‘Gerçek bir katılım için çifte vatandaşlık şart’
Almanya’da yaşayan on binlerce Türk vatandaşının merakla beklediği çifte vatandaşlık çalışmalarında gözler Federal Hükümette. İçişleri Bakanlığı tasarı, Scholz Hükümetinde görüşülüyor. Bielefeld Belediyesi Uyum Meclisi Üyesi Cihad Kefeli, “Çifte vatandaşlık en kısa sürede çözüme kavuşturulmalı” dedi
Çifte vatandaşlık tartışmaları, Alman kaomuoyunun gündeminde yerini koruyor. Federal İçişleri Bakanlığı, vatandaşlık kanununda yapılmasını öngören değişiklik ile ilgili tasarısını hükümete sundu. Çifte vatandaşlığın koalisyon mutabakat metninde istisnasız olarak uygulanması öngörülürken Hür Demokrat Parti’den (FDP) ise itiraz var. FDP, Almanya’da yaşayan ikinci neslin ardından kısıtlama getirilmesini savunuyor.
İstisnasız çifte vatandaşlığın kabul edilmesi durumunda ise yaklaşık 5 milyon kişinin faydalanmasını bekliyor. Ancak uzmanlar, bunun başvurularda da yoğunluğa sebep olacağını belirtiyor. “Uyum Basın Hizmeti” kuruluşuna konuşan Vatandaşlık Hukuku Uzmanı Peter Schlotzer, yerel yönetimlerin başvuru yoğunluğu karşısında yetersiz kalabileceğine işaret ediyor.
TARTIŞMALAR UNUTULMUŞLUĞU HATIRLATIYOR
Konuyu Aydınlık Avrupa’ya değerlendiren Bielefeld Belediyesi Uyum Meclisi Üyesi Cihad Kefeli, çifte vatandaşlık tartışmalarının uzun yıllardır gündemde tutulduğunu hatırlattı. Kefeli, “İsviçre, Fas gibi ülkelerin vatandaşlarına tanınan bu hak, Almanya’da yarım asrı aşkın bir süredir yaşayan, bu ülkenin refah seviyesine önemli katkıda bulunan Türk vatandaşları için hâlâ tanınmıyor. Almanya’nın davetiyle gelen bu insanlara reva görülen bu davranış, Almanya’daki Türk kamuoyunu derinden üzmektedir” dedi. Çifte vatandaşlığın bu sebeple kırgınlık, unutulmuşluk ve vazgeçilmişliği hatırlattığını belirten Kefeli, “Dolayısıyla bu konunun en kısa zamanda çözüme kavuşturulması gerekiyor. Burada tabi ki Alman hükümetine, Alman hukukuna da büyük görevler düşüyor” ifadelerini kullandı.
Kefeli, ayrıca çifte vatandaşlık ile sağlanacak vatandaşlık haklarına da işaret etti. “Çifte vatandaşlık, Almanya’da uyumlu bir yaşam açısından da çok büyük önem arz ediyor” ifadelerini kullanan Kefeli, “Bu hakkın tanınması, insanların seçme ve seçilme haklarının sağlanması, siyasî ve toplumsal yaşama katılımı açısından da fırsatlar sunuyor” diye konuştu. Mevcut durumda Almanya’da yaşayan çok sayıda insanın siyasî ve toplumsal yaşama katılımının engellendiğini belirten Kefeli, “Eğer Almanya gerçek bir demokrasi ve katılımcı bir toplum istiyorsa bu hakkı en kısa zamanda tanımalıdır” çağrısında bulundu.
‘ALMAN DEVLETİ ELİNDEN GELENİ YAPMALI’
Kefeli, çifte vatandaşlığın kabul edilmesinin Uyum Meclislerine olan ihtiyacı da ortadan kaldıracağına dikkat çekti. Kefeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hak tanınırsa, yetkileri zaten çok kısıtlı olan ve sadece bir danışma yetkisinden ibaret olan Uyum Meclisleri’ne de gerek kalmayacak. Bugün vatandaşlarımıza Uyum Meclisi seçimleri üzerinden kısıtlı da olsa bir seçme ve seçilme hakkı tanındığını görüyoruz. Ama bu Uyum Meclisleri kendi başına yasama, atama yetkisine sahip değiller. Burada sadece vatandaşlarımızın oyalandığını, onlara bir hak tanınırmış gibi yapıldığını, gerçekte ise vatandaşlarımızın katılım ve demokratik paydaşlık hakkının tanınmadığını görüyoruz. Hâlbuki çifte vatandaşlık olanağının Belediye Meclislerinin dengesini değiştireceğini, daha farklı fikirlerin de tartışılmasına olanak sağlayacağını düşünüyorum.”
Öte yandan Kefeli, çifte vatandaşlığın kabulünün iş yükünü artıracağını da doğruluyor. “Bielefeld’de de bu doğrultuda yıllardır mücadele ediyoruz” diyen Kefeli, “Her yıl milyonlarca avro harcayan belediye, kadro artırılmasına yeterince bütçe ayırmıyor. Bu da iş yükünün altından kalkamamasına sebep oluyor. Belediyeden hizmet bekleyen vatandaşlar hâlâ uzun kuyruklarla karşılaşıyor, bir randevu için haftalarca beklediklerine rastlıyoruz. Kanunun değiştirilmesi ile birlikte elbette iş yükü olacaktır. Fakat Alman devleti tutarlı bir çizgi izlerse taleplerin karşılanabilmesi için de elinden geleni yapacaktır.” İfadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE’YE DE İŞ DÜŞÜYOR’
Vatandaşlık kanunundaki değişikliğe yönelik Alman siyasetine görevler düştüğünü belirten Cihad Kefeli, bu doğrultuda Türkiye’nin de yapabileceği işler olduğuna işaret ediyor. “Sorunun çözülmesi için Türkiye de daha yoğun bir mücadele yürütebilir” diye konuşan Kefeli, “Mesela vatandaşlarımızın vatandaşlıktan çıkmalarının önüne geçilmesi Almanya’nın Türk vatandaşlarının çifte vatandaşlığını doğal olarak kabul etmesini sağlayacaktır” dedi. Kefeli ayrıca çifte vatandaşlıkla birlikte yapılan katılım eleştirilerini de şu sözlerle yanıtladı: “İki vatandaşlığa da sahip olmak iki ülke için de aidiyet duygusunun oluşmasını sağlayabilir. Ancak maalesef özellikle Türk toplumuna karşı ‘Türkiye siyasetiyle çok fazla ilgileniyorsunuz, Almanya’da yaşıyorsanız Almanya için çalışın’ eleştirileriyle karşılaşıyoruz. Fakat Alman devleti bize katılım olanağını sunuyor mu? Kaldı ki kendi vatanına, milletine ve kültürüne bağlı kalan insanların içinde yaşadıkları topluma da daha çok katkı sunabileceklerini düşünüyorum. Nitekim binlerce vatandaşımızın Alman vatandaşlığını almamasının sebeplerinden biri de Türk vatandaşlığından vazgeçmek istememeleri. Halbuki çifte vatandaşlığın önünün açılması demek, iki toplumun yaşamına katılımın da sağlanması anlamına geliyor. Bunun da iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli fırsatlara yol açacağını düşünebiliriz”