Hakan Fidan ve Wang Yi basın toplantısı yaptı: İyi ilişkiler bölgesel refaha katkı sunacak...
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çin Halk Cumhuriyeti'nde temaslarını sürdürüyor. Bu kapsamda Bakan Fidan, Çinli mevkidaşı Wang Yi ile ortak basın toplantısı yaptı. Fidan toplantıda Urumçi ve Kaşgar'ın iki ülke arasında köprü görevi gördüğünü belirtti.
This browser does not support the video element.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, uluslararası ilişkilerin pek çok alanında Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti'nin örtüşen görüşe sahip olduğunu ve her iki ülkenin de uluslararası sistemde daha adil bir anlayışın hakim olmasını savunduğunu belirterek, "Türkiye ile Çin arasında sürdürülecek iyi ilişkiler, bölgesel ve küresel barışın, refah ve istikrarın sağlanmasına da katkı sağlayacaktır." dedi.
REFAH VE İSTİKRARA KATKI SAĞLAYACAK
Fidan, Çin Halk Cumhuriyeti'nin başkenti Pekin'de, Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Wang Yi ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Uluslararası ilişkilerin pek çok alanında Türkiye ile Çin'in örtüşen görüşe sahip olduğunu belirten Fidan, her iki ülkenin de uluslararası sistemde daha adil bir anlayışın hakim olmasını savunduğunu kaydetti.
Fidan, "Türkiye ile Çin arasında sürdürülecek iyi ilişkiler, bölgesel ve küresel barışın, refah ve istikrarın sağlanmasına da katkı sağlayacaktır. Asya Pasifik'teki gelişmeleri ve jeopolitik yansımalarını da yakından takip ediyoruz. Asya Pasifik'teki sınamaların etkin çok taraflılık, yapıcı diyalog çabaları ve ortak önceliklere dayanan işbirliğini gerektirdiğini düşünüyoruz." diye konuştu.
ÇİN'İN FİLİSTİN DUYARLILIĞI
Çin Halk Cumhuriyeti'nin Filistin konusundaki duyarlılığının son derece memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Fidan, Çin'in Filistinlerle dayanışma içinde olmasını ve iki devletli çözümü güçlü bir şekilde desteklemesini takdirle karşıladıklarını ifade etti.
Fidan, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping'in Filistin'de çözüm için geniş kapsamlı, yetkin ve etkili bir uluslararası barış konferansı için çağrıda bulunmasının son derece önemli olduğuna dikkati çekti.
URUMÇİ'NİN ÖNEMİ
Kaşgar ve Urumçi'nin Çin'in kültürel zenginliğine katkıda bulunan iki kadim Türk İslam şehri olduğunu hatırlatan Fidan, şunları kaydetti:
"Bu şehirler Çin'le Türk dünyası arasında ve Çin'le İslam dünyası arasında aynı zamanda bir köprü rolü de oynamakta. Tarihi dostluğumuzun ve komşuluğumuzun sembolleridir. Toplumların ve halkların birlikteliği güçlü devletlerin en büyük zenginliğidir. Bu coğrafyaların tarihi ve kültürel zenginliğine tanıklık etmekten büyük memnuniyet duyacağımı ifade etmek istiyorum."
ERDOĞAN VE Xİ'NİN VİZYONU
Çin Halk Cumhuriyeti ve Türkiye'nin Asya'nın iki kadim medeniyeti olduğunu kaydeden Fidan, Çin ve Türk milletinin, Asya'nın zenginliği ve itici motoru olduğunu belirtti.
İki medeniyetin kurumsal işbirliği çerçevesinde refahı, barışı, istikrarı ilerletme konusundaki azimlerinin fevkalade önemli olduğunu ifade eden Fidan, Çin'de yoğun bir programının olduğunu söyledi.
Fidan, heyetleriyle Çinli mevkidaşı ile kapsamlı bir toplantı yaptıklarını ve toplantının verimli geçtiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in ortak anlayışları ve vizyonları doğrultusunda ikili ilişkilerin ilerlemeye devam ettiğini belirten Fidan, "Gerçekten iki siyasi liderin ortaya koyduğu büyük vizyon, Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki modern zamanlardaki ilişkinin kurumsallaşarak ve derinleşerek ilerlemesinde önemli bir temel teşkil etmekte. Amacımız karşılıklı saygı ve karşılıklı yarar temelinde halklarımızın refahını artıracak adımları atmaktır." dedi.
