Hamaney'den İsrail'e sert mesaj! Sığınakta saklanıyor diyorladı! Yıllar sonra ilk kez Tahran'da cuma namazı kıldırdı!

İsrail'in Nasrallah'ı şehit ettiği saldırının ardından hedef olduğu söylenen ve saklandığı iddia edilen İran İslam Cumhuriyeti Lideri Ayetullah Hamaney, düşmanlara meydan okudu. Tahran'ın göbeğinde cuma namazı kıldıran Hamaney, İsrail'e ve emperyalistlere sert, İslam ülkelerine birlik mesajı verdi.

İran İslam Cumhuriyeti Lideri Ayetullah Hamaney, Tahran'daki Cuma hutbesinde, emperyalizmin böl parçala yönet programıyla Müslüman ülkeleri uzaklaştırmaya çalıştığını söyledi. "Biz Müslümanlar bu gerçeği yıllardır görmedik ve sonucunu gördük." diyen Hamaney düşmana karşı zafer için birlik çağrısı yaptı. Hamaney, İsrail'e ağır yıkıntı yaşatan Gerçek Vaat 2 Operasyonu'nun 'en hafif ceza' olduğunu vurguladı, İran'ın bundan sonra da gerekeni yapacağı mesajını verdi.

Yüzbinlerce İranlı Hamaney'in hutbesi için buluştu.

Hamaney'in İsrail'e düzenledikleri Gerçek Vaat 2 Operasyonu'nun ardından cuma namazını kıldıracağı açıklanmıştı. Hamaney'in en son 4 yıl önce cuma namazı kıldırdığı o nedenle bugünün özel anlamı olduğu belirtildi.

Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah'ın şehit edildiği terör saldırısının ardından İsrail'in bir sonraki hedefinin Hamaney olacağı iddia edilmişti. İran düşmanları da Hamaney'in sığınakta saklandığını, çıkamadığını öne sürmüştü. İran, İsrail'e 200 füze gönderdiği Gerçek Vaat 2 Operasyonuyla gereken yanıtı verdi. Herkes Hamaney'in harekatla ilgili söyleyeceklerini merak etmişti ancak İran İslam Cumhuriyeti Liderinin cuma namazı kıldıracağı ver burada konuşacağı açıklanmıştı.

Bugün Tahran'da yüzbinlerce İranlı hem o konuşmayı dinlemek hem de cuma namazı için camide toplandı. Hamaney, Cuma namazı kıldıracağı camiye geldi.

Hamaney sağda sandalyede oturuyor...

Hamaney okunan duaların ardından Cuma hutbesine başladı. İranlıların sık sık 'Kahrolsun İsrail" sloganı attığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

"'Allah'ın çizdiği çizgilerden dışarı çıkmayalım. Takvanın manası budur.' Okuduğum ayette mümin olanların birbirine bağlılığı sunulmuştur. Kur'an'ın ayetlerinde bu bağlantı ve müminler arasındaki bağlılığa velayet denir. Bu konu Kuran'ın birkaç ayetinde gelmiştir. Bu ayette bu velayet ve bağlılığa Allah'ın rahmeti olarak tanıtmıştır insanlığa. Siz Müslümanlar birbirinizle bağlantınız işbirliğiniz olursa Allah'ın rahmeti sizleri de kapsayacaktır. Sonra buyurur ki Allah hikmet sahibidir ve azizdir. Bu ayeti Allah'ın hikmeti ve izzeti ile bitiriyorum.

'MÜSLÜMANLAR BİRLİK OLURSA'

"Belki de şu açıdandır, Allah'ın rahmeti bu konuda Allah'ın izzeti ve hikmeti ile irtibatlıdır. Allah'ın merhameti, Allah tarafından indirilen bütün kullarını kapsamaktadır. Yaşadığımız bütün olaylar aslında Allah'ın merhametidir. Ama bu ayette Allah'ın rahmetini izzet ve hikmetle eşleştiriyor. Belki de bu ayette bize şunu öğretmek istiyor: Eğer Müslümanlar birbiriyle birlik olursa Allah'ın hikmeti ve izzeti onları destekleyecektir. Allah'ın sınırsız gücünden faydalanabiliriz.

