Güney Kıbrıslı Moskova'da susturuldu!

Doğu Perinçek, Küresel Çok Kutupluluk Konferansı’nda KKTC'nin tanınması önerisinde bulundu. Güney Kıbrıslı konuşmacı Filaniotis ise Türkiye'nin Kıbrıs'ta işgalci olduğunu savundu. Konferansın Rus yöneticileri, Filaniotis'in sözlerini kesti.

Küresel Çok Kutupluluk Konferansı, önceki gün 70 ülkeden 120 katılımcıyla yapıldı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un açış konuşması yaptığı toplantıda, Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek baş konuşmacıydı. Etkinliğe damgasını vuran konuşmalar arasında Rusya’dan üst düzey isimler de yer aldı. Konferansta dikkat çeken bir olay yaşandı.

Toplantının baş konuşmacısı Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, çok kutuplu bir dünya düzeni kurmak için atılması gereken adımlar arasında “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Doğu Akdeniz’de Asya’nın direnme mevzisidir. ABD’nin bütün Kıbrıs’a hakim olması ve Türk Ordusu’nun Kıbrıs’tan çıkartılması, Süveyş Kanalından Hürmüz Boğazı’na kadar bütün yolları denetim altına almasına yol açar. Bu nedenle KKTC Tanınmalı ve Kuzey Kıbrıs’taki direnme mevzisi güçlendirilmelidir.” önerisinde bulunmuştu.

GÜNEY KIBRISLIDAN KKTC KIŞKIRTMASI

Toplantının ilerleyen kısmında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nden konuşmacı olarak katılan Mikis Filaniotis konuşmasını tamamladıktan sonra “Türkiye’den Vatan Partisi liderinin bir dizi bölgenin ve ülkenin tanınmasını içeren sözlerine yanıt vermek istiyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diye bir ülke yoktur. Adada tanınan tek devlet Kıbrıs Cumhuriyeti’dir. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in resmi üyesidir. Adanın yüzde 37’si, 1974’teki işgalin ardından NATO üyesi olan Türkiye tarafından işgal altındadır.” diyerek Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek’in KKTC’nin tanınmasına dair sözlerine yanıt vermeye çalıştı. Filaniotis'in konuşması, Moskova’da etkinliğin moderatörleri tarafından yarıda kesildi, Filaniotis sözlerini tamamlayamadı. Etkinliğe başka bir konuşmacıya söz verilerek devam edildi.

Güney Kıbrıslı konuşmacının Türkiye ve KKTC’ye yönelik sözlerinin kesilmesi, katılımcılar arasında Rus devletinin Türkiye’nin yanında durması olarak yorumlandı.

‘MİLLİ KİMLİĞİMİZE SALDIRIYI KABUL ETMEYEN BİR DÜZEN’

Nikolay Malinov

Konferansın açış konuşmalarından birini, Uluslararası Russeverler Hareketi Başkanı Nikolay Malinov yaptı. Malinov, 1 ay önce kurdukları hareketle başlattıkları mücadeleyi, “Dünyanın efendiler ve köleler olarak bölünmesini istemiyoruz. Dünya halklarının kimliklerinin saldırıya uğramasına, ezilmesine ve yok edilmesine, böylece halkların küresel elitin çıkarlarına ve hayallerine hizmet eden bir tür konglomeraya dönüştürülmesine karşıyız.” sözleriyle ifade etti.

ABD’nin kimin “ilerici”, kimin “gerici” olduğuna, kimin “medeni” kimin “gayrı medeni”, kimin “demokrat” kimin “otoriter” olduğuna karar vermeye kalktığını söyleyen Malinov, bu tür değerlendirmeleri tekelinde bulunduran bir tek kutuplu düzene itiraz ettiklerini belirtti.

Malinov, çok kutuplu dünya arzusunun eşit ve adil bir düzen isteğinden kaynaklandığını söyledi. “Çok kutupluluğun bizim değerimiz olduğunu söylediğimizde, gerçekte istediğimiz şey, tüm halkların ve kültürlerin kendi yollarına gitme, kendi sosyopolitik, ekonomik ve kültürel sistemlerini inşa etme haklarının eşit olarak tanınmasıdır.” ifadelerini kullandı.

