Hakan Fidan Suriye’ye muhalefetle uzlaşma dayatmasını yineledi
Dışişleri Bakanı Fidan Suriye ile normalleşme görüşmelerine ilişkin ‘Suriye'de rejim ile muhalefet arasında uzlaşının sağlanması, toplumsal barış ve istikrarı getirecek, ülkenin yeniden ayağa kalkmasını ve toparlanmasını sağlayacaktır.’ dedi.
Suriye ile normalleşme görüşmeleri konusunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan yeni açıklama geldi. Fidan, emperyalist saldırıya değinmeden Suriye’de sosyal barışın bozulmasının terör örgütlerine alan açtığını savundu. Fidan, Suriye yönetimi ile muhalefetin uzlaşması talebini yineledi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye-Afrika Ortaklığı zirvesi için gittiği Cibuti'den dönüşte, gazetecilere açıklamalar yaptı. Akşam Yazarı Mustafa Kartoğlu, Fidan’ın açıklamalarını aktardı.
‘NORMALLEŞME VE TERÖRLE MÜCADELE ÖNCELİKLİ KONULAR’
Suriye’deki durum sorulan Fidan şunları söyledi:
"Suriye'de istikrar, sadece ülkemizin milli güvenliği açısından değil, bu ülkenin toprak bütünlüğü açısından da önemlidir. Bizler yıllarca Suriye'den ülkemize doğrudan gelen tehdidi bertaraf etmek için Suriye topraklarındaki örgüt unsurlarına yönelik operasyon düzenledik. Suriye Rejimi ile normalleşmede de terörle mücadele de öncelikli konularımızdandır. Suriye'de sosyal barışın bozulması, terör örgütünün zemin kazanmasını kolaylaştırdı. Bundan tüm Suriyeliler rahatsız. Suriye'de rejim ile muhalefet arasında uzlaşının sağlanması, toplumsal barış ve istikrarı getirecek, ülkenin yeniden ayağa kalkmasını ve toparlanmasını sağlayacaktır."
Irak ve Suriye’de terörün bitirilmesi konusunda ABD’nin ne yapacağı da sorulan Fidan, ABD’deki seçimlere işaret etti:
"ABD seçimden sonra Irak ve Suriye'den çekilmeyi masaya yatırabilir. İran'ın etki alanında askeri varlık bulundurmayı istemiyorlar. ABD birlikleri orada bulundukları sürece, saldırıya açık vaziyetteler. Amerikalılar, Irak'ta 2025'te Merkezi Irak Yönetimi bölgesinden, 2026'da ise Kürt bölgesinden çıkmayı tartışıyorlar. DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyonun (DMUK) varlığının da tartışıldığı bir dönemdeyiz. BM Genel Kurulu akabinde Washington'daki DMUK Zirvesi'nde DMUK'un geleceği, görev dağılımı ve evrileceği rol ele alındı. Görev alanı Afrika'ya kaydırılmak isteniyor."
Türkiye’nin ABD Başkanlık seçimlerinde yarışan adaylara yaklaşımıyla ilgili de Fidan "Türkiye açısından sonucun dış politikamızda ciddi değişikliğe yol açacağını düşünmüyorum. Kim seçilirse seçilsin biz çalışmalarımızı aynı şekilde devam ettireceğiz." dedi.
‘AB ÜYELİĞİNDE MESAFE ALMAK ZOR’
Konulardan biri de Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB)’ne üyeliğiydi. Değerlendirmeleri şöyle:
"AB konusunda üyelikle ilgili mesafe alınması zor. Bu onların kendi iç ilişkileri ile ilgili, bizimle değil. Türkiye ekonomisiyle, siyasetiyle, demokrasisiyle güçlenmesini sürdürdükçe vize ve ticaret gibi konularda sıkıntı olacağını sanmıyorum. AB içerisinde bölgesel işbirliğinde daha fazla konuşalım yaklaşımı hakim."
‘AVRUPA UKRAYNA İÇİN MALİYET ÖDÜYOR’
"Avrupa, Ukrayna için çok büyük maliyetler ödüyor. ABD seçimlerinden çıkacak sonuca göre, maliyetleri daha da artabilir. İkinci bir zorlukları daha var; Avrupa devletleri tek başlarına silahlı güçlerini artırma yarışına girerse, bu da başka bir sorun."
"Türkiye AB üyesi olsaydı, Brexit olmazdı, İngiltere ayrılmazdı. Avrupa Birliği, güvenlik açısından da bir çekim merkezi olabilirdi."
F-16’LARDA SON DURUM
Fidan ABD ile yürütülen F-16 görüşmeleri ve Almanya'dan Eurofighter savaş uçağı alımıyla ilgili son durumu paylaştı:
"F-16 konusunda siyasi sorun aşıldı, gerekli izinler alındı, Kongre süreci gerçekleştirildi. Şimdi ise teknik çalışmalar sürüyor. Netice itibarıyla Türkiye'nin son alım talebinin üzerinden 4 yıl geçti, şartların güncellenmesi lazım. Teknik özellikler, fiyat, teslimat zamanı gibi... Milli Savunma Bakanlığımız şimdi bunların üzerinde çalışıyor. Herhangi bir engel yok. Eurofighter savaş uçakları konusunda da ilerleme sağlandı. Teknik görüşmelerin başlamış olmasını böyle yorumlamak lazım."