TİCARET ORTAKLIĞINDA DENGE
Fidan, iki ülke ilişkilerinin önemli bir ayağını ekonominin oluşturduğunu, ikili ticaret hacminin 2023'te 48 milyar dolar düzeyine ulaştığını, Çin'in Türkiye'nin Asya'da birinci, dünyada üçüncü büyük ticaret ortağı olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu ticaret büyük oranda Çin'in lehinedir. Ticaret rakamlarını nasıl daha dengeli hale getirebiliriz konusunu tüm görüşmelerimizde gündeme getirdik. Türk tarım ürünlerinin ithalatı konusundaki kısıtlamaların kaldırılması gibi pratik tekliflerde bulundum. Turizm, işbirliğimizi daha da geliştirmek istediğimiz bir diğer alandır."
Daha fazla Çinli turistin Türkiye'ye gelmesini hedeflediklerini söyleyen Fidan, Çin Kültür ve Turizm Bakanı'nın da bu konuları ele almak üzere bu hafta Türkiye'yi ziyaret edeceğini belirtti.
Fidan, enerji alanına da yoğunlaşmak istediklerini, nükleer enerji ve kıymetli madenlerin değerlendirmesi alanlarında da işbirliği imkanlarının bulunduğunu ve bu konularda da ilgili kurumların, firmaların görüştüğünü dile getirdi.
Çinli şirketleri özellikle yüksek teknolojili ürünlerde Türkiye'de üretim yapmaya ve AR-GE merkezleri kurmaya davet eden Fidan, bununla Çinli şirketlerin Türkiye üzerinden Avrupa, Orta Doğu ve Afrika piyasalarına erişimlerinin de kolaylaşacağını söyledi.
KUŞAK VE YOL GİRİŞİMİ
Fidan, ulaştırma konularına önem verdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu dönemde Kuşak ve Yol Girişimi ile Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor girişimimiz daha da büyük önem kazanmıştır. Kuşak ve Yol Girişimi ile Orta Koridor'un uyumlaştırılması, diğer bazı ulaştırma koridorlarıyla entegrasyonu için örneğin Irak'taki Kalkınma Yolu gibi somut adımlar atmayı hedefliyoruz."
Türkiye olarak ikili işbirliği mekanizmalarına işlerlik kazandırmak istediklerini belirten Fidan, bu konuda Çinli mevkidaşıyla mutabık kaldıklarını ve bu amaçla Hükümetler Arası İşbirliği Komitesi Eş Başkanı görevine Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in Cumhurbaşkanı tarafından atandığını aktardı.
Fidan, komitenin bu yıl içinde toplanmasını arzu ettiklerini, bu yıl Xi'yi Türkiye'de ağırlamak istediklerini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetini tekrar Çinli meslektaşına ilettiğini belirtti.
FİLİSTİN İÇİN ÇİN İLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Fidan, bazı ülkelerin İsrail'in Filistin'e saldırılarını desteklediğine dikkati çekerek, "İsrail'e siyasi destek ve silah sağlıyorlar. Bu ülkeler İsrail'in uyguladığı soykırıma maalesef ortak olmaya devam ediyorlar. Gazze'de ateşkes, Gazzelilere insani yardımların kesintisiz ve güvenli şekilde ulaştırılması ve iki devletli çözüm için önümüzdeki süreçte de Çin ile çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın da uluslararası güvenlik, istikrar ve refahı sınadığını söyleyen Fidan, "Türkiye, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini başından beri güçlü bir şekilde desteklemektedir. Adil ve kalıcı bir barışın taraflar arasında ancak diyalog ve müzakere yoluyla sağlanabileceğine inanmaktayız. Türkiye ve Çin'in Ukrayna'da barışın tesisi konusunda ortak anlayışa sahip olduğunu görmekten memnuniyet duyuyoruz. Bu konuda da istişarelerimizi ve çalışmalarımızı sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
'ÇİN'İN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE DESTEĞİ TAM'
Bakan Fidan, Brezilya ve Çin arasında yapılan ortak "barışa çağrı" açıklamasındaki maddelerin memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Fidan, "Türkiye'nin, Çin'in toprak bütünlüğüne, siyasal egemenliğine desteği tamdır. Çin'e yönelik silahlı terör hareketlerine karşı desteğimiz tamdır. Özellikle Çin'i karıştırmaya yönelik, Çin'in ekonomik gelişmesini durdurmaya yönelik uluslararası girişimleri doğru bulmadığımızı buradan ifade etmek istiyoruz. Çin'in ortaya koyduğu ekonomik rekabet edebilirlik yeterliliğinin başka şekilde uluslararası kamuoyuna yansıtılması, buradan farklı bir küresel mücadele üretilme çabası, gerçekten dünya barışı, istikrarı ve kalkınması için son derece alarm zilleri çalan bir olaydır." diye konuştu.
