Gelin kaliteyi artıralım, ligimizi markalaştıralım: Dijital devrim

Süper Lig'deki kalitesizlik, hakem performansları, oynanan futbol, sürekli gergin bir ortam... Tüm bunlara bir de korsan yayın eklenince izlenilebirliği oldukça azalan Süper Lig'deki gelir de her sene maalesef düşmekte.

2017 yılında yıllık 500 milyon dolardan başlayan yayın geliri pandemi nedeniyle yapılan güncellemelerle yarı fiyatına düşmüştü. Federasyon ve Kulüpler Birliği yeni sezonda en az 200 milyon dolar beklerken Süper Lig'in Katar merkezli yayıncısı BeIN Sports'un teklifiyle adeta şoka uğradılar. BeIN Sports 2 milyar TL, yani yaklaşık 135 milyon dolarlık bir anlaşmayı imzalayabileceklerini federasyona iletti. Şu anki, güncel fiyatın 220 milyon dolar olduğunu göz önüne aldığımızda kulüpler bu tutarı duyunca oldukça şaşırdı.

Mevcut yayıncıyla anlaşamayan TFF diğer teklifleri sunan Saran Group ve TRT'ye önceliği vermiş, Saran Group da yaptığı açıklamada gelecek sezon Süper Lig maçlarının 104’ünü kapsayan (yaklaşık %30) sözleşmeye imza atmıştı.  Fakat ligin diğer yüzde 70’ini kapsayan paket şu an ihale dışı ve akıbeti belli değil. Önümüzdeki günlerde 2 ya da daha fazla yayıncılı bir döneme girilir mi bilinmez fakat onlar yapılsa bile kulüplerin beklediği ücret hayal olarak kalacak.

İZLENEBİLİRLİĞİNİ KAYBETTİ

Avrupa'da futbol deyince akla gelmediğimiz herkes tarafından bilinen bir gerçek. Sürekli kaos, kavga ve hakem hatalarının konuşulduğu bir ortamda Süper Lig de maalesef İzlenebilirliğini  kaybediyor. İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya, Fransa'ya baktığımızda futbolu yönetenler oyunun sadece sahada olmadığını çok iyi anlıyor ve pazarlama stratejisini de ona göre planlayıp liglerini çok iyi pazarlayabiliyorlar. Spor kanallarımıza baktığımızda kendi ligimizden fazla diğer liglerin özet görüntülerini görüyoruz.

Örneğin bir Anadolu takımının taraftarı kendi maçını kaçırdığında,  “Televizyondan özet görüntülerini izlerim” diyemiyor. Çünkü açınca İngiltere Ligi'nden bir maç karşısına çıkıyor. Çünkü o maçın İzlenebilirliği, kalitesi çok daha fazla.

ÇAĞA AYAK UYDURMANIN ZAMANI TEK BİR İSİM

Peki adı 'Süper' olan ligimizin kalitesini artırmak, seyirci çekebilmek için neler yapmamız gerekiyor? Öncelikle kurumsal kimliğe önem vermemiz gerekmektedir.  Süper Lig, Spor Toto Süper Lig, Spor Toto Süper Lig Ahmet Çalık Sezonu...  Bunlar bu sezon ligimizin anıldığı isimler. Bu isimlerin hepsi federasyon tarafından, gazeteler tarafından kullanılmakta. Her gün başka bir ismi görmemiz mümkün. Lig tek fakat isimler değil!

LİGE ÖZEL TOP

Avrupa'nın önde gelen liglerine baktığımızda oynanan toplar lige özel olarak üretilmekte. Olaya sadece 'Top' ayrıntısı ile bakılmamalıdır. Bu ufak ayrıntı, lige verilen önem ile birebir uyuşmaktadır. Yurtdışında yaşayan bir insan topu gördüğünde “Bu Türkiye Ligi'nde oynanan top” demelidir. Aynı şekilde Şampiyonlar Ligi topuna baktığımızda o topun oraya ait olduğunu bilmemiz gibi...

TELEFON UYGULAMASI GETİRELİM

7'den 70'e herkesin elinden düşürmediği cep telefonları... Artık günümüzde tek tıkla hayatımızı kolaylaştıran bu teknolojiyi futbolumuzun da kullanmasının vakti geldi. Uygulamaya özel içerikler, maç sonu paylaşımları, duvar kağıtları ve birçok içeriğin olduğu bir telefon uygulaması markalaşmanın olmazsa olmazlarından.

