Yeşim Akçakaya’nın anısı YASME ile yaşatılıyor: Genç sanatçıları doğanın kalbinde ağırlıyorlar

Resim tutkunu, genç yaşta hayatını kaybeden Yeşim Akçakaya’nın anısına ailesinin açtığı Sanatçı Misafir Evi, genç ressamlara doğanın kalbinde üretim imkânı sunuyor

21 yaşında hayatını kaybeden resim tutkunu Yeşim Akçakaya’nın anısına Bolu Dağı’nda Elmalı köyünde açılan Yeşim Akçakaya Sanatçı Misafir Evi, resim, heykel, fotoğraf ve video sanatı başta olmak üzere birçok farklı disiplinden üretim yapan genç sanatçıları ağırlıyor.

Küratör Dr. Derya Yücel’in danışmanlığı ve yürütücülüğünde gerçekleşen programda üç sanatçı, doğanın tam kalbinde, rahat bir çalışma ortamı buluyor. YASME, sanat profesyonelleri ile sanatçıların araştırma, üretim, proje ve sergileme süreçlerinde rehberlik ve destek sağlamayı hedeflerken gençlere iş birliği yapılacak kurumlarla diyalog halinde düzenlenecek açık atölye günleri, sanat söyleşileri, yerel zanaatçılarla tanışma, çevre gezileri gibi etkinliklerle de desteklenen bir programı içeriyor.

Mutlu Akçakaya, Gamze Akçakaya ve Dr. Reha Akçakaya’nın kurduğu YASME başta resim, heykel, fotoğraf ve video olmak üzere Görsel Sanatlarla ilgilenen genç sanatçıların 4-6 hafta boyunca programdan yararlanmasını sağlıyor.

ULUSAL ÇERÇEVEDE FİKİRLERİMİ BESLEYEN BİR MEKÂN

YASME’YE Konuk olan Duygu Erkılınç, “YASME’nin, ulusal çerçevede fikirlerimi besleyen bir mekân, uluslararası görüşlere katkılara penceresini açmış bir program olduğunu düşünüyorum. Yeşim Akçakaya’nın kısa yaşamında bıraktığı sanat mirasından, üretimlerinin varlığıyla karşılaşmak ilham verici, özgün düşüncenin ve hislerinin görsel ifadeleriyle, benim de bu keşfime paralel görüşleriyle besleyiciliğini hissetmek çok kıymetli ve bunu yaşatmak arzusu gurur verici…” ifadelerini kullandı.

'YEŞİM'İN İNANÇLI OLDUĞU ANI YAŞATMAK İSTİYORUM'

Ahmet Hakan Akkuş, ‘Yazı Bağları ile Psikoloji’ adlı bir çalışmada ilerlediğini kaydetti. Yeşim Akçakaya’nın portresini ve içsel arayışlarını çalıştığını kaydeden Akkuş, “Kendi özgün çalışmalarıma farklılıklar katarak daha figüratif, mekanlar içerisinde nesnel ve gölgeler üzerinde ilerliyorum. Programa gelmeden önceki hedefim Yeşim’i kendi çalışmalarımda farklı üretim teknikleri, malzemeler deneyerek çalışmaktı.

"Öyle de oldu. Yaptıklarım beni oldukça tatmin etti diyebilirim… Yeşim’i ve ailesini tanıma fırsatı bulduğum bu projede Yeşim’i kendime yakın gördüğüm çok nokta oldu, bunun bana ve eserlerime katkısı oldu elbette.” ifadelerini kullandı.

YASME’ye Portreler ve Elma Bağları serisini bırakacağını belirten Akkuş, “Yeşim’in inançlı olduğu o anı yaşatmak istiyorum… devamında Yeşimin kendi sürecinde kendini arayışını inceledim, Elma Bağları serisi çıkardım. Bu iki seri çalışmayı YASME’nin koleksiyonuna bırakacağım.” dedi.

Eylül Meryem Söylemez ise yaptığı çalışmalardan söz etti. Söylemez, 5 adet tuval çalışması ve bir tane oyuncak bebek yaptığını, ayrıca yabancı bir çizim uygulaması için 21 videoluk sponsorlu tanıtım videoları çektiğini kaydetti.

“Burada Yeşim’i tanıyabilme fırsatım olduğu için çok şanslı olduğumu hissediyorum” diyen Söylemez, “Resimleri de hayatı gibi yer yer umutlu, yer yer hüzünlü. Ancak her aşamada devamlılık içermesi ve yaşama arzusunun boy gösterişi derinden sarsıcıydı. Bir sanatçının her zaman ‘ölümsüz olma arzusu’ bulunduğunu düşünürüm. Dilerim bizler de Yeşim in ölümsüz olma isteğini gerçekleştirebilmişizdir.” diye konuştu.

Sonraki Haber