Göz biliminin kurucusu: Ali Bin İsa

Hekimilik mesleğinin hep batıda filizlendiğini öğrenerek büyüdük, batı özellikle latin biliminin bize sunduğu bilgileri olmazsa olmaz doğrular olarak yetiştirildik. Eski çağ tarihi özellikle de Sümerler üzerine bilgilerin artması antik Yunan masalı nasıl uyduruldu isimli kitap bizi batı bilimini sorgulamaya yöneltti.

10. asırda yaşayan büyük Türk İslam âlimi Şerafettin Ali Bin İsa El-Kehhal’ın göz hastalıkları üzerine yazdığı “Tezkiretü’l-Kehhalin” adlı eser asırlar sonra 15. yüzyılda Latince’ye çevrilecek ve yıllarca üniversitelerde okutulacaktı. Ali bin İsa Orta Çağ'da göz hastalıkları üzerine verilen ilk eser olan Notebook of Oculist (Göz Doktorunun Defteri) adlı eserini yazmıştır. Bu eser onun Orta Çağ Avrupası'nda Jesu Occulist olarak tanınmasını sağlamıştır. Bu eser ilk olarak Farsçaya çevrilmiş ve daha sonra da Latinceye çevrilerek 1497 yılında Venedik'te basılmıştır. Daha sonra ise 1904 yılında Almancaya; 1936’da Casey İngilizceye çevrilmiştir. İbn İsa'nın bu kitabı, kendinden sonra gelen optik ilimciler tarafından en çok başvurulan kaynak kitaplardan biri olmuştur.

Bazı kaynaklarda hıristiyan olduğu kayıtlı ise de bunun taşıdığı Îsâ (Jesu) adından kaynaklanmış olması muhtemeldir. Eserinde cerrahlara verdiği öğütlerden, deontolojik kaidelere çok riayet eden dikkatli ve basiretli bir hekim olduğu anlaşılmaktadır.

PEK ÇOK HASTALIĞI TANIMLADI

Teẕkiretü’l-keḥḥâlîn fi’l-ʿayn ve emrâżihâ adlı eseri günümüze eksiksiz ulaşabilmiştir. Kısaca Teẕkire veya Teẕkiretü’l-keḥḥâlîn olarak bilinen bu kitap, göz ve göz hastalıkları konusunda yazılmış ve günümüze kadar gelebilmiş Arapça eserlerin en genişi ve en eskisidir. Bu kitapta pek çok göz hastalığını ilk kez ele alan Ali Bin İsa, henüz optik cihazların geliştirilmediği bir dönemde katarakt ameliyatı; kornea, üvea (damar tabaka) hastalıkları ve bu hastalıkların tedavileri ile alâkalı bilgiler vermişti. Ameliyat tekniklerinin henüz gelişmediği bir dönemde lokal anestezi ile göz ameliyatı yaptı. Ali Bin İsa eserinde bu ameliyatı adamotu ve afyon bitkisiyle yaptığından bahsetmişti.

Kitabının önsözünde eserini yazarken başta Galen ve Huneyn b. İshak olmak üzere Hipokrat, Dioskorides, Oribasius ve Paulus’un eserleriyle kendi tecrübelerinden ve hocalarının bilgilerinden istifade ettiğini belirtmektedir. Teẕkiretü’l-keḥḥâlîn üç bölümden oluşur. Birinci bölüm gözün anatomi ve fizyolojisini; ikinci bölüm göz kapakları, göz yaşı bezleri, kornea ve uveanın hastalık ve tedavileriyle katarakt ameliyatını; üçüncü bölüm ise “gözün iç hastalıkları” başlığı altında miyopi, hipermetropi, gece-gündüz körlüğü ve şaşılık gibi görme bozuklukları ile lensler, görme sinirleri ve retina gibi gözün çeşitli kısımlarına ait hastalıkları ihtiva eder. 132 çeşit göz hastalığı tarifinin yer aldığı kitapta 141 basit ilacın göze etkilerini açıklayan bir kısım de yer alır. Eserin orijinal yönlerinden biri de o güne kadar bilinen lokal anestetiklerin yanı sıra, ağrılı ameliyatlarda ilk defa mandragora (adamotu) ve opium (afyon) buharı gibi genel anestezi yapan maddelerin yardımıyla göz ameliyatlarının nasıl yapılacağını tarif etmiş olmasıdır.

AVRUPA 800 YIL GERİDEN GELDİ

Ali Bin İsa, yaptığı çalışmalarla göz hastalıkları yani oftalmolojinin kurucusu olarak anılıyordu. Günümüzde de şaşılık testi olarak bilinen Hirschberg testini bulan ünlü göz hekimi Hirschberg, yüzyıllar sonra onun için şu cümleleri söyleyecekti: “Avrupa’da 18. yüzyıla kadar göz hastalıkları sahasında bu eser seviyesinde bir esere rastlayamıyoruz.”

Yine tıp tarihi uzmanlarından göz hekimi Max Meyerhof da (1884-1951) “İlim dünyası sadece Doğu’da değil, Batı’da da ondan daha iyisini yazabilmek için, 19. asrın ortalarına kadar beklemek mecburiyetinde kalmıştır” itirafında bulunacaktı.

Sonraki Haber