Hacer Foggo’nun fondaşlığıyla ‘çözülecek’ yoksulluk
SELENGA A. YAĞCI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Et ve Süt Kurumu önünde geçen hafta yaptığı gösteride yeni bir yüz dikkat çekti. Arkasına Genel Başkan ve Kadın Kolları Başkanı’nı alarak, CHP Yoksulluk Dayanışma Koordinatörü sıfatıyla konuşma yapan Hacer Foggo’nun kim olduğu merak edildi.
Foggo’nun kurucusu olduğu Açık Alan Derneği ve Derin Yoksulluk Ağı isimli STK’ların Turkish Philanthropy Funds (Amerikan), Heinrich Böll Stiftung (Alman), NDI (Amerikan), Etkinİz AB Programı tarafından fon, hibe ve bağışlarla desteklendiği kendi açık kaynaklarından ortaya kondu. Bunun üzerine CHP’lilerden çaresiz savunmalar yükseldi. “Fonu AKP de aldı ve alıyor”; “AKP de Amerika ile işbirliği yapıyor”; “FETÖ ile HDP ile işbirliğini esas AKP yaptı”, vs… Klasik “cambaza bak” numarasıyla, yapılmakta ısrar edilen yanlışa bakışları kör etme çabası sergilendi. Aslında bu, CHP’lilerin son zamanlarda çok fazla benimsediği bir iletişim, hatta siyaset tarzı haline geldi.
O FONLAR CHP’YE NE KAZANDIRIR?
Bu tarzın CHP’ye yakışıp yakışmadığını kendilerinin değerlendirmesine bırakmakla birlikte bir noktanın altını çizmek istiyoruz. Yanlış nerede ve kim tarafından yapılırsa yapılsın yanlıştır. Hiç kimse yapıyor olduğu bir yanlışı, başkasının daha çok, daha az, daha iyi, kötü, eski, yeni yaptığına sığınarak yanlış olmaktan kurtaramaz. “Ama o da bana şunu dedi”, “o esas bana şöyle yaptı” gibi çocuklarda bile komik duran tepkiler ve anlayışla yürütülen siyaset CHP’ye seçim kazandırmaz; kazandırsa bile o, CHP’nin seçimi olmaz. Atatürk’ü ırkçılıkla yaftalayan, Ergenekon, vb. tertiplerin ideoloğu Yüksel Taşkın gibilerden nasıl ki Atatürkçü olmaz, Atatürkçülük öğrenilmez, ama bol bol “Atatürk’le aldatma” seansına maruz kalınır, Hacer Foggo gibilerden de yoksulluğa çözüm bulunmaz, ama yoksulluk sömürüsü üzerinden bol bol müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit olunur.
Türkiye karanlık bir karşı devrim sürecini 2. Dünya Savaşı’nın bittiği günlerden 2010’lara kadar yaşadı ve şükür ki o dönemler geride kaldı. O dönemin yanlışları da geride kaldı, kalıyor. Bu ve benzeri fonların, fondaşların, mandacıların, etki ajanlarının modası bütün dünyada geçiyor. Yerine “yeni bir dünya kuruluyor, Türkiye o yeni dünyada yerini alıyor”… Ne CHP’nin, ne bir başka partinin, ne de eski dünyadan bir siyasi odağın bundan sonra o köhnemiş ve karanlık alışkanlıkları ülkemizde hortlatmaya gücü yetemez. O fonlar ve ilişkiler, medet umanlara sadece ve bol bol seçim kaybettirir.