Gürcü siyaset bilimci olayların iç yüzünü anlattı: Turuncu kalkışma ABD direktifiyle başladı

Maskeli ve molotof kokteylli kalabalıklar, Gürcü Parlamentosunu ablukaya aldı. Washington, darbe girişimine derhal destek verdi. Gürcü siyaset bilimci Aphaidzade, Ukrayna’da savaşan paralı askerlerin ülkeye geldiğini ve olayların CIA tarafından yönlendirildiğini söyledi

Parlamentoyu çembere alan kitle AB ve Ukrayna bayrakları taşıdı.

Gürcistan’da bir turuncu darbe girişiminin düğmesine basıldı. Gaz maskesi ve kask takanların da bulunduğu binlerce gösterici önceki akşam başkent Tiflis’teki parlamento binasını kuşattı. Eylemciler polise molotof kokteylleriyle ve havai fişeklerle saldırdı. ABD kalkışmaya destek verdi ve Gürcistan hükümetine yaptırım tehdidinde bulundu. Güvenlik güçleri geceye doğru göz yaşartıcı gaz, tazyikli su ve ses bombasıyla kalabalığı dağıtmayı başardı.

Olayların gerekçesi, Gürcistan Meclisine getirilen bir yasa tasarısıydı. Batıcı medyada bu tasarı “Muhalifleri yabancı ajanı olarak damgalıyorlar.” diye sunuldu. Gerçekte ise dış finansmanla faaliyet yürüten kuruluşları “yabancı acente” olarak kayıt altına alıp denetime tabi tutan yasa, 76’ya 13 gibi ezici bir oyla kabul edildi. Batıcı muhalefet, tasarının Rusya’dan kopyalandığını ve Avrupa-Atlantik bütünleşmesini tehlikeye attığını savundu.

Gürcistan’da başlayan hükümet karşıtı gösterilerin arka planını Gürcü siyaset bilimci Kafkasya İslami Çalışmalar Merkezi Direktörü Şota Aphaidze, United World International’a anlattı.

Şota Aphaidze

‘AYRINTILI BİR PLAN YÜRÜRLÜĞE KONULDU’

  • Gürcistan’da yaşanan olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili bu eylemleri desteklediğini açıkladı. Bu şaşırtıcı değildir. Zira Cumhurbaşkanı uzun zamandır Gürcistan’ın ve Gürcü halkının değil, Batılı ülkelerin ve Amerika’nın çıkarlarına hizmet etmektedir. Gürcistan Anayasası ile çelişen ve ülkemizin güvenliğini baltalayan açıklamalar yapmaktadır.

Ülkemizde yaşananlar da aslında durup dururken olmadı. Amerika’dan gelen düzenli direktifler sonucunda başladı.

Yasama organımız şu anda devletimizin daha da gelişmesi ve egemenliğimizin yabancı ajanlardan korunması için çok önemli bir yasayı kabul ediyor. Bu bağlamda Batı, bu yasanın kabul edilmesi durumunda Gürcistan’da istikrarı bozmak için çok dikkatli ve ayrıntılı bir plan çizmişti. Çünkü Amerika, kendi vakıflarının, Açık Toplum’un (Soros Vakfı) Gürcistan’daki yıkıcı muhalefeti finanse ettiğini, STK’ları finanse ettiğini biliyor. Bu aslında bir etki ajanıdır!

Yani, örneğin insan haklarını, doğanın korunmasını finanse etmek için bir hibe tahsis ediliyorsa, bu hibeler nasıl olup da protesto eylemlerini finanse etmeye gidebilir? Anlayamadığımız şey bu!

Polis arabalarını yaktılar ve güvenlik güçlerine molotof kokteylleriyle saldırdılar.

2003’TEKİ RENKLİ DEVRİMİN DEVAMI

Devletin böyle bir yasa çıkarma hakkı vardır. Çünkü bu STK’lar ve orada çalışan insanlar sadece halkın yüzde 5’idir. Geri kalan yüzde 95 ise onlarla aynı fikirde olmayan Gürcistan vatandaşlarıdır! Ve öyle bir iklim yaratıldı ki, bu STK’lar ülkemizin ve halkımızın kaderine karar veriyor gibi bir görüntü ortaya konuluyor.

Batı’nın desteğiyle 2003 yılında gerçekleştirilen darbenin yeni bir girişimiyle karşı karşıyayız. O zaman da anayasaya aykırıydı, şimdi de öyle. Bunu göz göre yapıyorlar. “Kremlin yanlısı” hükümeti devireceklerini söylüyorlar. Bunu da anlamak mümkün değil. Çünkü mevcut hükümet Batı yanlısı bir çizgi izliyor, AB sürecini destekliyor vs.

Ancak Gürcistan’ın Rusya’ya karşı yaptırımlara katılmaması Batı’nın işine gelmedi. Yaptırımlara katılmamak öncelikle Gürcistan’ın çıkarınadır. Bunun Rusya yanlısı siyasetle en ufak bir ilgisi yoktur.

‘GÜRCİSTAN RUSYA’YA KARŞI İKİNCİ CEPHE OLSUN’

Ayrıca Kiev, Rusya’nın özel harekâtından bu yana Tiflis hükümetini suçluyor. Tiflis neden bir taraf tutmak zorunda olsun? İstiyorlar ki, Gürcistan Rusya’ya karşı ikinci bir cephe açsın. Ancak Gürcistan, bu çatışmaya dahil olmak istemiyor. Yapabileceği en fazla arabulucu rolü oynamaktır. Zaten Başbakan Irakli Garibaşvili geçen günlerde barış görüşmelerinin başlaması yönünde bir çağrıda bulunmuştu. Bu olayları tetikleyen unsurlardan biri de Eski Cumhurbaşkanı Miheil Saakaşvili’nin tutuklanması olayıdır. Batı, hukuk tanımaz bir şekilde, Gürcü yasalarına ve kanunlarına göre tutuklanmış olan birinin serbest bırakılmasını istiyor.

