaa edecekti. İkinci yolu seçerek 15 yılda birçok ülkeye model olacak, kamu iktisadi teşekkülleri devlet kontrolünde geliştirildi. Ulaştırma, demir yolları, milli eğitim, sağlık, ziraat, sanat, iktisadi işler, bayındırlık, tarımsal endüstri, ağır sanayi devlet düzenine alınarak kalkınma yapıldı. Mali kaynak yaratmak için Türkiye İş Bankası ve Türkiye Sanayi Maden Bankası, Sanayi ve Kredi Bankası, tarımsal üretimi arttırmak için Ziraat Bankası kuruldu. Ekonomiyi millileştirme ve kamulaştırma hamleleri yapıldı. Aşar vergisi kaldırılarak üreticinin önü açıldı.”

Ayakkabı üretiminde Çin’in dünyanın bir numarası olduğunu Türkiye’nin de ilk onda yer aldığını belirten Ceylan, “Sektör olarak ihracatta bir numarada Rusya var. Rusya ile bir sorun yaşarsak sektörümüz için de Türkiye için de pekiyi olmaz” dedi.

USMER BAŞKANI ŞULE PERİNÇEK: ÜRETİMİ PLANLAYACAĞIZ

Kurultayda Vatan Partisi’nin çözümlerini anlatan Vatan Partisi MKK Üyesi ve USMER Başkanı Şule Perinçek, “Tarladan fabrikaya kadar süreci planlayacağız. Eğitim sistemi de bu açıdan baştan tasarlanacak, planlanacak” dedi.

“Tarıma darbe vuran yasalardan biri Bütünşehir Yasası, değiştirilmesi gerekiyor. Mera Yasası ve Hal Yasası yeniden gözden geçirilmeli. Tarımda katma değeri arttırıcı önlemler alınmalı. Tarım sanayii desteklenmeli, modernleştirilmeli” diyen Perinçek, şöyle devam etti:

“Üreticimizi nasıl baş tacı ederiz? Bilim insanımız da var iş insanımız da var. Üretimde kadın emeğinin seferber edilmesi de çok önemli, yedirmesini üretmesini bilen insanlardır kadınlarımız, onların ücretlendirilmesi gerekiyor. Sigorta desteği gerekiyor, aile işletmelerinde çalışıyorlar ama emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Kooperatifçilik desteği ve eğitim gerekiyor. Tarladan fabrikaya kadar bu süreci planlayacağız. Eğitim sistemi de bu açıdan baştan tasarlanacak, planlanacak.”

KAYNAKLAR ÜRETİME

Üretici ve sanayicinin baş tacı ilan edilmesi için karar ve irade gerektiğini vurgulayan USMER Başkanı, “İlacını üreten, savunma sanayisini bilen, hayvanın gübresinin değerini bilen uzmanlar yetiştireceğiz. Toprağa eli değen, göbeği fıstık ağacının altında kesilen üreticilerle kader birliği eden bilim insanlarının milli iktidarı olacak ki o iktidar çözüm bulsun” dedi.

İLK İŞ NATO’DAN ÇIKMAK OLMALI

Kaynakların doğru yere aktarılması gerektiğini de belirten Perinçek, “Üreticinin hizmetinde bankacılık sistemi kuracağız. Yurt dışına giden kıyı bankalarında milyarlarca paramız var. O tasarruflar bizim tasarruflarımız, onları getireceğiz. El koyacak değiliz, ‘yatırım yap, istihdam sağla, sen de kazan Türkiye de kazansın’ diyeceğiz” diye konuştu.

Komşularla ilişkilerin önemini de vurgulayan Perinçek şöyle devam etti: “Komşularla iyi ilişkiler kurarak mülteci meselesini de çözeceğiz. Sorunu mayınlarla değil o alanı tarıma açarak çözeceğiz. Uçak düşürmeyeceğiz. Türkiye’nin altın fırsatlarını göreceğiz. Bu fırsatları değerlendirecek kararlar alacağız ama bu kararlar siyasi iradeyle alınabiliyor. Yakında Rusya ile birlikte bu fırsatları konuşmak üzere toplantılar düzenleme kararı aldık. Vatan Partisi bünyesindeki Görev Holding ve Rusya’dan gelecek heyetle birlikte toplantılar için kentleri belirliyoruz. Bence Gaziantep de onlardan biri olmalı. Üretmek için mazot mu lazım? İki adım ötemizde İran’da mazot 25 kuruş. ABD’nin NATO’nun yanına geçerek üretim yapamayız. Bizi üretmekten vazgeçiren onlar değil mi? İlk iş NATO’dan çıkmak. Türkiye’yi darbe ve cinayetlerden, terörden kurtarmalıyız, evlatlarımız can vermesin, üretsin, üretsin.”

Sonraki Haber