Hamaney hutbesini silahla okudu.

'BÜTÜN ENGELLERİ AŞARSINIZ'

"Müslümanlar Allah'ın geleneklerinden ve ilahi kanunlardan faydalanabilirler. Bu velayetin manası nedir? Müslümanların birbirleri ile gönül bağı olması. Kur'an'ın Müslümanlar için çizdiği siyaset budur. Müslüman milletler birbirileriyle gönül bağı olsun ve sanki Allah söz veriyor; Siz birbirinizle Müslüman ülkeler olarak birlik olursanız Allah'ın izzeti sizi destekleyecektir. Yani siz bütün engelleri aşarsınız, bütün düşmanlarınıza galip gelirsiniz. Yani yaratılışın bütün kuralları sizin ilerlemeniz için size destek olacaktır. Kur'an'ın mantığı ve siyaseti budur.

İSLAM DÜŞMANLARININ SİYASETİ: BÖL PARÇALA YÖNET

"Bunun dışında İslam düşmanların siyaseti ise emperyalizm ve saldırganlıktır. Onların politikası böl parçala yönettir. Onların işi ayrımcılık yapmaktır. Bu ayrımcılık siyasetini İslam ülkelerinde çeşit çeşit komplolarla uğraştılar ve hala vazgeçmediler. Bunlar Müslüman milletlerin birbirinden uzak durmasını istiyor ama halklar uyandı.

'BİR ÜLKEDE BAŞARILI OLURSA DİĞERİNE GİDİYOR'

"Ben diyorum ki bugün öyle bir gün ki İslam ümmeti düşmanların bu komplolarını yenebilir. İran halkının düşmanı Filistin halkının da Lübnan halkının da Irak halkının da Mısır halkının da Suriye halkının da Yemen halkınında düşmanıdır. Düşman aynı düşmandır. Düşman çeşitli ülkelerde çeşitli saldırı yapıyor. Birine ekonomik savaş açıyor, bir yerde bombalar geliyor, bazen silahla bazen tebessümle gülücükle geliyori Ama kontrol odası bir yerde. Anı yerden komuta ediliyor. Eğer bunlar bir ülkede başarılı olursa başka ülkenin peşine koşuyor.

'BİZ YILLARCA BU GERÇEĞİ GÖRMEDİK'

"Milletler izin vermemelidir. Bir ülkenin üzerine gittiğinde onlarla işbirliği yapın ki düşman başarılı olamasın. Orada başarılı olurlarsa başka ülkeye saldıracaklar. Biz Müslümanlar bu gerçeği yıllardır görmedik ve sonucunu gördük. Bugün artık uyanık olmamız lazım. Afganistan'dan Yemen'e kadar, Filistin'den İran'a kadar bütün İslam ülkelerinde hazırlıklı olmalıyız.

"Filistin halkı toprağını işgal eden düşmanlara karşı savunma hakkında sahiptir. Bu işgalciler nereden geldi? Filistin halkı karşı durmak zorundadır. hiçbir merkez, hiçbir uluslararası kurum Filistin halkına itiraz edemez. Aksine Filistin halkına yardım etmek zorundayız.

'OPERASYON EN HAFİF CEZAYDI'

"Lübnanlıların Filistinlileri savunması yasaldır. Kimse Lübnanlıları eleştiremez. Bizim silahlı kuvvetlerimiz de iki üç gün önce yasal bir harekat yaptı. Yasalara uygun olarak bir operasyon düzenledik. Operasyon Siyonist rejime verilecek en hafif cezaydı. Kan emici Amerikanın bölgedeki kuduz köpeğine verilecek en hafif cezaydı. İran İslam Cumhuriyeti elinden gelen yanıtı en büyük kararlılıkla yerine getirecektir.

