Görevdeki ABD’li istihbaratçı anlattı: Rusya kaybetmiyor, stratejik plana göre ilerliyor
ABD’nin Savunma İstihbarat Teşkilatı’nda hala görev yapan bir yetkilinin verdiği beyanlar, Rusya’nın özel harekatının ‘başarısız’ ilerlemediğini ortaya koyuyor. Amerikalı istihbaratçı, Rusya’nın ABD’den farkına da işaret ediyor: Sivil hayatı felç edecek şekilde ‘stratejik bombardıman’ yapmıyorlar
ABD’nin Savunma İstihbarat Teşkilatı’nda (DIA) çalışan bir kıdemli uzman, Rusya’ya yönelik “sivil kaybını gözetmiyor” ve “savaşı kaybediyor” propagandasını çürüten açıklamalarda bulundu. The Newsweek dergisinde 22 Mart’ta William M. Arkin imzasıyla yayımlanan makalede görüşlerine yer verilen ABD’li istihbaratçı, Rusya’nın istese binlerce sivili öldürebileceğini, ancak bunu stratejik bir yaklaşım sebebiyle yapmadığını söylüyor. Görevini sürdürdüğü için isminin gizli kalmasını isteyen DIA yetkilisi, Rusya’nın yaptığı hava saldırılarından birliklerin yavaş ilerleyişine, sivil ölümlerden Rusya’nın askeri kayıplarına Batı medyasında ana akım hale gelen iddiaların gerçekten uzak olduğunu beyan ediyor.
BATI’NIN ‘ÇARPIK’ ANLATISI
“Sahadaki gerçekler, Batı’dakinden farklı bir hikâye anlatıyor” diye başlayan makale, görevde olan Savunma İstihbarat Teşkilatı analistine ve ABD Hava Kuvvetleri’nden emekli ancak Pentagon’la bağlarını sürdüren iki eski subayın görüşlerine başvuruyor. “Kiev’in kalbine neredeyse hiç dokunulmadı. Uzun menzilli füze atışlarının neredeyse tamamı askeri hedefleri vurdu.” diyen muvazzaf istihbarat yetkilisi, “Haberlerin Putin'in sivilleri hedef aldığını tekrarlayıp durduğunu biliyorum, ancak Rusya'nın bunu kasıtlı olarak yaptığına dair bir kanıt yok.” diyerek Rusya’nın tam tersi sivil kaybını sınırlandırdığına işaret ediyor. Pentagon’la çalışmayı sürdüren bir başka emekli ABD hava subayı da Batı medyasına hakim olan anlatı karşısında hayal kırıklığına uğradığını ifade ediyor. Medyada yansıtılan Rusya’nın gaddarlığıyla ilgili “çarpık görüntü”nün aksine “top ve roketlerin sivillerle dolu şehir merkezi yakınlarına düştüğü güney şehirlerinde bile saldırıların, bir kısmı mecburen şehir içinde faaliyet gösteren Ukrayna askeri birimlerini hedef aldığını” ifade ediyor.
‘PUTİN, ANLAŞMAYA KAPI ARALIYOR’
ABD’li eski subay, “Kiev’e ya da Odessa gibi büyük şehirlere neden daha fazla uzun menzilli füze atılmadığını ve yine aynı şekilde uzun mesafeli hava saldırılarının neden daha fazla stratejik hedefi vurmak için kullanılmadığını başka anlayamadım.” diyor. Daha sonra savaşa Putin’in gözleriyle bakmaya çalıştığını söyleyen kıdemli uzman, Rusya’nın istikrarlı bir hareket çizgisi izlediğini, “bunun siyasi anlaşmaya imkan tanımak için” olabileceğini söylüyor.
Ortaya çıkan sivil hasarın Rusya’nın kapasitesinin çok altında olduğunu belirten istihbarat yetkilisi, “Bu bana Putin’in kasıtlı olarak sivillere saldırmadığını ve belki de müzakerelere alan açmak için hasarı sınırlamak durumunda olduğunu anladığını gösteriyor.” ifadesini kullanıyor. DIA uzmanı, Atlantik Konseyi’nin şehirlerde fazla hasar olmamasını Ukrayna’nın başarılı savunma sistemine bağlayan analizine karşı çıkıyor: “Ruslar çok açık bir şekilde Kiev’in şehir alanlarının içine saldırmak istemediler. Rus hava gücü, kara gücüne göre hareket ediyor. Ve bu savaş, karada yapılıyor. Rusya’nın köprü, iletişim, hava sahası gibi stratejik hedefleri vurması, kara gücünün ilerleyememesi anlamına gelecektir.”
RUSYA'NIN 25 GÜNDE YAPTIĞI, ABD'NİN 1 GÜNDE YAPTIĞINDAN AZ
Rusya’nın, çatışmanın 24. günü itibariyle 1.400 sorti ve 1.000 füze saldırısı yaptığı, ancak ABD, 2003’teki Irak işgalinin sadece birinci gününde bundan daha fazla saldırıda bulunduğu kaydediliyor. Mart başında yayınlanan bir başka Newsweek makalesinde, emekli bir ABD Hava Kuvvetleri subayı, “Rusya bizim üç saatte vurduğumuz kadar hedefi üç günde vuramadı.” diyor. Buna göre ABD, Irak işgalinin birinci günü üç saatte toplam 3.200 hedef vurmuş.