REKABET EDİLEBİLEN BİR DÜNYA PAZARI
Dünyanın medeni bir rekabete alışmak zorunda olduğunu vurgulayan Fidan, şunları söyledi:
"Egemen güçlerin önceki yüzyılda kurmuş oldukları pazarların daha adil, rekabet edilebilir pazar şartlarında yeniden el değiştiriyor olması kabul edilmesi gereken bir sonuçtur. Buradan savaşa varan, daha farklı yıkımlara varan neticelerin üretilmemesi gerekiyor. Dünyamızdaki refah, herkese yetecek kadar vardır. Medeni bir biçimde, adil bir biçimde, uluslararası kurallara uygun, eşit ve herkese uygulanan kuralları içine alan bir ekonomik rekabet sistemi ile ekonomik kalkınma modellerine ve pazarları aramaya devam etmemiz gerekiyor. Buradaki başarısızlık başka şekilde izale etmeye çalışılırsa, buradaki adil rekabetin yerine biz küresel mücadeleyi, kutuplaşmayı hatta savaş tehdidini ortaya koyarsak, burası gerçekten küresel bir faciaya bizi götürür. Onun için Çin'in ekonomik kalkınmasının adil biçimde oluyor oluşunu desteklememiz gerekiyor. Bu türden küresel bir istikrarsızlık ortaya koyan çabalara destek vermediğimizi ifade etmek istiyorum."
İÇ KARIŞIKLIK ÇIKARANLARI DESTEKLEMİYORUZ
Fidan, Türkiye'nin Çin'in toprak bütünlüğüne, siyasal egemenliğine desteğinin tam olduğunun bir kez daha altını çizerek, "İçeride iç karışıklık çıkarmaya çalışan olayları da burada desteklemediğimizi ifade etmek istiyorum." dedi.
Çin'in Türk dünyası ve İslam dünyasıyla son yıllarda geliştirdiği ilişkiyi memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Fidan, "Özellikle Türk Devletleri Teşkilatına mensup olan ülkeler, başta Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan olmak üzere ve bu ülkelerle geliştirdiği son yıllardaki ticarete dayalı, yatırıma dayalı ilişkileri fevkalade önemli buluyoruz ve destekliyoruz. Ve aynı şekilde Türkiye ve Azerbaycan'la da ilişkilerinin artarak devam etmesini bekliyoruz." diye konuştu.
Fidan, Çin'in İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerle de son yıllarda daha sistemli bir işbirliği geliştirme çabasında olduğunu ifade ederek, "Daha birkaç gün önce Arap Ligi üyesi ülkelerle Pekin'de bir zirve vardı. Bu zirve marjında gerçekten kalkınmaya yönelik, refaha yönelik, işbirliğine yönelik güzel kararlar alındı. Bunlar da önemli gelişmeler." dedi.
Çin'in Suudi Arabistan ve İran arasında yapmış olduğu arabuluculuk çalışmalarının da not etmeye değer tarihi bir olay olduğunu söyleyen Fidan, "Gerçekten iki kardeş ülke arasındaki devam eden kronik sorunların Çin'in araya girmesiyle bir çözüme kavuşma yoluna girmesi ve bölgesel istikrarın devreye girmesi fevkalade önemli. Bölgemizde yaptığı bu yapıcı katkıdan dolayı da ben Çinli meslektaşıma teşekkür ediyorum. Buradaki çalışmaların da devamını diliyorum." diye konuştu.
