Genetik testler kanserde teşhisi erkene alabilir

Beş uzmanlık derneği kanserde ‘Genetik Tanı Uzlaşı Raporu’ yayımladı. Prostat ve yumurtalık kanserleri içinde yüzde 20’yi oluşturan kalıtsal geçişe genetik testlerle erken tanı ve tedavi mümkün

Gen yapısının, hastalıkların seyri konusunda önemli bilgiler verdiğinden yola çıkan ve her biri alanında uzman olan beş dernek, yumurtalık ve prostat kanserini kapsayan “Genetik Tanı Uzlaşı Raporu”nu hazırladı. Raporda her dört yumurtalık kanserinden birinin nedeninin kalıtsal olduğu belirtilirken prostat kanserinin de kalıtsal meme ve yumurtalık kanseri ile ilişkili olduğuna dikkat çekildi. Uzmanlar, ailede kanser hastalığı olması halinde genetik testlerin kullanılmasının teşhisi erkene çekebileceğini söyledi.

İstanbul’da bir otelde düzenlenen toplantıda Patoloji Dernekleri Federasyonu temsilen Dr. Alp Usubütün, Tıbbi Genetik Derneği Başkanı Dr. Taha Bahsi, Türk Jinekolojik Onkoloji Derneği II. Başkanı Dr. Fuat Demirkıran, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Dr. Gökhan Özyiğit ve Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Dr. Güven Aslan bir araya geldiler. Yayımlanan raporda, yumurtalık ve prostat kanserleri ile ilgili önemli araştırma sonuçlarının yanı sıra hastalığın tanısına, genetik testlerin önemine, bu testlerin kimlere yapılması gerektiğine ve izlenmesi gereken yol haritasına yer veriliyor.

DÖRT YUMURTALIK KANSERİNDEN BİRİ KALITSAL

Raporda yumurtalık ve prostat kanserleri ile ilgili önemli bulgular yer aldı. Rapora göre yumurtalık kanserlerinde en güçlü risk faktörü, ailede meme veya yumurtalık kanseri görülme öyküsü. Tüm yumurtalık kanserlerinin yüzde 25'i kalıtsal. Kalıtsal nedenli yumurtalık kanserlerinin yarıya yakınını BRCA1 ve BRCA2 genlerinde görülen mutasyonlar oluşturuyor. Kalıtsal yumurtalık kanserine neden olabilecek diğer bir durum ise Lynch sendromu. Lynch Sendromu DNA tamir mekanizmalarının bozulmasıyla ilişkili genetik bir durum olup hastalıktan sorumlu genlerin sonraki kuşaklara aktarıldığı kalıtsal bir kansere yatkınlık sendromu. Bu sendromda kolon kanseri dışında rahim ve yumurtalık kanseri riski de artıyor.

Prostat kanserleri de ailesel ve kalıtımsal özellikler gösteriyor. Kalıtsal prostat kanserinin herhangi bir prostat kanserine göre iki kat erken başlama riski taşımakla birlikte hastalığın ortaya çıkma olasılığı da dört kat fazla. Rapora göre prostat kanseri; kalıtsal meme kanseri, yumurtalık kanseri ve Lynch sendromu ile benzer genetik nedenlerle de ilişkili.

RİSK GRUBUNA ÖNERİLİYOR

Başta birinci derece yakınlarında ve yakın akrabalarında yumurtalık ve prostat kanseri hikâyesi olan kişiler olmak üzere kanser açısından ailesel risk taşıyanlar, gerekli olduğu durumlarda hekimlerine danışarak, ülkemizde bulunan Genetik Hastalıklar Değerlendirme Merkezleri'nde bu testleri yaptırabilir. Böylelikle ortaya çıkan sonuçlar kapsamında yumurtalık ve prostat kanserlerine yakalanma riskleri hakkında hekimlerden gerekli bilgileri edinerek bu hastalıklardan korunma veya erken tanı hakkında gerekli bilgilere sahip olabilirler.

Toplantı sonrası Aydınlık’a konuşan Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Dr. Güven Aslan, genetik testlerle ilgili, “Hekiminiz ona göre hangi kanser türündüyse bununla ilgili tedavinizi seçecek. Testlerinizde bir bozukluk varsa sizin kendi aile üyelerinizin de bir riski doğuyor. Doğal olarak kendi aile üyelerinizin bu testleri yaptırması lazım. Her hastayı değil ancak risk grubundakilere genetik testi yapalım” dedi.

‘ERKEN TANIDA GERİDE DEĞİLİZ’

Yumurtalık kanserinin erken yaşta olma olasılığına dikkat çeken Aslan, her yaş grubunun önlem almasını söyledi. Türkiye’nin erken teşhis konusunda geri olmadığını belirten Güven Aslan devamında şu ifadeleri kullandı:

“Erken teşhiste hiç geri değiliz. Fakat bütün dünyanın da problemi olan bir sorunumuz var. Özellikle ileri seviyedeki kanserler hastalarına gene yönelik spesifik tedaviler uygulanırken, ilaç, molekül ve akıllı ilaç tedavilerinde pahalı olduklarında erişimlerinde biraz sınırlama var. Onun dışında biz kesinlikle hastalarımızı yeniliklerle buluşturmada geride değiliz.”

‘10 YIL ÖNE ÇEKİYOR’

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği Başkanı Dr. Gökhan Özyiğit, kalıtsal prostat kanserinin tanısı için genetik test yapılmasının altını çizdi. Özyiğit, “Genetik olarak risk taşıyan özellikle 1. derece aile grubundan, bazen 2 veya 3. dereceden akrabaya kadar çıkabiliyor. İşte bu grup test yaptırmalı. Her prostat kanseri olan bireyin bu testleri yaptırmasına gerek yok. Sadece risk barındıran grubun yaptırması lazım.” dedi. Sağlıklı bireylerin tarama merkezlerinde kontrollerinin yaptırmasını öneren Dr. Gökhan Özyiğit, şöyle devam etti:

“Yaş aralığı özellikle 50 ama risk faktörü varsa, bu yaşı 40’lara kadar indiriyoruz. Neredeyse 10 yıl önceye çekmiş oluyoruz. Çünkü o zaman prostat kanseri süreci başlayıp, bir şekilde 50 yaşına girdiğiniz zaman geç kalmış oluyoruz. Bu sefer elimizde tedavi seçeneği çok az veya olmayabiliyor. Öncelikle erkeler olarak nasıl ki arabamızın bakımını yaptırıyorsak kendimizin de bakımını mutlaka yaptırmamız gerekiyor. Her erkeğin bir şekilde prostat açısından kendisini muayene ettirip erken tanıyla yaşamını sürdürmesini istiyoruz. Kadınlar için de bu temennimizi aynı.”

Sonraki Haber