Görevimiz: Kuşak ve Yol’da Ortak Gelişme için Bilimsel İşbirliği

Kuşak ve Yol Girişimi'nde yer alan ülkelerin bilimsel ve teknolojik işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan ANSO'nun İcra Direktörü Prof. Jinghua Cao ve TÜBİTAK Başuzmanı Doç. Dr. Şiir Kılkış, BRIQ'e konuştu.

Kuşak ve Yol Girişimi Dergisi (BRIQ) 6. sayısında, insanlığın ortak geleceğini tehdit eden sorunların bilimsel ve teknolojik gelişmeler ışığında çözülmesi için yapılan ve yapılabilecek olan işbirliği modellerine mercek tuttu. Bu kapsamda Kuşak ve Yol Girişimi içerisinde ortak zorluklara karşı bilime dayalı çözümlerin desteklenmesi amacıyla kurulan Uluslararası Bilim Kuruluşları Birliği'nin (ANSO) projeleri incelendi. ANSO'nun Sekreterliği İcra Direktörü Prof. Jinghua Cao, BRIQ'in sorularını yanıtladı. TÜBİTAK Başuzmanı Doç. Dr. Şiir Kılkış da ANSO'da yer alan ülkelerin araştırma kapasitelerini ve sürdürülebilir kalkınmaya olan katkılarını ele aldı.

Çin Bilimler Akademisi (CAS) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) da kurucuları arasında yer aldığı ANSO'nun 2016'da Pekin'de Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında düzenlenen Ulusal Bilimsel Kuruluşların Birinci Uluslararası Bilim Forumu ve bu forumda kabul edilen Pekin Bildirgesi'yle temellerinin atıldığını anlatan Jinghua, ANSO'nun Çin'de devlete resmi olarak bağlı olmayan iki kuruluşundan biri olduğuna dikkat çekti. Jinghua, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in de Çinli bilim insanlarına sadece Çin’deki sorunları değil, aynı zamanda dünyanın geri kalanını da önemsemelerini salık verdiğini anlattı. “Elbette, kendi ülkelerimizdeki sorunları ve zorlukları önemseyeceğiz” diyen Jinghua, “Ülkenizin zorluklarının çözümüne katkıda bulunurken küresel zorlukların ele alınmasına da yardım edebilirsiniz. Bu, bilim insanlarını dünya çapında bir vizyonla bir araya getirmekle mümkündür. Biz, bilim insanlarımızı dünyanın geri kalanına katkıda bulunmaları için gerçekten teşvik ediyoruz” ifadelerini kullandı.

ANSO'NUN ODAKLANDIĞI DÖRT ALAN

Kuşak ve Yol Girişimi'nin küresel topluma değer vermeyi, daha iyi bir dünya yaratmayı, sorunları ele almak ve gelişmeyi sağlamak için ortak geleceğe sahip tüm insanlığın bir topluluğunu yaratmayı amaçladığını belirten Jinghua, “Sorunlara ve zorluklara bakarsanız, kalkınmaya önem vermemiz gerektiğini kabul edersiniz, ancak elbette yeşil ve sürdürülebilir bir kalkınmaya” dedi.

Jinghua, ANSO'nun çalışma alanlarını şöyle yanıttı: “Kuşak-Yol önerisinin temel çerçevesi altında örgütlenen ANSO, 2020 Çağrısı’nda, dört öncelikli alana odaklandı: Çevresel zorluklar, tarım ve gıda güvenliği, sağlık ve refah ile yeşil teknoloji. Sağlık Koridoru, Gıda Güvenliği Koridoru, Yeşil Teknoloji Koridoru ve Enerji Koridoru’nu içeren ANSO Kesişen Platform, çeşitli bilimsel araştırmaları, yeniliği ve yeşil kalkınma ile insan refahına fayda sağlayan teknoloji transferini teşvik etmek için geliştirildi. Uluslararası bir bilim örgütü olarak ANSO bilgi paylaşımına ve iletişime büyük önem vermektedir. Çok erken bir tarihte, salgının patlak vermesinden neredeyse bir ay sonra, Çinli bilim insanları COVID-19 virüsünün DNA dizilim bilgilerini saptadılar. ANSO, kendine özgü iletişim kanallarını kullanır. Genom bilgilerini ağımız üzerinden haber bültenlerimiz aracılığıyla dünyanın geri kalanına hızla yaydık. Bu bilgileri olabildiğince çabuk yayınlamalı ve küresel toplumun geri kalanıyla paylaşmalıydık çünkü bunlar test kitleri, aşılar ve ilaçların geliştirilmesi için değerli bilgilerdir. Dolayısıyla, bilginin yayılmasında çok etkili bir rol oynadık.”

