Gazze'de UNRWA krizi: Filistin davasını tasfiye etme girişimi

UNRWA'nın HAMAS'ın düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu'na karıştıkları iddia edilen 12 personeli hakkında soruşturma başlattığını açıklamasının ardından fonları durduran ülkeler kervanına ABD, Avustralya ve Kanada'dan sonra İngiltere, Almanya, İtalya, Hollanda, İsviçre ve Finlandiya da katıldı. Ancak İrlanda ve Norveç, UNRWA'nın Gazze'de yerinden edilmiş ve acil yardıma ihtiyaç duyan Filistinlilere yardım etmek için hayati önem taşıyan çalışmalar yaptığını söyleyerek kuruma desteklerini sürdürdüklerini ifade etti.

'ONBİNLERCE İNSAN CEZALANDIRILMAMALI'

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres cumartesi günü yaptığı açıklamada, "Endişeleri anlamakla birlikte - bu suçlamalar karşısında ben de dehşete düştüm - katkılarını askıya alan hükümetlere en azından UNRWA'nın faaliyetlerinin devamlılığını garanti etmeleri çağrısında bulunuyorum." dedi.

İddialar sebebiyle UNRWA'nın desteğiyle hayatta kalan onbinlerce insanın cezalandırılmaması gerektiğini ifade eden Genel Sekreter, BM'nin soruşturduğu suçlamalarda 12 UNRWA çalışanının adının geçtiğini doğruladı. Guterres, bunlar arasında 9 kişinin işten çıkarıldığını, bir kişinin savaş sırasında öldüğünü ve diğer iki kişinin de "kimliklerinin açıklığa kavuşturulmakta olduğunu" söyledi.

'TÜM GAZZE'YE YAPTIRIM SORUMSUZCA'

UNRWA'nın Genel Komiseri Philippe Lazzarini cumartesi günü yaptığı açıklamada fonların askıya alınması kararını “şok edici” olarak nitelendirdi ve ilgili ülkeleri “bu karardan geri dönmeye” çağırdı. Lazzarini, "Bu kararlar, Gazze Şeridi başta olmak üzere bölge genelinde devam eden insani yardım çalışmalarımızı tehdit ediyor." şeklinde konuştu. Genel Komiser, "Özellikle bölgede savaş, yerinden edilme ve siyasi krizlerin yaşandığı bir dönemde, bazı kişilere yönelik suç teşkil eden iddialar nedeniyle bir kuruluşa ve hizmet ettiği tüm topluma yaptırım uygulamak son derece sorumsuzca olacaktır. " değerlendirmesinde bulundu.

Lazzarini, her ne kadar cuma günü suçlamaların merkezindeki çalışanlara ilişkin, "Bu personelin sözleşmelerini derhal feshetme ve gecikmeksizin gerçeği ortaya çıkarmak üzere bir soruşturma başlatma kararı aldım" dese de kuruluşun en büyük fon sağlayıcılarından bazılarının desteklerini kesmesini engelleyemedi. İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz ise Genel Komiser Philippe Lazzarini'yi istifaya davet etti. Katz, geçen hafta Filintilileri göndermek üzere Akdeniz'de Gazze Şeridi'nin hemen önüne yapay bir ada inşa etme projesiyle Avrupa Birliği Konseyi'nin karşısına çıkmış, önerisiyle katılımcıları “şaşkına çevirmişti.”

