'Girdiler düşmeden gıda fiyatları inmez'

Gıda fiyatlarında indirim gündemde ancak son zamanlarda üretim girdi maliyetlerinde yaşanan yükseliş, bunun önünde engel oluşturuyor. Gübreye son bir yılda yüzde 342 zam yapıldı. Gübrede indirim ise yüzde 30'da kaldı. Üreticiler indirimin yeterli olmadığını belirtiyor.

Üreticiler gübre fiyatlarında yapılacak yüzde 30 indirimi desteklediklerini ama dertlerine çare olmayacağını ifade etti. Niğdeli, Adanalı, Şanlıurfalı, Konyalı ve Trakyalı çiftçiler gıda fiyatlarında düşüş sağlamanın yolunun üretimi artırmaktan geçtiğini, bunun da girdi fiyatlarının düşürülmesiyle sağlanabileceğini vurguladı.

Sonbaharda yapılan ekimlerde çok sayıda çiftçinin ya hiç ya da yetersiz taban gübresi kullanarak tohum attığını kaydeden çiftçiler, bunun rekolte düşüşüne yol açacağına, Türkiye’nin daha fazla tarım ürünü ithal etmek zorunda kalabileceğine dikkat çekti.
Tarım konusunda çalışmalarıyla tanınan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de yaptığı açıklamada, ülkemizde geçen yıla göre 3-4 kat artan tarımsal girdi maliyetlerinin gerçekçi bir şekilde düşürülmemesi halinde, gelecek yıl gıdaya ulaşmada bugünkünden daha büyük sorun yaşanabileceği uyarısında bulundu. Gürer şunları söyledi:

“Tarım ve Orman Bakanı'na verdiğim yazılı soru önergesinde 'Geçen yıl gübrede yıllık artış ne kadar oldu?' diye sordum. Bakan Pakdemirli, yıllık gübre fiyatı artışının yüzde 342 olduğunu açıkladı. Yüzde 342 artan gübreye yüzde 30 indirim çözüm olmaz. Geçen yıl 1100 lira olan amonyum sülfatın bugün indirimli fiyatı 6 bin lira, 1160 lira olan Can gübre 5400 lira, 2140 lira olan DAP gübre 9450 lira, 1860 lira olan üre gübre 9450 lira ve 2140 lira olan 20*20 gübre 7 bin lira. Çiftçi bu fiyattan nasıl gübre alıp da kullanacak.”

'ÜRÜNÜ TARLADA KALAN ÇİFTÇİ MUTLU DEĞİL'

Tarım Bakan Pakdemirli’nin “Çiftçi sattığı ürünlerin fiyatlarından memnun, çiftçi mutlu” şeklindeki sözlerini eleştiren Gürer, “Tarım Bakanı'nı gerçekçi olmaya davet ediyorum; soğanı tarlada, limonu dalda kalan çiftçi nasıl mutlu oluyor?” diye sordu. Çiftçiliği, besiciliği ve süt inekçiliğini bırakanların sayısının giderek arttığını belirten Gürer, sorunlara acil çözüm bulunmasını istedi.

Gürer, şeker pancarı üreticilerinin sorunlarına da değindi. Şeker pancarının sözleşmeli ekilen bir ürün olduğunu hatırlatan Gürer, geçen yıl 420 lira olarak açıklanan taban fiyattan zarar eden çiftçinin bu yıl ekim yapmayı düşünmediğini belirtti. Bunun üzerine iktidarın bugüne kadar yapmadığı bir uygulamayı hayata geçirerek, henüz ekim yapılmayan, martta ekimi yapılacak ve eylül ayında sökümüne başlanacak olan şeker pancarı için şimdiden 800 lira avans verileceğini açıkladığını anlattı. 800 lira olarak belirlenen avans fiyatının üzerine de 75 lira destekleme primi eklendiğin söyleyen Gürer, “Çünkü çiftçi bu yıl ekim yapmayı düşünmüyordu. Örneğin bir köyde 200 olan şeker pancarı üreticisi sayısı 10’a kadar düşmüştü.” dedi.
Buğdayda da şeker pancarındakine benzer bir durum yaşandığını ifade eden Gürer, “Buğdayda ekmeklik buğday için 2 bin 250 lira taban fiyat belirlendi. TMO bu taban fiyattan ne kadar ürün aldı diye Tarım ve Orman Bakanlığına yazılı soru önergesi verdim. Gelen yanıtta 'piyasada dahi iyi koşullar olduğu için çiftçinin TMO’ya vermek yerine ürününü piyasaya verdiği' belirtildi. TMO’nun asli görevi piyasayı dengelemektir. TMO çiftçiden yeterli miktarda ürün almadı çünkü düşük taban fiyat belirlendi, çiftçi de arayış içine girdi.” diye konuştu.

Sonraki Haber