SAĞLIK İÇİN ULUSLARARASI AĞ

Prof. Jinghua Cao, “Sağlık Koridoru” ile ilgili de şu bilgileri verdi:

“Sağlık Koridoru sağlık ürünleri, temiz su, düşük maliyetli tıbbi bakım ile ilaç ve aşı üzerine teknoloji transferine odaklanan ANSO’nun en önemli platformlarından biridir. Bu platform, farklı paydaşlardan gelen kaynakları entegre ederek yüksek nitelikli kalkınmaya yardımcı olmak amacıyla yenilikçi işletmeler kurmak için önemli bir çaba harcamaktadır. ANSO, temiz su teknolojisi ile ilgili olarak, Sağlık Koridoru kapsamındaki faaliyetleri teşvik etmektedir. İçme suyu güvenliği, Kuşak ve Yol ülkelerinde sosyal kalkınma ve insan sağlığı için büyük bir sorun ve zorluktur. Geçtiğimiz on yılda, Çin Bilimler Akademisi’nin Eko-Çevre Bilimleri Araştırma Merkezi (RCEES), kırsal alanlar için teknolojik icatlarda ve bunların uygulamasında, dış yardım projelerinin teşvikinde ve uluslar arası ağların kurulmasında önemli ilerleme kaydetti. Bu ANSO etkinliği, Burma, Nepal, Sri Lanka ve Bangladeş’ten seçkin bilim insanları ve uzmanlarla ortak araştırma yapmayı ve yerel sakinler için uygulanabilir ve sürdürülebilir içme suyu arıtma teknolojileri ve entegre tesisler geliştirmeyi amaçlamaktadır. Ek olarak, Güneydoğu ve Güney Asya ülkeleri arasında sürdürülebilir işbirliği için su ve çevre alanında ANSO bölgesel ağının kurulmasına yardımcı olacak ve ANSO çerçevesi altında bilgi aktarımı ve deneyim paylaşımını hızlandıracaktır.”

KUŞAK VE YOL'UN YUMUŞAK DOKUSU

Birleşmiş Milletler verilerine göre Kuşak ve Yol ülkelerindeki deprem, sel, kuraklık gibi afet kayıplarının dünya ortalamasının iki katı olduğuna dikkat çeken Jinghua Cao, İpek Yolu boyunca afet riskinin azaltılması ve sürdürülebilir kalkınma için uluslararası işbirliğinin acil bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Jinghua, bilimsel ve teknolojik işbirliğinin insanlık için önemini şöyle anlattı:

“Bir altyapı inşa ettiğinizde insanlara ihtiyacınız var. Altyapılar bir insanın kemikleridir, ancak aynı zamanda ete de ihtiyacınız vardır. Bir vücudu bir arada tutmak için kaslara ihtiyacınız var. ANSO, Kuşak ve Yol Girişimi'nin yumuşak dokusuna katkıda bulunmaya çalışıyor.”

ORTAK ZORLUK ALANLARI

TÜBİTAK'ta Başuzman ve Danışman olarak görev yapan, ODTÜ öğretim görevlisi Doç. Dr. Şiir Kılkış ise ANSO'da yer alan ülkelerin araştırma kapasitelerini ve ortak araştırma projelerini bir örneklem üzerinden özetleyerek bu ülkelerin yeni bilimsel etkileşimlerinin yanı sıra sürdürülebilir kalkınmaya olan katkılarını inceledi. “Kuşak ve Yol Girişimi’nde Ortak ve Sürdürülebilir Bir Gelecek için Bilime Dayalı Çözümler” başlığıyla yayınlanan makalesinde Kılkış, Çin ve Türkiye’nin kalkınma planlarındaki ana vurguların çevre dostu teknolojiler, akıllı enerji sistemleri ve sürdürülebilir kentleşme olduğuna dikkat çekti.

Kılkış, ANSO tarafından desteklenen ortak araştırmalar kapsamında ortak zorluk alanları olarak tarım ve gıda güvenliği, su kaynakları ve güvenliği, hava kirliliği ve insan sağlığı ile iklim değişikliği gibi alanlara ve ayrıca bilim ve teknoloji kazanımlarının dönüşümü alanlarına odaklandığını belirtti ve özetle şunları kaydetti:

“Ortak araştırma alanları hem bilimsel araştırmalar hem de insan refahı yönelimleri içermektedir. Başlatılan projelerden biri, ürün verimi modellemesi ve kaynak haritalaması gibi teknikler kullanarak gıda güvenliğini destekleyen tarımsal izleme yoluyla bu amaca katkıda bulunacaktır. Kimyasal böcek ilaçlarının kullanımını azaltma ve mahsul verimini artırma amacını taşıyan diğer bir projede, gıda güvenliğini ve güvenirliğini desteklemek için yeni karbonhidrat formülasyonlarına dayalı yeşil yetiştiricilik teknolojisi geliştirilmektedir. Sağlıklı ve nitelikli yaşam amacına odaklanan bir projede ise yeni bir sıtma ilacı için klinik öncesi çalışmalar, Çin, Sri Lanka ve Kenya işbirliğinde yürütülmektedir. Odak noktasında güvenli içme suyu bulunan başka bir projede, içme ve yer altı suyundaki kirleticilerin giderilmesi için arıtma teknolojileri geliştirilmektedir.

'EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ İŞBİRLİĞİ GEREKMEKTE'

“ANSO tarafından desteklenen bir başka ortak araştırma projesinde, çevre ve iklim araştırmaları için atmosfer gözlem ağı ilerletilirken, farklı bir araştırma ekibi tarafından düşük karbonlu ve sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesine odaklanma sağlanmıştır. Ortak araştırma projeleri arasında yer alan diğer bir örnekte, gıda güvenliğinin, çevrenin ve insanların doğal afetlerden korunması için mevsim dışı ve mevsimsel hava ve iklim tahminlerinin artırılmasına yönelik olanaklar etkinleştirilmektedir.

“Mevcut ve yeni araştırma projeleri devam ederken, ortak ve sürdürülebilir bir geleceğin desteklenmesi amacıyla elde edilmekte olan araştırma işbirliğinin güçlendirilmesi için hala büyük bir potansiyelin olduğu vurgulanmalıdır. Genç ve deneyimli bilim adamlarının etkileşimi de dahil olmak üzere ortak zorlukların üstesinden gelinmesi için benzeri görülmemiş bir işbirliği gerekmektedir. Sürdürülebilir kalkınma odağında ortak ihtiyaçların karşılanabilmesi için güçlü araştırma kapasitesi ve bunun beraberinde, daha fazla sürdürülebilirlik yönünde bilim, teknoloji ve yenilikte bilinçli olarak yön birliği sağlanması için koordinasyon gereklidir.”

BİLİMSEL İŞ BİRLİĞİ İÇİN HÜKÜMETLER ARASI KURULUŞA İHTİYAÇ VAR

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Jeodezi ve Coğrafi Bilgi Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Uğur Murat Leloğlu, makalesinde Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) güzergahındaki ülkelerin işbirliğini kolaylaştırıcı ve zorlaştırıcı faktörleri ele alarak etkin bir işbirliği mekanizmasının nasıl kurulabileceğini tartıştı. Leloğlu'na göre KYG'da başarılı bir bilimsel işbirliği için ANSO ve benzeri kuruluşların zaman içinde “KYG Araştırma Alanı”nı oluşturacak hükümetler arası bir kuruluşa dönüşmesi gerekiyor.

Bilimde işbirliği olasılığını belirleyen faktörlerin ortak dil, coğrafi yakınlık, siyasi istikrar olarak özetleyen Leloğlu, finans ayağının da önemli bir etken olduğuna dikkat çekti. Leloğlu, “Çok taraflı işbirliğinde taraflar, ortak projelerin liyakate dayalı olarak finanse edildiği bir havuz oluşturabilir veya bir 'adil geri dönüş' ilkesi benimsenebilir. Hükümetlerin güçlü taahhütlerini gerektiren bu tür bir işbirliği, hükümetler arası anlaşmalarla sağlanır” dedi. Leloğlu özetle şunları kaydetti:

“KYG alanında, bazı ekonomik, politik veya güvenlik ittifakları kurulmaktadır, ancak bunlar alanın yalnızca bir bölümünü kapsamaktadır. Coğrafi ve kültürel olarak bazı Kuşak ve Yol ülkeleri diğerlerinden çok uzaktadır. KYG ülkelerinin çoğu gelişmekte olan ekonomilerdir. Otoyol, demiryolu ve deniz yolu ağları üzerinden fiziksel bağlantılar, Sayısal Kuşak ve Yol ile birlikte kurulmaktadır, ancak inşa erken aşamadadır. Radikal olarak farklı yazı sistemleriyle yazılan çok çeşitli diller konuşulmaktadır. Bu zorluklara rağmen, bazı ilkelerin benimsenmesi halinde AB Çerçeve Programlarına benzer bir mekanizma kurmak mümkündür.”

“Her şeyden önce, fonların olası adaletsiz dağıtımından kaynaklanan sürtüşmeleri önlemek için 'adil geri dönüş' politikası gereklidir. İkinci olarak, katkıda bulunanları GSYİH'lerinin belirli bir yüzdesini tahsis etmeye zorlamak yerine, küçük katkılarla başlamalarına izin verilmelidir. Ana fikir, hükümetleri yaratılan değerden daha fazlasını elde edebilmek için daha fazla fon sağlamaya teşvik edecek kazan-kazan durumları yaratmaktır.”

Sonraki Haber