Gelin birlik olalım

Asya’nın yükselişi gücünü ekonomik temelden alıyor. Bu yeni uygarlık sürecinde kadınları atılım içinde görüyoruz. Ekonomik yönden çıkış yolu arayan kadınlar, kırsal alanda, kentlerde bir araya gelerek kooperatifler oluşturmaktalar. Kadınlar üretim devrimine damgalarını vuruyorlar.

Türkiye’de, ilki 20 yıl önce kurulmuş olan ve bugün itibariyle 600’e ulaşan sayıda kadın kooperatifi bulunuyor. Tam 600 kooperatifte hemen hepsinin yönetiminde kadın olduğunu düşünürsek, en az 4000 kadın üretici-girişimci ülkemize ve kendi evine kazanç sağlıyor.

Kadınlar kamucu sistemin hizmetinde. Kadın girişimciler kooperatiflerle, ellerinden geleni üreterek ayakta kalma mücadelesine giriyor. Bir yandan geçinme, öte yandan geleceği güvenceye alma hedefiyle yola çıkıyorlar demektir.

Anadolu’da kadınlarımız daha 13. yüzyılda bir araya gelerek teşkilatlanmışlardır. Birlikte üretmiş, üretilenleri değerlendirmişlerdir. Dünyadaki ilk kadın örgütlenmesi olan Baciyan-ı Rum Kadınlar Teşkilatı’nı kuran ve çalışan kadınların torunları bugün de kollarını kavuşturup oturmuyorlar.

Kooperatifler Kanununda kadın kooperatiflerine yönelik pozitif ayrımcılığın yer alması gerektiği, 5 Haziran 2021 günü Vatan Partisi Öncü kadın Başkanlığının düzenlediği toplantıda dile getirildi. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, 150 kadın kooperatifi başkanları ve temsilcilerinin katılımıyla toplanan ‘Kadın Kooperatifleri Sorunlar ve Çözümler Kurultayı’nda katılımcıların hemen hepsi aynı gerçeği dile getirdi.

Üreten ve ekonomiye katkıda bulunan bu çalışkan kadınlarımızın, geniş bir yelpazede üretim yaptıkları görülüyor. Elbette devlet desteğini hak ediyor ve bekliyorlar.

Kooperatif sistemi kadının örgütleyici, paylaşımcı doğasına uygun olduğundan toplumda karşılık bulan bir ekonomik birlik modeli oldu. Ne güzel ki, imece kültürünün sahibi milletimiz, paylaşarak kazanma yoluyla mutlu oluyor.

Yunusça söylersek: “Gelin birlik olalım, işi kolay kılalım.”