YUNANİSTAN ZİYARETİ
Fidan, önümüzdeki hafta Yunanistan'a ilk ziyaretini yapacak. Ziyaret öncesi mesajı şöyle oldu: "Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyonda; Yunanistan'la var olan konularımızda kazan kazan ilkesine göre çözüm arayalım ilkemiz var. Var olan sorunları nitelikli olarak tartışıyor, nihai olarak çözebilecek ve her iki tarafın da çıkarlarına uygun olacak şekilde sonuçlandırmayı hedefliyoruz. Ege'yi barış denizine dönüştürelim diyoruz."
‘KERKÜK- YUMURTALIK BORU HATTI YENİDEN AÇILABİLİR’
Irak ve Kuzey Irak yönetimi arasındaki anlaşmazlık nedeniyle bir süredir çalışmayan Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattı için Fidan şu bilgileri verdi: "Kerkük-Yumurtalık boru hattının yeniden açılacağını umuyorum. Irak Başbakanı Sayın Sudani'nin İstanbul ziyaretinde, bu konuda Erbil yönetimi ile uzlaşma olduğu izlenimi edindim. Eğer anlaşırlarsa petrol hattı yeniden işlemeye başlar."
Azerbaycan-Ermenistan arasında anlaşma imzalanmasının ardından Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin de normalleşeceğini belirten Fidan Gazze’deki gelişmelere de değindi.
HAMAS'IN DİKKAT ÇEKTİĞİ DÖRT NOKTA
"Filistin'de El Fetih ile de HAMAS ile de temas halindeyiz. Yahya Sinvar'ın şehadetinin ardından İstanbul'da Hamas'ın Siyasi Bürosu'ndan yetkililer ile bir araya geldik. Dört konuya dikkati çekiyorlar.” diyen Fidan şöyle sıraladı:
“-Birincisi, Kuzey Gazze'de çok ciddi bir insani kriz var, gıda, su ve diğer insani ihtiyaçlar karşılanamıyor. İnsanlar açlık ve hastalıklarla boğuşuyorlar.
“-İkincisi, bu süreçte Filistinli gruplar arasında birlik çalışmaları da devam ediyor.
“-Üçüncüsü, saldırılar sona erdiğinde Gazze'de nasıl bir yönetim olacağı konusu şimdiden iki taraf arasında konuşulmaya başlanmış durumda.
“-Son olarak ise ateşkes müzakereleri ile ilgili konu. HAMAS, bu hususta ABD'nin temmuzda sunduğu önerilere bağlı. Sorun, İsrail tarafının ateşkese yanaşmamasından, aksine her defasında yeni şartlar getirmesinden kaynaklanıyor."
Fidan, Netanyahu’nun gerilimi tırmandırmaktan çekinmediğini, fırsat bulursa İran'ın nükleer altyapısını hedef almaya kalkışabileceğini söyledi.
‘AFRİKA’DA REKABET İÇİNDE DEĞİLİZ’
Batı’nın da son dönemde ilgisini yoğunlaştırdığı Afrika kıtasında Türkiye’nin politikalarını şöyle anlattı:
“Biz Afrika politikamızı, başka ülkelerle rekabet ilişkisine göre belirlemiyoruz; kendi özgün politikamız var. Afrika'da en yaygın büyükelçilik ağı olan birkaç ülkeden biriyiz. Kalkınma yardımları, eğitim, savunma işbirliklerimiz, elçilik sayılarımızın artması ticaretimizi ve uluslararası dayanışmamızı da arttırdı. Terörle mücadele tecrübemizi de onlarla paylaşıyoruz. Savunma ve istihbarat işbirliklerimiz güçleniyor. Güvenliğin olduğu yerde istikrar da oluyor. Afrika ülkeleri, Türkiye ile dayanışma söz konusu olduğunda hemen mobilize oluyorlar.
“Örneğin Komor Adaları, küçük bir ülke olmasına rağmen, 6 Şubat depreminin ardından 500 bin dolar gönderdi. Afrika ülkeleri, Filistin meselesinde de duyarlılar. FETÖ ile mücadelede de kıtada önemli mesafe aldık. Birkaç ülke hariç okulların tümü Maarif Vakfı'na devredildi. Türk şirketleri, Afrika genelinde bugüne kadar 1800 projede 85 milyar dolarlık iş aldılar. Altyapı, konut gibi işler artık enerji, madencilik, liman işletmeciliği gibi daha ileri daha verimli boyuta taşındı. Türk bankaları şubeler açıyor. Bundan sonra daha hızlı ilerleyecek."