‘LGBT DAYATMASINA YER YOK’

Mariya Zaharova

Rus Devleti’nin en üst düzeyde katıldığı etkinlikte Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da video mesajla katılımcılara seslendi. Zaharova, yeni Rus Dış Politika Konseptinin ilk kez sistematik bir şekilde çok kutuplu bir dünya düzeninin ilkelerini tanımladığına değinerek söze başladı. Zaharova, “Ulusların gerçek egemenliğine ve medeniyetlerin çeşitliliğine dayanan çok taraflılık sadece siyasi çatışmaların çözümünü kolaylaştırmakla kalmayacak, uluslararası iletişimde her katılımcı için adil bir düzen yaratacak, dikta ve hegemonya kurma girişimlerine karşı bir direnç oluşturacaktır.” dedi.

“Aynı zamanda bağımsız devletlerin iç işlerine siyasi ve ideolojik müdahalelerden arınmış gerçek anlamda demokratik bir toplum yaratılmasına da yardımcı olacaktır.” diye ekledi.

Etkinliğe katılan onlarca konuşmacı arasında, neoliberal Batılı çevrelerin besledikleri medya aracılığıyla öne çıkardıkları “cinsiyet statüsünün değiştirilmesi, LGBT ayrımcılığının tersine çevrilmesi ve çocukların ve gençlerin eşcinsel kültürüne dahil edilmesi destekleyecek çok fazla konuşmacı” olmadığını vurguladı.

‘KÜRESEL LİBERALİZM ÖLDÜ’

Konstantin Malofeyev

Dünya Rus Halk Konseyi Başkan Yardımcısı ve Tsargrad Başkanı Konstantin Malofeyev’in sunuşu en ilgi çeken konuşmalardan bir tanesiydi. Malofeyev konuşmasında ABD’nin dünya genelindeki durumunu özetleyerek başladı. “Küresel liberalizm öldü. Şimdi onun can çekişmesine tanıklık ediyoruz. Francis Fukuyama'nın son zamanlarda tarihin sonu olduğuna inandığı, dünya halklarına sadece tarihin sonu değil, aynı zamanda onun zirvesi, nihai hedefe, liberal Batı demokrasisinin mutlak ideal toplumuna ulaşmak olarak sunulan şeyin bir yalan olduğu ortaya çıktı.” ifadelerini kullandı.

Malofeev, devamında ABD hegemonyacılığının çöken sistemini savaşla sürdürmeye çalıştığını vurguladı. Bu bağlamda “Amerikan hegemonyasının ömrü sona eriyor. Ve bu dünyaya tutunmaya çalışıyor. Mevcut dünya düzenini korumak için bir dünya savaşı yürütmeye çalışıyor.” şeklinde konuştu.

‘İNSANLIK ADINA SAVAŞIYORUZ’

Rusya’nın “Ukrayna halkıyla ve hatta Ukrayna ile değil, tüm Batı azınlığıyla, NATO bloğunun tamamıyla savaştığını” söyleyen Malofeyev, Rusya’nın uğrunda savaştığı “çok kutuplu dünyanın özünü” şöyle tarif etti: “Çok kutuplu dünyaya katılan medeniyetlerin her birinin, bu kutupların her birinin kendi kaderi olacaktır. Bu kutupların her birinin kendi geleceği olacaktır. Ancak bu gelecek birbirlerine karşılıklı saygıya dayanacaktı.”

Malofeyev, “Böylece hepiniz, farklı kıtalardaki insanlar özgürlüklerini yeniden kazanabilir ve bu batı sömürgeciliğini unutabilir, sayfayı çevirebilirsiniz.” diyerek Rusya’nın çok kutuplu dünyanın inşasında insanlık adına mücadele ettiğini vurguladı.

Sonraki Haber