İSRAİLE: 'GELECEKTE TEKRAR GÖREVİMİZİ YAPACAĞIZ'

"Bizler bu görevimizi yapmada asla şüpheye düşmeyiz, aceleci de olmayız. Ne vazifemizi işlemekte kusur işleyeceğiz ne aceleci olacağız. Ülkemizin karar vericileri o sırada gerekeni yapacaktır. Gelecekte lazım olursa tekrar görevimizi yapacağız.

KONUŞMAYA ARAPÇA DEVAM ETTİ

"İkinci hutbemce özellike Lübnan'ı konuşacağım. İkinci hutbemi Arapça okuyacağım.

"İslam dünyasının kıymetli şahsiyeti, Lübnan'ın incisi, sayın Seyyid Hasan Nasrallah...

'MATEM VE YASIMIZ KARAMSARLIK DEĞİLDİR'

"Bu konuşmam bütün İslam ümmetine yöneliktir. Ama özellikle iki değerli halka. Lübnanlı ve Filistinli halka. Hepimiz yastayız. Değerli Seyyid'in şehadetiyle... Bizim için büyük bir kayıp oldu. Bir facia yaşadık. Ama bu matem ve yasımız karamsarlık ümitsizlik değildir. Tersine biz Hz. Hüseyin'e yas tuttuğumuz gibi yas tutuyoruz. Bizi adeta diriltiyor. Hedeflerimize daha çok odaklanmamıza sebep oluyor. Nasrallah vücuduyla aramızdan ayrıldı ama onun şahsiyeti, yolu, sesi her zaman içimizde sonsuza kadar yaşayacak. O direnişin yüce bir bayrağı idi ve zalim düşmanların karşısında dimdik duruyordu. O mazlumların sesiydi. Onları cesaretle savunuyordu. Hak yolunda savaşanlar için bir dayanaktı. Onun sevgisi Lübnan sınırlarını aşmıştı, Arap ülkelerinin sınırlarını aşmıştı.

"Hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmayın. Önemli şahsiyetlerin ölümüyle karamsarlığa kapılmayın. Bu savaşta İsrail'e karşı asla zaaf göstermeyin. Direniş gösterin. Düşmanı bozguna uğratın.

"Ey vefalı Lübnan halkı, Hizbullah gençleri, Emel Hareketi gençleri sizler kahramansınız... Şehit Seyyid kendi halkından bunu istiyordu. Bu korkak düşman, Hizbullah'ın veya HAMAS'ın, İslami Cihad'ın varlığını asla bitiremeyecek. Allah yolunda savışımız devam edecek. Bizler zafere yakınız. Onlar suikastlarla ve sivilleri öldürerek sonuca ulaşacaklarını sanıyor. Ama sonuç alamadılar. Bu yaptıklarıyla bütün herkesi kendi aleyhlerinde kışkırttılar. İnsanlar artık uyandı. Fedakarlıklar yapıyoruz. Bu kan içici kurtlar, onların varlık aleminde kanlı bir grup olarak anılacaklar.

'YIKINTILAR TEKRAR YAPILIR...'

"Allah'ı anarak kalbinizi sakinleştirin. Bu yıkıntılar bir gün tekrar yapılır. Sizler yine izzetinize kavuşursunuz. 30 yıl boyunca Hasan Nasrallah çok zor süreçlerden geçti ve Hizbullah'ı adım adım ileri taşıdı, fedakarlıkta bulundu, onun yaptığı çalışma karşılığını verdi. Düşmanlar gazabını gördü. Allah bu yolda çalışanlara büyük mükafat verecektir. Onun yaptığı çalışmalarla Siyonist düşman köşeye sıkıştı. Biz İranlılar uzun zamandır Lübnan'ın yüceliğini faziletini biliyoruz.

