Güzelim limon ağaçta kaldı! Üreticinin feryadını duyun

Limon diyarı Ortaca’da üretici bıçak sırtında. Bolluk bereket yılını zararla kapatıyor. Tonlarca limon sahipsiz kaldı, çöpe gidecek. Zincir mağazalarda 16 lira, tarlada bedava. Dahası bir sonraki yıl da tehlikede, ya limon olmayacak ya da çok pahalı satılacak.

Ortaca’da limon üreticileriyle buluştuk. Mandalinadan sonra limonda da benzer sıkıntılar yaşanıyor. Serbest piyasanın arz-talep yasası, limonu ağacında bırakmış. Mahsul bol, ancak bu kez alıcı sıkınıtısı var. Tüccarla baş başa kalan üretici, yüksek faizlerden de etkilenmiş. Şöyle ki, tüccar limon alıp satmak yerine parasını banka faizine yatırmış! Üretici, bırakın satış yapmayı, artık ağacındaki mahsulü toplatmak derdine düşmüş. Yeni mahsule ağaçlarını acilen hazırlamak isteyen çiftçi alıcı bulamıyor. Büyük zarara uğrayan limon üreticisi “Ey devletim, duy sesimizi’ diyor.

15 ARALIK SON TARİHTİ

Yıllardır limon üretimi yapan Orhan Gökmen, limon ağaçta biraz daha kalırsa gelecek yıl yüzde 50 düşüş olacağını söyledi:

“Enter donat cinsi limonların belirli bir su oranına geldiği zaman 15 Eylül'den sonra büyüyen limonları kesmeye başlarız. O tarihten sonra geriye kalan limonlarda biraz büyüme yapar. En geç 15 Aralık'a kadar bu limonların kesilmiş olması gerekir. Şu anda ocak ayındayız bu limonların bu zamana kadar bitmiş olması lazım. Bu ağaçlardaki meyvelerin temizlenmiş olması lazım. Ağaçların gübrelenmesi ve ilaçlanması yapılıp Şu anda da budama işlemlerinin yapılıyor olması lazım. Bu meyveler toplanmadığı için ağacın üzerinde bulunan vitaminleri sonuna kadar kullanıyor. Aynı zamanda bu ağacın da gelecek yıl meyve vermesini engelliyor. Böyle giderse bu yıl ortalama 100 kilo ürün alınan bir ağaçtan gelecek yıl 40-50 kilo en iyi ihtimalle 60 kilo ürün alabiliriz. Bu sene bol olan limon gelecek yıl büyük bir ihtimalle kıt olacaktır bu sene yerlerde sürünen limon gelecek sene zirve yapacaktır.”

‘BÜYÜK KISMINI BEDAVAYA VERDİM’

Limon işinden zarar eden çiftçinin masrafını karşılayamadığını söyleyen Gökmen şöyle konuştu: “Şu an markette limon 16-17 lira ama benim bahçemde 1-2 lira. Zincir marketlere mal temin edenler bizden limonu en fazla 2 lira 2,5 liradan aldı. Ama onlar pazarını buluyor satabiliyorlar. Kendi arazimde limon sattım geldim. Büyük bir kısmı da kaldı onu da bedavaya verdim. Toplansın da ağacım kurtulsun diye düşünüyorum artık. Şu anda bizim bu tarlalara yaptığımız masrafın karşılığını biz alamayacağız. Böyle devam ederse limon işi burada artık bitecek. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Para kazanamadığımız bir işten sırf zevk olsun diye insan ter atar mı? Yorulur mu? Çalışır mı? Cebimizdeki parayı gübreye veriyoruz, ilaca veriyoruz, mazota veriyoruz ama cebimizden çıkan parayı tekrar yerine koyamıyoruz. Gelecek yıl için gübreleme işi yok. İlaçlama işi olmadı. Üzerindeki meyveyle de ağacın bakımı olmaz. Bu sene 2 liraya alınan limon 16 liraya satılabiliyorsa gelecek yıl da limonun kilosu 30 liradan aşağı olmayacaktır.”

‘DEVLET BİZE SAHİP ÇIKSIN’

Hava koşullarının faturasının üreticiye kesildiğini söyleyen Gökmen, kooperatif çağrısı yaptı: “Birliklerin çatısı altında toplanıp bir araya gelmemiz lazım. Bunun yanında devlet üreticiye sahip çıkacak. Verilen destekler yetersiz. Burada özellikle çek senet işlerinde tüccarlar oyun yapıyor. Sahte çeklerin, karşılıksız çeklerin cezaları yok. Yapılan sözleşmelerin çoğu da tüccarların lehine oluyor. Yağmur, dolu yağıyor fatura üreticiye kesiliyor. Devlet biraz bize sahip çıkarsa bizim için bir umut olur.”

ÇÖPE ATMAK İÇİN DE PARA LAZIM

Nican Gökmen de ailenin bir diğer limon üreticisi. Gökmen, bu sene toplam 150 bin lira zarar ettiğini söyleyerek şunları söyledi: “Mahsulün yüzde 80'i kaldı diyebiliriz. Bu bahçede 10 bin ton mal varsa bunun 2 bin-3 bin tonu toplandı. Gerisi ağaçlarda kaldı. Benim bu bahçeye 120-130 bin lira maliyetim var. Kendi traktörüm olmadığı için bütün işleri dışarıya yaptırıyorum. Nereden baksan 30-40 bin lira maliyet. Bir de işçi bulup üzerindeki malı toplayıp çöpe atmam lazım. Sıfırın altındayız. Bu sene ortalama 150 bin lira zararım var.”

