Genç Aydınlıkçıların Öğretmeni Erdal Çimen
Eski Vatan Partisi Pendik İlçe Başkanı Erdal Çimen, 40 yılı aşkın mücadele hayatında hep fedaiydi, öncü görevler üstlendi. İki evini gözünü kırpmadan bağışladı. Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel, Çimen’i 'Her bakımdan fedakar bir arkadaşımızdı. Malla mülkle değil vatanla ilgiliydi' sözleriyle anlattı.
Aydınlık Hareketinin fedailerinden Eski Vatan Partisi Pendik ilçe başkanı Erdal Çimen geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Çimen, düzenlenen cenaze töreni sonrası Sultanbeyli Osmangazi Mezarlığı'na defnedildi. Yol arkadaşları, Çimen'in 40 yılı aşkın devrimci yaşamını, fedakârlıklarını, partiye sıkı sıkıya bağlılığını Aydınlık'a anlattı.
Çimen için düzenlenen törene Vatan Partisi İstanbul İl Başkanı Cem Dikmen Pendik ilçe Başkanı Mevlüt Usta ve çok sayıda Vatan Partisi üyesi katıldı.
Çimen, 40 yılı aşkın mücadele hayatında görevlerden kaçınmak bir yana hep fedai, hep öncü görevler üstlendi. Öyle ki kendine ait iki evini gözünü kırpmadan bağışladı. Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel, Çimen’i “Her bakımdan fedakar bir arkadaşımızdı. Malla mülkle değil vatanla ilgiliydi” sözleriyle de tanımladı. Çimen’in önder niteliklerine vurgu yapan Vatan Partisi Merkez Eğitim Bürosu Başkanı Osman Bilge Kuruca, parti için büyük bir kayıp olduğunu belirtti. Çimen’i yıllarca birlikte devrimci mücadele verdiği isimler şu sözlerle andı:
45 YILLIK AYDINLIKÇI
Vatan Partisi MYK Üyesi İstanbul İl Başkanı Cem Dikmen: “Bir neferi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Erdal Çimen, 45 yıllık Aydınlıkçıydı. Yaşamıyla, inancı ve kararlılığıyla biz genç Aydınlıkçıların öğretmeniydi. Ruhu şad olsun. Başımız sağ olsun.”
Görev Vakfı Başkanı Erkan Önsel: “40 yıllık partili. Çok öncü bir arkadaşımızdı. Partinin örnek alacağı isimlerden. Her bakımdan fedakar bir arkadaşımızdı. Bağışçıydı. 2 dairesini vakfımıza bağışlamıştı. Malla mülkle değil vatanla ilgiliydi. Pendik’te başkanlığı sırasında beraber çalıştık. Sevilen sayılan etrafında saygı yaratan bir insandı. Sade yaşayan öncü nitelikli çok değerli bir arkadaşımızdı. Çok üzgünüz. Mücadelemizde yaşatacağız. Erdallara ihtiyacımız var.”
HER ZAMAN MÜCADELENİN EN ÖNÜNDE
Vatan Partisi Genel Merkez Eğitim Bürosu Başkanı Osman Bilge Kuruca: “12 Eylül 1980’den sonra o dönemlerin karanlık koşullarında çalıştık. O zorlu dönemde her türlü parti görevine sarılan her zaman mücadelenin en önünde yer alan, iyimserliğini hiçbir zaman yitirmeyen, partimize sadık bir arkadaşımızdı. Hepimizin başı sağ olsun. Partimiz için büyük bir kayıp. Aydınlıkçı geleneğini en güzel şekilde yansıtan bütün hayatında bunu uygulayan önder nitelikleri olan bir arkadaşımızdı.”
FEDAKARLIKTA ÖNCÜ VE ÖRNEK
Görev Vakfı Mütevelli Üyesi Turhan Özlü: “Erdal Çimen arkadaşımız, Başkan Doğu Perinçek önderliğinde 40 yıllık partili mücadelenin öncülerindendir. En zor dönemler dahil kesintisiz ön saflarda yer aldı. Her bakımdan örnek olan, arkadaşlarınca güvenilen, sevilip sayılan bir devrimciydi. Fedakarlıkta da öncü ve örnek oldu. Sakin, alçak gönüllü ve çalışkandı, görev insanıydı. Partisine sarsılmaz bir güven içinde oldu; partisiyle övündü, gururlandı. Söz konusu Partisi olduğunda son derece kararlıydı. Ailece devrimci ve partili bir hayatı seçmişlerdi. Saygı ile anıyoruz. Aziz hatırasını mücadelemizle ve zaferlerimizle yaşatacağız.”
Erdal Çimen’in yakın arkadaşı Yakup Yalçın: “43-44 yıldır tanıdığım omuz omuza mücadele ettiğim, 12 Eylül öncesi terörün en yoğun olduğu döneme birbirimize canımızı emanet ettiğimiz, evimizi aşımızı paylaştığımız, canımızı birbirimize emanet ettiğimiz bir arkadaşımızdı. Partinin temel direklerinden birisiydi. Sırtını kolayca yaslayacağın bir çınar gibiydi. Seni koruyacak, sığınabileceğin bir koltuk gibiydi. Sofrası herkese açıktı. Evi parti binası gibi çalıştı. Paraya pula hiçbir zaman değer vermedi. Her şeyini partiyle paylaştı. Kazandığının çok önemli bir kısmını partiye aktarırdı. Partiden başka bir şeyi yok gibiydi. Üç güzel evlat yetiştirdi.”
Oğlu Tan Çimen: “05/06/1946 Erzincan Kemaliye doğumlu. İlkokul mezunu. Askerlik öncesi köyde hayvancılık, arıcılık gibi işler yaparak geçim sağlar. 1 küfe üzüm, 2 kilo buğday gibi trampaların olduğu paranın pek bulunmadığı yıllar. 70’li yıllarda İstanbul’a gelir. Bir iplik fabrikasında işe girer. Gayri müslümlerindir o zaman sanayinin büyük kısmı. Gece çalışır, gündüz devamlı matinelerde sinemalarda uyur. Seyrettiği filmler belki de ufkunu açmış, onun en iyi eğitim öğretim alanı olmuş ve farklı bir bakış açısı kazanmasını sağlamıştır. Bu arada dünyada ve Türkiye’de siyasi iklim 68 kuşağının sosyalist ile emperyal sistemin gerici kuşatması ikileminde cereyan etmektedir. Kendisinin köklerinden aldığı kurtuluş savaşı ve vatanseverlik kültürü onu o yıllarda Aydınlık ve TİKP ile buluşturur. Zaman zaman ticari hayatında kurduğu firmalardan belki aktif siyaset yapamamıştır. Ama o gün bugündür yanan o Aydınlık ateşi hiç sönmemiştir. Bugün bize bıraktığı en büyük mirasın bu olduğunu daha iyi anlıyorum.”