‘UKRAYNA’DA SAVAŞAN PARALI ASKERLER GELDİ’

  • Eylemler şu an hangi aşamada?

“Molotof kokteylleri” radikal muhalefetin önceden planlanmış bir eylemidir. Ayrıca birkaç gün önce Ukrayna’dan Gürcistan’a Gürcü paralı askerler geldi. Ukrayna yönetimi tarafından finanse ediliyorlar, iyi hazırlanmışlar ve Gürcistan’daki hükümeti devirmek için protestoları daha da radikalleştirmeye hazırlar.

  • İnsanlar kan dökmeye ve iç savaş çıkarmaya hazırken bu nasıl bir demokrasidir? Bunun gerçekten demokrasi uğruna olduğu söylenebilir mi?

Durumu kontrol altında tutmayı başaran emniyet güçlerine şükran borçluyuz. Gürcistan’ın başkentinde yıkıcı unsurların kaosa ve kitlesel katliamlara yol açmasına izin vermediler. Parlamento binasını korudular ve yasalar çerçevesinde Gürcistan’ın anayasal sistemini savundular.

‘SALDIRILARIN ARKASINDA CIA VE UKRAYNA VAR’

Polis, kelimenin tam anlamıyla, mitingi dağıtmıştır. Aslında bu barışçıl bir eylem değil, Gürcistan’da Batı tarafından önceden planlanmış bir saldırganlıktır. Bu eylemlerin arkasında sadece Amerikalıların değil aynı zamanda Ukrayna özel servislerinin de olduğunu defalarca söyledim. Üç ay önce bir araştırma yaptım ve David Arakhamia ile Zelensky rejiminin Gürcistan’da “Yolsuzlukla Mücadele Merkezi” adında bir örgüt kurduğunu açıkladım. Bu kuruluş yolsuzluk olaylarını araştırıyor gibi görünse de aslında bu merkez Gürcistan’ın Rusya karşıtı yaptırımlara katılması için kurulmuştu. Nihayetinde her şey dün polise ve parlamento binasına yönelik bir saldırıya dönüştü.

ABD Gürcistan’ı başka bir Maidan’la (2014’te Ukrayna’daki darbe) sallamaya kalktı. Tiflis’teki ayaklanmaların arkasında CIA ve Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU) vardır.

‘KIŞKIRTMAYA DEVAM EDECEKLER’

  • Gösterilerin sürmesini bekliyor musunuz?

Elbette bu tür eylemler devam edecektir. Geçtiğimiz yıl boyunca yıkıcı muhalefet, Gürcistan’da bir iç savaş çıkarmak ve mevcut hükümeti devirmek için bir neden bulmak amacıyla her konuya defalarca sarıldı. Sebepleri bitmiyor. Görevleri bir iç savaş çıkarmak, bu yüzden her şey bugün, yarın ve yarından sonra da devam edecektir. Amerikalılar Gürcistan’da olduğu sürece, istediklerini elde edene kadar bu sürecektir.

Her zaman bir risk var, çünkü ülkenin toplumsal arka planı çok zor durumdadır. Ekonomi yok, üretim yok, birçok sorun var. Bu yüzden her zaman bir neden bulabilir, bir sorun ekleyebilir ve durumu sarsabilirsiniz. Gürcistan İçişleri Bakanlığı şu ana kadar durumu kontrol altında tutmayı başardı. Ancak Ukrayna topraklarında savaşan birkaç düzine Gürcü paralı askerin dün ya da önceki gün ülkeye döndüğü göz önüne alındığında rahatlamamak gerekir.

Bu insanların neden geldiklerini düşünmemiz gerekiyor. Eğitimliler ve iç savaş da dahil olmak üzere savaş konusunda belirli becerilere sahipler. Ayrıca, yıkıcı muhalefetin diğer temsilcilerine talimat verebilirler.

CUMHURBAŞKANI ZURABİŞVİLİ KİMDİR?

Cumhurbaşkanı Salome Zurabishvili salı akşamı ziyarette bulunduğu New York’tan bir video konuşması yaparak aynı şekilde tasarıyı kınadı ve veto etme sözü verdi. Zurabişvili, 1952’de Gürcü kökenli bir Fransız vatandaşı olarak Paris’te dünyaya geldi. Uzun yıllar Fransız dışişlerinde görev alan Zurabişvili, 2003 yılında ABD destekli renkli darbelerden biri olan “Gül Devrimi” sırasında Fransa’nın Tiflis Büyükelçisi’ydi. Daha sonra turuncu kalkışmanın kurduğu hükümet tarafından Gürcistan vatandaşı oldu. Darbeye liderlik eden Amerika’nın “altın çocuğu” Miheil Saakaşvili tarafından dışişleri bakanlığına getirildi. Bağımsız aday olarak girdiği 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ikinci turda kazanarak mevcut görevine getirildi. Zurabişvili, Gürcistan’ın AB ve NATO üyesi olarak Atlantik sistemiyle tamamen bütünleşmesi gerektiğini savunuyor.

Sonraki Haber