Genel Sağlık-İş: Çalışanlar ‘uçan ekonominin’ altında kaldı
Genel Sağlık-İŞ Genel Başkanı Zekiye Bacaksız memur ve emeklilere yapılan zamlara tepki göstererek, çalışanların “uçan ekonominin” altında kaldığını bildirdi.
Zekiye Bacaksız memur ve memur emeklilerinin maaşlarına 2022 ve 2023 yılında yapılacak zam oranları belli olduğunu kaydederek, “Buna göre memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yapılacak zam oranı, 2022’nin ilk altı ayı için yüzde 5 + enflasyon farkı, ikinci yarısı için yüzde 7 + enflasyon farkı oldu. 2023’ün ilk altı ayı için yüzde 8, ikinci altı ay için ise yüzde 6 zam yapılacak. Zam oranlarına enflasyon farkları da uygulanacak. Gıda enflasyonunun yüzde 39,8 oranında olduğu bir dönemde memur ve memur emeklisine yapılan zam oranları görülmemiş oranda bir yoksulluğa kapıları ardına kadar açmıştır. Enflasyon karşısında eriyen sadece maaşlar değil, açlık sınırında yaşam mücadelesi veren hayatlardır. Kamu çalışanları, bu ülkede bir ‘ayçiçek yağı kadar değerleri olmadığını’ bir kez daha anlamıştır. Çalışanlar uçan ekonominin altında kalmışlardır” dedi.
3600 EK GÖSTERGE YİNE SEÇİME HAVALE
Seyyanen zam, refah payı ve bir dizi idari hak ve mağduriyet konusu gündeme dahi getirilmezken, 3600 ek göstergenin bir çalışma grubuna havale edildiğini vurgulayan Bacaksız, “3600 ek gösterge yine sürece bırakılmıştır. Görünen odur ki, 3600 ek gösterge her seçim döneminde olduğu gibi gelecek seçimlerde de ‘vaat’ olarak sunulacaktır” diye konuştu.
Bacaksız yapılan toplusözleşmede sağlık çalışanları için getirilen düzenlemeleri de şöyle değerlendirdi:
“Sağlık çalışanlarına yönelik olarak; idari izinde nöbet ücreti, süt izni bitiminde nöbet yasağının kalkması, milli bayramlarda zamlı nöbet ücreti, sabit ek ödemede zam, akademik kariyere zam, ambulans şoförlüğü de yapan ATT ve TSM personellerinin performans oranlarının artırılması, acilde çalışan röntgen ve laboratuvar çalışanlarının nöbet ücretlerinin artırılması, entegre nöbetlere zam, yardımcı sağlık personelindeki yardımcı ibaresinin kaldırılması… gibi kazanımların aslında, bir süredir haksız bir biçimde uygulanan ve dayatılan uygulamalara dönük ciddi ölçülerde birikmiş tepkilere karşı bir geçiştirme olduğu açıktır. Ekonomik kriz koşulları ve üzerine eklenen pandemi sürecinde çalışma koşulları giderek ağırlaşan sağlık çalışanları, 6. dönem TİS sürecinde kendine reva görülen yoksullaşmayı ve kendilerini temsil ettiklerini iddia edenlerin bu ‘satışını’ asla unutmayacak ve gerekli örgütlü yanıtı vermekte gecikmeyecektir. “