Fidan, yarın Kaşgar ve Urumçi'yi ziyaret edeceğine işaret ederek, "Bu iki şehir, Çin'in kültürel zenginliğine katkıda bulunan iki kadim, bildiğiniz gibi Türk İslam şehridir." dedi.
KUŞAK VE YOL GİRİŞİMİNDE GELİŞMELER
İki ülkenin ekonomik ilişkilerinin ikili ilişkilerin önemli bir ayağını teşkil ettiğini kaydeden Fidan, "Bu konuda çok detaylı iki gün devam eden görüşmelerimiz var. Sayın Wang Yi ve arkadaşları da konuya bütün detaylarıyla hakimler. Özellikle aramızdaki ticaret hacmindeki büyüklüğü biz memnuniyetle karşılıyoruz ama bununla beraber dengesizliğin de bir şekilde giderilmesi gerekiyor. Bu dengesizlik nasıl giderilebilir? Bu konudaki somut önerilerimizin Çinli mevkidaşım tarafından ve makamlar tarafından karşılık bulmuş olmasını bu seyahatte görmekten özellikle memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Fidan, iki ülke arasındaki ticaret açığının kapatılmasına yönelik somut tekliflerde bulunulduğunu kaydederek, söz konusu somut tekliflerin tarım ürünleri ithalatındaki yelpazenin genişletilmesi, turizm konusundaki çalışmaların artırılması, daha fazla Çinli turistin Türkiye'ye gelmesi, Kuşak Yol Girişimi ve bağlantısallıkla ilişkili olan konulardaki altyapı yatırımlarının ve daha önce başlatılan projelerin Türkiye'de nihayete erdirilmesiyle ilgili olduğunu belirtti.
Bakan Fidan, "Bu konuda Türkiye-Çin arasında yaklaşık 10 yıldır devam eden ileri düzey çok emekli teknik çalışmalar var, proje taslakları var. Sonuca yaklaştırılmış fizibilite çalışmaları var. Bunların somut olarak hayata geçirilmesi konusundaki beklentilerimizi ilettik." dedi.
Fidan, bağlantısallık konusunun da gündeme getirildiğine işaret ederek, "Özellikle Çin'in Yol Kuşak Projesi'ni ortaya koyduğu andan itibaren gerçekten büyük bir çaba ve emek var. Bölgede bir mobilizasyon var. Bu konunun deniz ayağı var, kara ayağı var. Burada belli ilerlemeler sağlandı. Türkiye burada nasıl tamamlayıcı rol oynayabilir? Her iki tarafın da menfaatine uygun olabilecek şekilde ve aynı zamanda Orta Koridor'un Yol Kuşak Projesi ile nasıl eklemlenmesi, entegre edilmesi meselesini gündeme getirdik." ifadesini kullandı.
"Kalkınma Yolu Projesi" gibi Basra Körfezi'nden Irak ve Türkiye'yi de içine alarak Avrupa'ya doğru giden rotaların, büyüyen ve daha kompleks hale gelen bağlantısallık ağına nasıl dahil olacağı konusunun da gündeme getirildiğini belirten Fidan, "Bunlar gerçekten bölgesel kalkınmaya, ilişkileri kurumsal ilerletmeye ve büyük projelere dayalı vizyonların eseri. İki ülke arasındaki ilişkilerin niteliği de bizce bu şekilde olmalı. Biz bu türden çalışmalara ve müzakerelere Çin makamlarıyla devam edeceğiz. Ben bu konudaki anlayışları ve çabaları için de huzurlarınızla kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum." diye konuştu.
TEK ÇİN İLKESİNE BAĞLILIK
Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye'yi kadim medeniyetlerin temsilcisi ülkeler olarak nitelendiren Wang, “Bin yıllık İpek Yolu iki medeniyeti sıkı sıkıya birbirine bağlamış, dostane ilişkileri ve iletişimi güçlendirmiştir.” diye konuştu.