Arkin’in iki gün önce çıkan yazısında aktarılan bir diğer bilgi, Rus hava saldırılarının ezici çoğunluğunun savaş alanlarına yapıldığı, yalnızca yüzde 20’lik bir kısmın askeri altyapıyı hedef aldığı yönünde. Makaleye göre, muharebe alanından uzak olan havalimanlarına hiçbir bombardıman yapılmamış ve ülkenin iletişim altyapısı bozulmadan işlemeye devam ediyor.
‘STRATEJİK BOMBARDIMAN YAPMIYOR’
Rusya’nın Ukrayna kara ordusunun savunması ya da ikmalini engellemek için ulaşım yollarına ve köprülere yaptığı yöntemsel bir saldırı da kaydedilmemiş. Elektrik santralleri vurulsa bile bunların askeri tesis ve konuşlanma alanlarının yakınında olduğu ve kasıtsız bir şekilde hedef alındığı vurgulanıyor. Bütün bu olgulardan, Rusya’nın yapmış olduğu hava saldırılarının tamamen kara güçlerinin ilerleyişini kolaylaştırmak için olduğu sonucuna varılıyor. Ukrayna’nın batısında yer alan Lutsk, Lviv ve Ivano-Frankivsk’in vurulması ise bu hava üslerinde Polonya ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinden gelen uçakların yer almasıyla açıklanıyor. ABD Hava Kuvvetleri’nden emekli bir subay, Rusya’nın hava operasyonunun, ABD’nin 30 yıldır yaptığı müdahalelerinde alışılmış olan “stratejik bombardımana” benzemediği konusunda okuyucuları uyarıyor. Örneğin Irak’ta birkaç saat içinde tüm şehri ve sivil altyapıyı felç eden Amerikan saldırılarının aksine, Rus hava gücünün, “kara gücüne yardım eden bir topçu birliği gibi düşünülmesi gerektiğini” söylüyor.
SAVUNMA İSTİHBARAT TEŞKİLATI (DIA) NEDİR?
ABD Savunma Bakanlığı ve İstihbarat Topluluğu’nun bir bileşeni olan Savunma İstihbarat Teşkilatı (DIA), Pentagon’un askeri istihbarat kanadını oluşturmak üzere 1961’de kuruldu. DIA özellikle sahada yürüyen çatışmaları ilgilendiren hassas bilgilerle birlikte yabancı devlet ve oluşumların, askeri niyet ve kabiliyetlerini ABD yönetici makamlarına raporlama işlevini üstleniyor. DIA’nın faaliyet kapsamı, ABD’nin büyükelçiliklerinin bulunduğu 140 ülkeyi kapsıyor. DIA çalışanları, CIA’yla ortak merkezlerde eğitiliyor. Ancak DIA’nın yetki alanı, istihbarat raporlarıyla sınırlı değil. Doğrudan DIA merkezine bağlı bir “gizli/yasadışı (clandestine) operasyon” birimi bulunuyor. 2011’de Alman Stern dergisi, Almanya’da yaşanan bir neonazi katliamının DIA’nın bilgisi dahilinde yapıldığını iddia etmişti.
NATO’YU KIŞKIRTMAMAK İÇİN FÜZE SALDIRISI UZAKTAN YAPILDI
Amerikalı istihbaratçı, aynı zamanda, Rusya’nın çatışmayı Belarus ya da Rusya sınırına taşmaması ya da NATO’yu provoke etmemek için dikkatli davrandığını ifade ediyor. Belarus’taki Rus üsleri kullanılmasına rağmen harekat, büyük oranda Ukrayna’nın güneydoğu bölgesiyle sınırlandı. Batı Ukrayna’ya yapılan saldırıların da NATO hava sahasına girmemesi için özen gösterildi. Bu sebeple, yabancı lejyonların eğitim üssü olduğu için vurulan Lutsk’taki hava üssü, 112 kilometre uzaklıktaki Belarus’tan değil, güneyden Karadeniz üzerinden atılan füzeyle vuruldu.
ODESSA’DA İLKOKULU ASKERİ CEPHANELİĞE ÇEVİRDİLER
ABC News kanalı muhabiri, Ukrayna’nın Odessa şehrinde bir ilkokulun askeri amaçlarla kullanıldığını ekranlara yansıttı. “Burası devasa bir askeri depoya dönüşmüş durumda.” diyen İngiliz muhabir, içeri askeri malzemelerin yığıldığını ve sivil insanların da askeri kamuflaj yapımına yardımcı olmak için binaya geldiğini kaydetti. Ukrayna ordusu ve neonazi gruplar, hastane, bakımevi ve okul gibi sivil binaları askeri karargâh, sivilleri ise ‘canlı kalkan’ olarak kullanıyor. Rus ordusuyla çatışma yaşandığı zaman da bu görüntüleri “sivil binalar bombalanıyor” propagandasına malzeme yapıyor.