'EMPERYALİST GASPÇI DÜŞMAN'

"Şu an ABD ve yandaşları İsrail'i korumak için her şeyi yapıyor. İsrail'i bölgenin doğal kaynaklarını sömürmek için kullanıyorlar. Emperyalistler büyük savaşlarına bölgeyi alet etmek istiyor. Bizler enerjimizi Batı'ya aktarmamalıyız. Batı bizim bütün kaynaklarımızı sömürmek istiyor. Gaspçı düşmanlar karşısında bölgemizi korumak zorundayız. Şunu görüyoruz; kim hangi grup İsrail'e darbe vurursa bu bütün bölgeye ve insanlığa hizmettir.

'MİLYONLARCA DOLAR HARCADILAR, KÜÇÜK BİR MÜCAHİT GRUP ONLARI DURDURU'

"Siyonistler ve Amerikalılar bir rüya görüyor. Boş hayaller peşindeler. İsrail sadece çirkin ağaçtır ve Yüce Allah Kur'an'ında buyurdu. Onların istikrarı yoktur. Bu şuursuz habis rejim zorla ayakta duruyor. Amerika onları savunduğu sürece ayakta duruyorlar. Allah'ın izniyle yok olup gideceler. Bunun açık kanıtı Lübnan'ı işgal etmek için milyonlarca dolar harcadılar. Batı'dan da çeşitli yardımlar gitti. Ama buna rağmen küçük bir mücahit grup onları engelledi. Onların tek yaptığı evleri, okulları yıkmak, sağlık merkezlerini yıkmak oldu. Bu suçlu Siyonist grup şu sonuca vardı; Asla HAMAS'a ve Hizbullah'a galip gelemediler ve bunu çok iyi anladılar.

'İRAN ÇOK KAYIP VERDİ AMA DURMADI'

"Lübnan ve Filistin'deki değerli direnişli güçler bu şahadetler ve bu dökülen kanlar sizin kararlılığınızı asla bitiremeyecek. Siz yolunuza devam edeceksiniz. İran devleti 1981'den beri onlarca suikasta uğradı. Çok seçkin insanları kaybettik. Tıpkı Seyyid Muhammed gibi... Birçok din alimimiz suikasta kurban gitti. Her birisi bizim devrimizin bir direği gibiydi. Onların ölümleri kolay değildi. Ama biz asla durmadık, geriye gitmedik, tersine ilerledik. Bugün bölgedeki direniş yiğitlerinin şehadetiyle geriye gitmeyecektir. Allah'ın zaferi direnişin yanında olacaktır.

'FİLİSTİN İSRAİL'İ 70 YIL GERİYE GÖTÜRDÜ'

"Gazze'deki direniş bütün dünyayı hayrete düşürdü. Gazze'de İslamiyet'in onuru yükselmiştir. Karşımızda ne kadar şer güçler olsa da Gazzeliler geri adım atmıyor. Aksa Tufanı Operasyonu'nun üstünden bir yıl geçti. Bu gaspçı rejimin tek hedefi kendi varlığını koruyabilmek. İlk kurulduğu yıllardaki telaşa düşmüştür. Filistin'in yiğitleri İsrail'i 70 yıl geriye götürdü.

'BARIŞ GETİRECEĞİNİ SÖYLEYEN BATILILAR BÖLGEDEKİ ASIL SORUNUMUZ'

"Savaşlardaki asıl sebep ve bölgenin geri kalmasının asıl sebebi İsrail'in varlığıdır. Bölgeye barış getireceğini iddia eden Batılı güçler bizim asıl sorunumuzdur. Aksi halde bölge ülkeleri bölge güvenliğini zaten sağlayabilir. Halkları kurtaracak olan halkların kendi çabaları olacaktır. Yabancıların, dışarıdan gelenlerin değil.

"Şehit Nasrallah, Şehit İsmail Heniyye, Şehit Kasım Süleymani'ye selam olsun!"

Sonraki Haber