TÜCCAR FAİZİ TERCİH ETTİ

Genç üretici Mustafa Gökmen de son faiz politikasının sonucuna dikkat çekti: “Türkiye'deki son faiz politikasının limon üretimine çok olumsuz bir etkisi oldu. Önceden burada limon ticaretleri tüccarlar ve çiftçiler arasında mayıs ayında başlardı. Ama bu sene ağustos ayına uzadı. Neden? Çünkü tüccarlar burada paralarını bankalardan çıkarıp üretime sokmak istemediler. Geçmiş senelerde bizim limonlarımızı sattığımız insanlar artık buraya gelip bu ticareti yapmadılar. Çünkü paralarını değerlendirebilecekleri başka bir alan keşfettiler.”

VATAN PARTİSİ ÜRETİCİNİN YANINDA!

‘DEVLET DÜZENLEYİCİ KORUYUCU OLMALI’

Vatan Partisi de limon üreticisini ziyaret etti ve derdini dinledi. Vatan Partisi Çiftçi Bürosu Başkanı Cenk Özdemir, bu sorunun ancak devletçilik ile çözülebileceğini söyledi. Özdemir’in değerlendirmesi şöyle: “Sadece limonda değil, birçok tarım ürününde bu sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. 'Bu sene çok para etti seneye biz de ekelim ya da biz de dikelim' diyen çiftçilerimizi görüyoruz. Çiftçilerimiz ürün yelpazesini, ürün listesini değiştirebiliyor, haklılar da. Temelinde bir kere devletçiliğin olmadığını görüyoruz. Burada bir tarım politikası yok. Devletçiliğin olmadığını şuradan görüyoruz; çiftçi, tüccar esnaf karşı karşıya geliyor. Burada devletin düzenleyici, kural koyucu, yönlendirici, fiyat belirleyici bir rolünün olmadığını görüyoruz.”

‘BİZ DEVLETÇİ POLİTİKAYLA YÖNETECEĞİZ’

Özdemir, partisinin üretim programını hatırlattı: “Üretirken zorlanan, pahalı üreten fakat ürettiğini de pazarlayamayan bir çiftçimiz var. Bugün çiftçi şunu söylüyor artık 'Bu limonu gel al senden para da istemiyorum.' Bu çok acı bir şey ama bugün limon bedavaya veriliyor. Biz Vatan Partisi olarak devletçi, halkçı bir politikayı hemen gündeme getireceğiz ve tarımda uygulayacağız. Çiftçinin arkasında kurumlarıyla birlikte devlet olacak. Tariş, Toprak Mahsulleri Ofisi, kooperatifleri yeniden canlandıracağız. Bu kurumlarla birlikte devlet çiftçinin yanında olacak. Örgütlenen çiftçi, kooperatifiyle birlikte hesap kitap yapacak. Devletin de kontrol ettiği bir kooperatifçilik sisteminde güçlü bir çiftçi güçlü bir tarım ve dolayısıyla güçlü bir ekonomiye sahip olan bir Türkiye olacak.”

MUĞLA’NIN KANAYAN YARASI

Üreticinin derdini dert eden bir siyasetçi de Ortaca’daydı. Vatan Partisi Muğla İl Sekreteri Emin Can Polat, kaderine terk edilmiş Ortacalı limon üreticilerinin haline çözüm önerdi:

“Ülkemizin limon ve narenciye üretiminin başını çeken güzide ilçemiz Ortaca’da üreticimiz kaderine mahkum edilmiş vaziyette. Üreticimiz göz nuru mahsulünü bugün ücretsiz vermek istiyor hatta üzerine para teklif ediyor fakat yüksek girdilere rağmen bakımını yaptığı, aylarca emek vererek yetiştirdiği ürününü alıp sofralarımıza ulaştıracak birisini dahi bulamıyor. Bu acı durum bugün Muğla’nın kanayan yarası, üreticimizin uykusunu kaçıran derdi, ülkemizin ise gıda güvenliği problemidir. Bu sorunlar ve benzeri bugün Muğla’nın hemen hemen her karış toprağında karşımıza çıkmakla birlikte köylümüzü üretimden koparan, üretime küstüren de bir sorun olmaktadır. Üreticimizin yüksek girdi fiyatları ile verdiği savaş bahçesindeki mahsulünün dalında kalması ise sonuçlanmıştır. Bu sonuç üreticimizi bir başına bırakan, kaderine terk eden bir devlet anlayışının günümüzdeki somut gerçekliğidir. Ürününü bedava vermeyi kabul ettirilmiş bir üreticinin feryadını devletimiz acilen duymalıdır. Marketlerde 16 TL’ye varan limon fiyatlarını görüyoruz ama bu bölgeye geldiğimiz zaman hayretler içinde kalıyoruz. Tarım Kredi Kooperatifi mağazaları başta olmak üzere devletimizin üreticinin dalında çürüyen limonuna acilen sahip çıkması lazımdır.

Sonraki Haber