Gençlik

M. Mustafa Yıldız / Gazeteci

(...)

Milli Savunma Sanayisi’nde yapılan atılımların tek çıktısı ordumuzu güçlendirmek değil; bilakis Türk insanının istediğinde neleri başarabildiğini göstermesidir.

Bir moral motivasyon kaynağıdır aynı zamanda.

Sadece savunma sanayinde mi?

Elektrikli otomobilden tutun da uçan arabaya milli yazılımlardan. çip teknolojisine, uydu sistemlerinden, ay görevine kadar birçok alanda “artık biz de varız!”

Bu gurur verici bir şey!

Her şey tamam da bir eksik var sanki…

Şimdi o eksikliği masaya yatırmanın zamanı:

Muhafazakar çevrenin şu aralar en büyük sorunu kendi çocuklarına savundukları fikirleri anlatamamaları..

Daha doğrusu genç neslin, muhafazakar anne babalarının anlattığı şeyi anlamaması.

Anlamaması derken burada bu kelimeyi gençleri kötülemek – aşağılamak için yazmıyorum.

Anlamamaları çok normal!

“Başörtüsü sorunu” dediğinizde şu anda böyle bir sorun olmadığı için gençler kafasında bunu bir yere koyamıyor.

“İstanbul’da su yoktu, çöpler toplanmıyordu” dediğinizde bugün bu sorunların temelden halledilmiş olması gençlerin aklında herhangi bir resim oluşturamıyor.

Dindar – Muhafazakar çevrenin sık kullandığı “CHP zihniyeti” çok eski bir tanımlama olduğu için gençler zihinlerinde durumu resmedemiyor.

“Kur’an yasaklandı, cami ahıra çevrildi, ezan okutulmadı…” Bu gerçekler gençlerin şu anki hayatında yer bulamıyor.

Yok çünkü, yok!

Peki ne yapmalı? Gençlere bunları nasıl anlatmalı?

Şimdi bu meseleye farklı bir bakış açısı getirmeye çalışalım:

Öncelikle “gençlere bunları nasıl anlatmalı?” sorusu yanlış bir soru olabilir.

Çünkü gençlerin artık hayatımızda yeri olmayan susuzluk, çöp toplanmaması, hastanelerde sıra beklenmesi, gibi sorunları yeniden görmesi bununla yeniden tanışmasını beklemek rasyonel bir davranış olmayacağına göre bu konu ile ilgili gençleri daha fazla sıkıştırmanın da lüzumu yok

DAHA DUYARLI OLMALIYIZ

Peki, ne yapmalı?

Bundan 30-40-50 yıl öncenin gençleri şimdi ülkeyi yönetiyor.

O zamanlar o gençler Milli görüş, MTTB, Ülkü Ocakları gibi gençlik örgütlenmelerinin içinde harmanlandılar.

Liderleri vizyon sahibiydi. Okuyorlardı. Dünya meselelerine kafa yormayı seviyorlardı.

Onlar farklı bir dünya istiyordu ama o zamanın sorunları başkaydı yukarıda saydık.

Şimdiki gençler de farklı bir dünya istiyorlar. Tek fark, şimdiki sorunlar başka.

Peki, günümüz gençleri 70’ler, 80’lerdeki gibi bazı konularda daha duyarlı olamaz mı

El cevap: Tabii ki olur!

Üstelik şimdiki sorunlar bundan 40-50 yıl önceki gençlerin sorunlarından çok daha derin, çok daha vahim.

Günümüzde başörtüsü bir sorun olmaktan çıkarıldı ama önümüze çok ama çok daha büyük bir sorun çıktı

Lgbt!..

Şimdinin gençleri lgbt’ye karşı doğru yönlendirilip buna karşı aksiyona geçmeli.

Sosyal medyadaki ahlaksızlığın türlü türlü şekillerde karşımıza çıkması gençlerin aksiyon alması için bir başka vesile olabilir. Sadece burada meseleyi doğru okumak gerekiyor

Gençler internetin ve günümüz dünyasının hayatımızda açtığı sorunlara karşı daha duyarlı hale gelebilir. Bu konuda da aksiyona geçilebilir

GENÇLERİN İLGİSİ ARTIRILMALI

Kudüs davası 50 yıl önceki haliyle aynı şekilde duruyor ama gençlerin ilgisi azalmış durumda.

İşte bu noktada gençler harekete geçebilir Kudüs’le ilgili Filistin davası ile ilgili yeni bir vizyon ortaya konabilir

Burada suçlu asla ama asla gençler değil bu konuyu anlatacak kanaat önderlerinde sorun var.

Kanaat önderleri dediğimiz kimselerin bir kısmı kendi kişisel hesapları içinde boğulmuş vaziyetteler maalesef!

Aralarında üç beş tane kalan aklıselim’i de adeta boğmaya çalışıyorlar.

Ekonomi herkesin ana gündemi. Özellikle gençlerin de sosyal medya mecralarında kendilerine sunulan “daha zengin olmalıyım, daha yenisini almalıyım, daha çok almalıyım” tarzındaki yaklaşımlara bir dur diyebilmesi bu konuda da aksiyona geçmesi gerekir

Sonuçta önümüze böyle bir hayat sunanların da bir amacı var ve o amaç hiç de masum değil.

Örnekler çoğaltılır.

Bir nefeste bu kadarını saymak istedim.

Şimdi de bunlar neden konuşulamıyor neden hareket vesilesi olmuyor ona bakalım

Şu anda gençleri harekete geçirebilecek kanaat önderi yok!

Hiçbir yabancı mihrakın adamı olmayan, kendi kişisel menfaati için hareket etmeyen, meşhur olmaya çalışmayan genç önder maalesef yok.

Böyle bir önder olmayınca gençler haberlerde önlerine sunulan konularla yetinmek durumunda kalıyor.

Bu ülkenin gençlerini yönlendirecek adam akıllı biri olmayınca da boş kalan sahada youtuberlar, influencerlar top koşturuyor.

Bugün Doğu Türkistan konusundan Suriyeliler konusuna, Kudüs konusundan Batı medeniyeti tartışmasına birçok konuda artık bir güncelleme yapmak şart.

Farklı bakış açısı şart.

Ama bu bakış açısını öne sürebilecek genç kanaat önderi var mı derseniz o da yok.

İşte bu yüzdendir ki gençlerin hareket alanı iyice sınırlanmış durumda.

Bizde karamsarlık umutsuzluk yeni moda oldu oysa buna da gerek yok.

Şu anda muhafazakar kesimin gençleri bir kapitalist emperyalist düşünce tarzına kapılmış gidiyor.

SUÇLU GENÇLER DEĞİLDİR

Yine söylüyorum: Burada suçlu kesinlikle gençler değildir.

Onları yönlendiremeyen daha doğrusu olmayan kanaat önderleridir

Örneğin Türkiye’de hareket alanı açısından çok daha az imkana sahip ama hareket alma eylem yapma noktasında çok daha aktif olan tgb’yi burada anmamak olmaz. Üstelik fikren birçok konuda karşı masalarda durmamıza rağmen…

Amerika’nın kabul edilemez tutumlarına karşı eylem yapan onlar.

Lgbt konusunda İslamcı gençler uyurken daha doğrusu uyutulurken eylem yapan onlar.

Hakkı da teslim etmek gerekiyor

Son söz: Oku – çalış – araştır – ayağa kalk!

NOT: Bu makale Samimi Haber sitesinden alınmıştır. Ara başlıklar Aydınlık’a aittir.

Sonraki Haber