Gıda sektöründe ölümlü iş kazaları raporu: 407 işçi çalışırken yaşamını yitirdi
Göçmen iş gücü; kayıt dışı çalıştırma ve çocuk işçiliğinin dikkat çektiği gıda işkolundaki ölümle sonuçlanan iş kazaları raporu açıklandı. Hayatını kaybeden işçilerin yüzde 2,94’ü sendikalı işçi, yüzde 97,06’sı sendikasız işçilerden oluştu
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) İstanbul Çatalca’da 19 Temmuz’dan bu yana sendikal hakları için direnen Tekgıda-İş Sendikası üyesi Polonez işçileri ile dayanışma içinde olduklarını belirterek gıda sektöründe meydana gelen ölümlü iş kazaları raporunu yayınladı. İSİG’in ulusal basın, işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, sendikalar ve yerel basından elde ettiği verilere göre son 11 yılda 407 gıda işçisi yaşamını yitirdi.
EZİLME GÖÇÜK İLK SIRADA
Gıda işkolunda ölümle sonuçlanan iş kazalarının nedenlerine göre dağılımı şöyle oldu:
“Ezilme, göçük nedeniyle 81 işçi; trafik, servis kazası nedeniyle 71 işçi; yüksekten düşme nedeniyle 45 işçi; zehirlenme, boğulma nedeniyle 45 işçi; patlama, yanma nedeniyle 36 işçi; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 32 işçi; şiddet nedeniyle 25 işçi; elektrik çarpması nedeniyle 22 işçi; intihar nedeniyle 12 işçi; kesilme, kopma nedeniyle 11 işçi; covid-19 nedeniyle 8 işçi; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 6 işçi; diğer nedenlerden dolayı 13 işçi hayatını kaybetti.”
Makineye bir uzvunu kaptırma sonucu sıkışma, çok ağır yük ve forklift gibi iş makinelerinin altında kalma ya da çarpması, asansörde kabin ile duvar arasında sıkışma gibi ezilmeler ölüm nedenlerinde ilk sırada geldi. İşçi servisleri ya da çoğunluğu işyerine ait araçlarla yapılan trafik kazaları ikinci sırada. Siloda, araçta, iş makinesinde ya da işyerinin üst katlarında çalışırken yüksekten düşmeler; kimyasal madde nedenli zehirlenmeler; yangın, kimyasal madde nedenli, siloya düşme nedenli boğulmalar; patlama ve yanmalar diğer öne çıkan ölüm nedenlerini oluşturdu.
Yaşamını yitirenlerin 33’ü kadın; 374’ü erkek oldu.
ÇOCUK İŞÇİLER DİKKAT ÇEKTİ
Ölümler yaş gruplarına göre incelendiğinde ise 14 yaş ve altı 7 çocuk işçinin; 15-17 yaş arası 17 çocuk/genç işçinin; 18-29 yaş arası 88; 30-49 yaş arası 174; 50-64 yaş arası 79; 65 yaş ve üstü 7 işçinin ve yaşı belirlenemeyen 35 işçinin yaşamını yitirdiği görüldü.
İSİG raporunda “Ölen işçilerin 24’ü çocuk işçi. Yüzde 6’lık oranla gerek tüm işkollarına gerek sanayiye göre daha yüksek bir çocuk işçi ölüm oranı var. Yaşından dolayı çalıştırılması yasak olanlar dahil tüm çocuk işçiler, iş öğrenme ya da hafif işlerde değil, diğer işçiler gibi işin tamamını yaparken hayatlarını kaybettiler.” tespiti yer aldı.
KAYIT DIŞI ÖNE ÇIKTI
Yaşamını yitiren işçilerin 28’i yabancı uyruklu işçilerden oluştu. Raporda “Gıda işkolunda göçmen işçi ölüm oranı yaklaşık yüzde 7 ile tüm işkolları baz alındığında Türkiye ortalamasının yarım katı üzerindedir. Çoğunluğu kayıt dışı çalıştırılan göçmen işçilerin ana kitlesini Suriyeli ve Afganistanlı işçiler oluşturmaktadır.” denildi.
İstanbul, İzmir ve Kocaeli en çok ölümün meydana geldiği şehirler oldu. Hayatını kaybeden işçilerin yüzde 2,94’ü sendikalı işçi, yüzde 97,06’sı sendikasız işçilerden oluştu.
AHMET’İN ÖLÜMÜNÜN SORUMLULARINA 6 YIL İSTENDİ
Adana'da annesinin çalıştığı tekstil atölyesindeki asansör kabini ile duvar arasına sıkışarak yaşamını yitiren Ahmet Direk Turan Haskiro'nun (11) ölümüne neden oldukları iddia edilen tutuklu bina sorumlusu Ömer İnce (38) ile asansör firması yetkilisi Recep Karayiğit (59) hakkında 'Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 6'şar yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı. Bilirkişi raporunda, her 2 sanık da çocuğun ölümünde asli kusurlu bulundu.
İddianamede, anne Sefa Avvaf'ın oğlunun ölümü ile ilgili şikayetçi olmadığı belirtildi. Şüphelilerin suçlamayı kabul etmediği ifade edilen iddianamede olay yerinde yaptırılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda her iki şüphelinin de asli kusurlu olduğunun tespit edildiği belirtildi. Tutuklu 2 sanık, ileriki günlerde yargılanmaya başlayacak.
ORTACI OLARAK ÇALIŞTIRILIYORDU
Olayın ardından annesi de aynı iş yerinde çalışan Ahmet’in burada “ortacı” olarak çalıştırıldığı öne sürülmüştü. Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) yöneticileri Suriyeli işçileri İŞKUR tarafından İşsizlik Fonu’ndan aktarılan kaynakla çalıştıran Dağ Tekstil’in giriş kapısındaki "Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve Türk Vatandaşları İçin İstihdam Desteği Projesi" kapsamında işçi çalıştırıldığına dair yer alan tabelalarsa olayın ardından kaldırıldığını belirtmişti.