'BU HEPİMİZİ LEKELİYOR'

UNRWA, X platformunda yayınladığı gönderide, "Kurumumuz, Gazze'deki ana insani yardım kuruluşudur ve 2 milyondan fazla insanın hayatta kalabilmesi ona bağımlıdır. Gazze'nin güney bölgelerinde yerinden edilen ailelerin yüzde 93'ünün gıda tüketimi yetersiz. İnsanlar çaresiz, açlık kimsenin peşini bırakmıyor." ifadelerini kullandı. Gönderide ayrıca "Gazze'deki Filistinlilerin bu ek toplu cezalandırmaya ihtiyacı yoktu. Bu hepimizi lekeliyor." sözlerine yer verildi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın danışmanı Mahmud El-Habbash, “İsrail, mülteci sorununu ortadan kaldırma girişiminin bir parçası olarak uzun yıllardır UNRWA'yı hedef alıyordu.” şeklinde konuştu. El-Habbash, "İsrail'i ateşi kesmeye ve karşılık vermeye zorlayabilecek tek organ BM Güvenlik Konseyidir. Bu operasyonlar, İsrail'in Filistin davasını tasfiye etme girişimidir." dedi.

'HALK KİTLESEL İMHAYLA KARŞI KARŞIYAYKEN...'

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Başkanı Hüseyin el-Şeyh de bağışçı ülkelere, "büyük siyasi ve insani yardım riskleri" içerdiğini söylediği kararlarını derhal geri almaları çağrısında bulundu.
El-Şeyh, "Bu özel zamanda ve Filistin halkına yönelik devam eden saldırılar ışığında, bu uluslararası örgüte maksimum desteğe ihtiyacımız var, ona verilen destek ve yardımın durdurulmamasına ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.

Finansmanların dondurulmasından sonra HAMAS'tan da kınama geldi. “UNRWA'nın İsrail terörünü destekleyen ülkeler tarafından şantaja maruz kaldığı açık.” denilen açıklamada, kararın “Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler, Uluslararası Adalet Divanına (UAD) göre bile kitlesel imhayla karşı karşıyayken" alınmış olmasına dikkat çekildi.

Gazze'de bir hukuk bürosunda çalışan avukat ve eski UNRWA yöneticisi Johann Soufi Agence-France Presse'e (AFP) verdiği demeçte, "Birkaç çalışanın sorumluluğu nedeniyle Gazze nüfusunun tamamını zar zor hayatta tutan UNRWA'ya yaptırım uygulamak, felaket insani koşullar altında yaşayan Gazze halkını toplu olarak cezalandırmakla eşdeğerdir." beyanında bulundu.

UNRWA'YA İHTİYAÇ ARTIYOR

1949'da İsrail'in kurulmasının ardından kurulan UNRWA, Kudüs dahil işgal altındaki toprakların yanı sıra komşu Ürdün, Suriye ve Lübnan'da yaklaşık 6 milyon Filistinli mülteciye destek veriyor. Hafta sonu Gazze'de yağan sağanak yağmur ile beraber ortaya çıkan manzaralar, çoğu UNRWA'nın sağladığı insani yardıma ne kadar acil ihtiyaç duyulduğunu açıkça ortaya koydu. Gazze'nin güneyindeki derme çatma kamplardan alınan görüntülerde, sel ve çamur nedeniyle çöken dayanıksız kumaş ve brandadan çadırlar görüldü.

Yoğun saldırı altındaki Han Yunus Nasser Hastanesi'nin (bölgede hala faaliyet gösteren en büyük hastane) bir gecede tamamen elektriksiz kaldığı bildirildi. Filistin Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte 174 kişinin öldürüldüğünü ve 310 kişinin yaralandığını söyledi. Savaşın 113. gününde hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 26 bin 257'ye ulaşırken toplam 64 bin 797 kişinin de yaralandığı açıklandı.

İsrail'in aylardır süren saldırılarında toplam 136 BM çalışanı yaşamını yitirdi. Geçen hafta Han Yunus'ta kuruluşa ait bir sığınma evine düzenlenen, 13 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırının ardından zaten gergin olan UNRWA-İsrail ilişkileri daha da kötüleşmiş kurum, İsrail tanklarının 800 kişinin sığındığı binaya ateş açtığını belirtmişti. Savaşın başından beri UNRWA tesisleri defalarca İsrail saldırılarına maruz kaldı.