KAYBETTİKLERİMİZİ ANALIM AMA...

Keybettiğimiz, futbolun değerli insanlarını anmak çok önemli ve anlamlı bir hareket. Fakat bu değerli isimleri anmanın başka bir yolunu bulmalıyız. Her sene ligimizin ismini değiştirip kafa karışıklığına neden olmamalıyız. Öncelikli amacımız 'Süper Lig' denildiğinde ligimizin herkes tarafından bilinmesi olmalıdır. Bunun için de marka bilinirliğine en yüksek önemi göstermeliyiz. Tıpkı Premier League, LA LIGA, Calcio A, Saudi Arabia Pro League gibi.

İNTERNET SİTESİNDEKİ YAVANLIK

Avrupa'nın 5 büyük liginin sitelerine baktığımızda her takımın taraftarı kolaylıkla takımlarının haberlerine, maçlara, maçlardaki pas sayısı, şut sayısı, faul sayısı, koşu mesafesi, ısı haritası bilgisine ulaşabiliyor. Fakat maalesef kendi ligimizin sitesine girdiğimizde ise  düz bir ekranda sadece  maçların skorları, kadroları, golleri, kartlar, oyuncu değişiklikleri ve hakem bilgisine görebiliyoruz. Hiçbir ekstra bilgi yok, görsellik yok. Fikstüre baktığımızda bile bir excel tablosuyla karşı karşıya kalıyoruz.

SOSYAL MEDYADAN SADECE FİKSTÜR YAYINLAMAYALIM!

Birçok  lig sosyal medyayı o kadar güzel kullanıyor ki takip etmediğimiz Suudi Arabistan Ligi bile allayıp pullayarak kendisini takip ettiriyor. Suudi Arabistan Pro Lig adıyla bir kimlik oturtmuşlar, Youtube dahil bütün dijital mecralarda varlar ve aktif olarak kullanıyorlar. Diğer ülkeler sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanırken TFF ise Twitter'da haftalık fikstürü duyuruyor, bir de disiplin kurulu sevklerini ilan ediyor. (Yorumlar da kapalı!)

FUTBOL OYUNLARINA ÖNEM VERELİM

Dijital mecralarda, tüm dünyadan milyonlarca gencin sıklıkla takip ederek futbol kültürü edindiği FIFA, eFootball gibi oyunlarda ise durum çok daha fazla özensiz bir durumda. Diğer ligler tüm kurumsal kimlikleri, logoları, kupaları, reklam panoları, animasyonları, hakemleri ve stadyumları ile ben buradayım derken bizim ligimizin ismi Süper Lig olarak anılıyor ve bunun dışında hiçbir özel içerik yok.

‘AYIN OYUNCUSU ÖDÜLÜ’ VERİLSİN

Birçok ligde futbolcular performansa dayalı ödüller almakta. Federasyonlar her ay yaptıkları oylamayla bir futbolcuyu  “Ayın oyuncusu” seçmekte ve ödül vermekte. Bu, sembolik bir ödül gibi görünse de kamçılayıcı bir ödül ve ayrıca kendi açısından futbolcunun fark edilebilirliğini arttırmaktadır. Bizde maalesef bu yok. Bizim ligimizde de 'TFF Ayın Oyuncusu' ödülü verilebilir ve ligimizi markalaştırma yolunda bir adım daha atmış olabiliriz.

LİG KUPASI NEDEN DEĞİŞTİ?

TFF Yönetim Kurulu'nun aldığı karar doğrultusunda 2015 yılında Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig ve  3. Lig'de şampiyon olan takımlara verilen kupaların tasarımı tamamen değişti... Şampiyonluk kupalarının ana esin kaynağı Selçuklu Yıldızı oldu. Değişiklikler tabii ki olabilir fakat sadece kupayı değiştirip onu bağlayan olguları değiştirmezseniz bu değişim havada kalır! Önceki Süper Lig Kupası, kendisi ile aynı zamanda yenilenen Süper Lig logosu ile bir uyum içerisindeydi. Hem kupa hem de logonun sağ üst kısmındaki yıldız bir bütün oluşturmuştu. Logo kupayı çağrıştırıyordu. Fakat şimdiki kupaya baktığımızda logoyla alakası yok. Böyle bir değişikliğe gidiliyorsa yan unsurlara da dikkat edilmeli.