Gerçek zayiat açıklandı: Tel Aviv orada mısın?
Hizbullah'ın yayımladığı son rapor işgal güçlerinin Lübnan sınırındaki asker ve araç kayıplarını ortaya koydu. İsrail ordusu henüz tek bir köyü bile tam olarak kontrol altına alabilmiş değil. Netanyahu, Hizbullah'ın tünelleri kullanarak kuzeyde işgal planladığını öne sürdü.
Lübnan Direniş Operasyon Odası çarşamba akşam saatlerinde savaşın gidişatına dair yeni bir rapor yayımladı. Belgeye göre 23 Ekim'de başlayan kara harekatında çarşamba gününe kadar işgal güçlerinden 70 subay ve asker öldürüldü. 600'ü aşkın asker yaralandı. İsrail savunma sanayinin gururu 28 Merkava tankının yanı sıra dört askeri buldozer, bir zırhlı araç ve bir zırhlı personel taşıyıcı imha edildi. Son teknoloji ürünü üç Hürmüz 450 ile bir Hürmüz 900 tip İHA düşürüldü. Operasyon Odası, İsrail'in kuzey ve orta kesimlerindeki bölgeler, askeri üsler ve kışlalarda yaşanan kayıpların bu rakamlara dahil olmadığını vurguladı.
Sınırdaki çatışmaların beş eksende sürdüğü belirtilen raporda, direniş savaşçılarının güneydeki sınır köylerinin çevresinde ve bazı mahallelerinde ilerleme ve sızma girişimleriyle karşılaştığı kaydedildi. Hizbullah'ın sızmalara karşı koyduğu ve gerek çatışarak gerekse pusu kurarak sınırdaki işgal güçleriyle yüzleştiği belirtildi. Hizbullah'tan yapılan açıklamaya göre İsrail ordusu, sınırda bulunan hiçbir köyü tam olarak kontrol ya da işgal edebilmiş değil.
YENİ SİLAHLAR SAHAYA SÜRÜLDÜ
Direniş perşembe sabahı kuzeydeki Nahariye kentine 50 roket gönderdi. En az dört yerleşimcinin yaralandığı kaydedildi. Grup bir gün önce kara ve havadan toplam 33 operasyon düzenlediğini açıkladı. Örgüte göre bazıları İsrail'in derinliklerindeki bölgeleri vurmak için olmak üzere ilk kez kullanılan hassas füze ve özel İHA'lar da piyasaya çıkarılmış durumda. Tel Aviv, direnişin çarşamba günü boyunca İsrail'e altısı orta kesimlere gerisi kuzeye olmak üzere 135 roket, füze ve İHA ateşlediğini duyurdu. Saldırılarda biri ağır iki kişinin yaralandığı bildirildi. Dikkat çekici bir operasyonda, Tel Aviv'deki bir silah fabrikası da vuruldu. İsrail ordusu fabrikayı hedefleyen dört füzeden üçünün engellendiğini belirtti ancak sonuncunun nereye düştüğünü açıklamayı reddetti. Sirenler bir kez daha bahsi geçen bölgelerde gün boyu aralıklarla çaldı, yerleşimciler sığınaklara koştu.
LÜBNAN ORDUSU VE EL MEYADİN HEDEF ALINIYOR
Bir diğer önemli gelişme de İsrail ordusunun hava baskınlarında Lübnan ordusunu da hedef almaya başlaması oldu. Çarşamba günü biri subay üç Lübnan askeri hayatını yitirdi. Saldırılar birkaç önce de üç askerin daha canına mal olmuştu. Washington'ın Tel Aviv'i Lübnan ordusunu hedef almaması yönünde ikaz ettiği iddia ediliyor. Pentagon, bir gün önce BBC muhabirleri de dahil olmak üzere gazetecilerin teyit ettiği gibi Beyrut'taki bir hastanenin altına Hizbullah'a ait nakit parayla dolu bir sığınak inşa edildiğine dair bir kanıt görmediklerini belirtti. Tel Aviv bu iddiayı ileri sürerek bahsi geçen hastaneyi bombalamıştı.
İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda çarşamba günü aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 28 kişi yaşamını yitirdi, 139 kişi yaralandı. Bombardımanda Lübnan televizyonu el-Meyadin'in Beyrut ofisi de hedef alındı. Kurum, binanın daha önce boşaltıldığını açıkladı.
ÇOK ULUSLU GÜÇ
Agence France Press'e konuşan Batılı bir diplomat, Hizbullah ile Tel Aviv arasında ateşkes sağlanması halinde Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler (BM) Misyonu UNIFIL'in yanı sıra çok uluslu bir gücün Güney Lübnan'da konuşlandırılması fikrinin gündeme geldiğini söyledi.
Diplomat, UNIFIL çerçevesi dışındaki güçlere atıfta bulunarak “Her iki tarafın da güveneceği bir varlık gerekiyor. Bu varlık uluslararası güçler ve Lübnan ordusu aracılığıyla yapılabilir.” dedi. Halihazırda ülkenin güneyinde Lübnan ordusunun yanında yaklaşık 10 bin UNIFIL askeri konuşlanmış durumda. İsrail güçleri son zamanlarda BM misyonu mevzilerine ateş açıyor ve bölgeden çekilmesi yönünde baskı yapıyor.
Binyamin Netanyahu, Hizbullah'ın İsrail'i işgal planını ortaya çıkardıklarını iddia etti. Fransız yayın kuruluşları CNews ve Europe 1'e konuşan Netanyahu'ya göre direniş örgütü, “cip ve füzelerle yeraltı tünellerini kullanarak” saldırıya geçecekti. İsrail Başbakanı, başarılı olması durumunda böyle bir saldırının 7 Ekim 2023'teki HAMAS operasyonundan daha büyük zarar vereceğini söyledi.
'SON SÖZÜNÜ SÖYLEMEDİ'
Maariv gazetesi, direnişin “halen muazzam kabiliyetlere” sahip olduğunu yazdı ve ekledi: “Tüm saldırılarılara rağmen Hizbullah yenilmedi, yok edilmedi ve henüz son sözünü söylemedi.”
Haaretz'e konuşan analist Amos Harel, İsrail Genelkurmay Başkanlığının “Hizbullah'ın elinde hala potansiyel tehdit oluşturan on binlerce kısa menzilli roket ve havan topu ile çok sayıda İHA ve füze bulunduğunu” tahmin ettiğini kaydetti. Günlük ortalama atış sayısının “İHA'lara ek olarak yaklaşık 200 roketi bulduğunu” belirtti. Harel, “İsrailli istihbarat yetkilileri Hizbullah saflarında toparlanma sürecinin çoktan başladığına dair şüpheleri yok.” diye ekledi.
İsrailli Valla haber sitesinin askeri uzmanı Amir Bokhbut, Hizbullah'ın İHA'ları topografik olarak takip edilmesi zor bölgelerden fırlattığını, çoğunlukla mobil fırlatma platformları kullandığını ve tespit edilmelerinin çok zor olduğunu söyledi. Suriye'deki savaş ve Ukrayna krizi sırasında dronların etkinliği ve yarattığı tehditler açıkça ortaya çıkmasına rağmen İsrail'in İHA'larla başa çıkabilecek bir kuvvet inşa etmemiş olmasını eleştirdi.