Wang, son yıllarda iki ülke liderlerinin ortak iradesi doğrultusunda ikili ilişkilerin sağlıklı şekilde geliştiğini, her alanda işbirliğinin derinleştiğini belirterek, Çin Halk Cumhuriyeti tarafının ikili ilişkilerin gelişme eğiliminden memnun olduğunu belirtti.
Fidan ile görüşmesinde ikili ilişkilerin yanı sıra iki tarafı da ilgilendiren uluslararası ve bölgesel konularda kapsamlı görüş alışverişinde bulunduklarını kaydeden Wang, çok sayıda alanda mutabakata vardıklarını aktardı.
Wang, görüşmede tarafların birbirlerinin temel çıkarlarına ve hassasiyetlerine saygı gösterme, karşılıklı siyasi güveni pekiştirme, karşı tarafın egemenliğini ve kalkınma çıkarlarını korumasını destekleme konusunda hemfikir olduklarını ifade ederek, “Yabancı güçlerin demokrasi ve insan hakları gibi bahaneler adı altında iki ülkenin iç işlerine karışmasına karşı çıkmalıyız.” dedi.
Türkiye’nin “tek Çin” ilkesine bağlılığını sürdürmesini takdirle karşıladıklarını dile getiren Wang, Türk halkının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde bağımsız kalkınma yolunu izlemesini desteklediklerini vurguladı.
AYRILIKÇILAR TÜRKİYE’Yİ ‘İHANETLE’ SUÇLADI
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Çin ziyareti, ABD’deki “Doğu Türkistan” ayrılıkçılarını rahatsız etti. Kendilerine “Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti” diyen bölücü grup, bir açıklama yayınlayarak Türkiye Hükümeti’ni “ihanetle” suçladı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Doğu Türkistan Sürgün Hükümeti, Türkiye Hükümeti'nin Çin'in sözde ‘egemenlik ve toprak bütünlüğüne’ verdiği sürekli desteğini derin bir hayal kırıklığı ve güçlü bir kınama ile karşılamaktadır. Bu destek, Doğu Türkistan ve halkına yönelik ciddi bir ihanet olup, Türk milletinin onurunu ve itibarını zedelemektedir.
“Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Doğu Türkistan'a yapacağı ziyaret, bu ihanete yeni bir boyut eklemektedir. Fidan'ın ziyareti, Çin'in Doğu Türkistan'daki vahşi işgalini ve soykırım politikalarını meşrulaştırma tehlikesi taşımaktadır.
“Türkiye Hükümeti'nin tutumu ve Çin ile işbirliği, Doğu Türkistan halkına büyük zarar vermektedir. 2001 yılında Devlet Bahçeli ve 2012 yılında Recep Tayyip Erdoğan gibi Türk yetkililerin yüksek düzeydeki ziyaretleri, sadece Uygurların ve Doğu Türkistan'ın diğer Türk halklarının soykırımına katkıda bulunmakla kalmayıp, aynı zamanda Doğu Türkistan'ın bağımsızlık mücadelesini de ciddi şekilde zedelemiştir.
“Türkiye Hükümeti, Filistin'in bağımsızlık mücadelesini aktif olarak desteklemiştir. Ancak, işgal altındaki Doğu Türkistan'daki kendi Türk soydaşlarına aynı desteği göstermemekte, Çin'in Doğu Türkistan'daki sömürge, soykırım ve işgal kampanyasını utanmazca desteklemektedir. Bu ikiyüzlülük göz alıcı ve tahammül edilemezdir. Türkiye Hükümeti'nin Doğu Türkistan konusunda Çin ile yaptığı işbirliği, kendi Türk ata yurdu ve soydaşlarının varlığını ve geleceğini satmakta ve Türk milletinin onurunu lekelemektedir.
“Türkiye Hükümeti'nden Türk soydaşlarına ihanet etmeyi bırakmasını ve Doğu Türkistan'ın haklı bağımsızlık mücadelesini desteklemesini talep ediyoruz. Türkiye ve tüm uluslararası toplumu, Çin'in Doğu Türkistan'daki işgalini sona erdirme yönünde anlamlı adımlar atmaya çağırıyoruz.”