'HAMAS çoktan kazandı'

Doha'daki görüşmelerde Filistin tarafı dirençli tavır sergiliyor. İsrail, Gazzelilerin kuzeye dönüşünü geciktirmek isterken HAMAS, meseleyi ateşkes planının ilk aşamasına yerleştirmeye kararlı.

Gazze'de açlık korkunç boyutlarda, beslenme bozuklukları ölümleri artıyor.

İsrailli eski müzakereci ve köşe yazarı Gershon Baskin, Katar'da süren esir takası ve ateşkes görüşmelerine ilişkin olarak "İsrail müzakerelere girerek çoktan kaybetti ve varılacak herhangi bir anlaşmanın HAMAS için bir zafer olacağını biliyor." ifadelerini kullandı. Wall Street Journal'a (WSJ) konuşan Baskin'e göre hedef, Direniş’in “zaferini mümkün olduğunca en aza indirmek.” Tel Aviv heyetinin başında bulunan Mossad Başkanı David Barnea, pazartesi akşamı Katar'ın başkenti Doha'ya geldi ve salı sabahı kentten ayrılmadan önce müzakere ekibiyle son bir görüşme yaptı. İsrailli bir yetkili WSJ'ye, Tel Aviv heyetinin müzakerelerle ilgili olarak talep ettiği “her şeyi elde edemediğini” ancak "müzakerelerin etkin bir şekilde yönetilmesine" olanak tanıyan “net bir yetkiye” sahip olduğunu aktardı.

Fakat ABD yayınına bakılırsa Katar'daki bazı arabulucular, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ekibe bir anlaşmaya varmaları için “gerçek bir yetki verdiğine inanmıyor” ve bunun müzakereleri “baltalayabileceğini” söylüyor.

BAŞ ANLAŞMAZLIK NOKTASI

Dün çıkan haberlerde Tel Aviv heyetinin görüşmelere başlarken “karamsar” olduğu basına yansımıştı. Çarşamba günü gelen haberlere göre taraflar arasındaki anlaşmazlık daha ilk aşamada başlıyor. İsrail’de yayın yapan KAN’ın görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan yetkililere dayandırdığını haberine göre Tel Aviv heyeti, görüşmelerde karşı bir öneri sunarak müzakerelerin öncelikle rehinelerle Filistinli güvenlik tutuklularının serbest bırakılmasına odaklanmasını ve sadece bu safhadan sonra yerinden edilmiş Gazzelilerin kuzey kesimlerine dönmelerine izin verilmesinin tartışılmasını istedi. HAMAS buna karşın öncelikle Gazze'nin kuzeyinde yaşayanların geri dönüşünün müzakere edilmesini talep ediyor, İsrail medyası bu tutumu “görüşmeleri baltalamaya yönelik bir girişim” olarak görüyor. Ülkede yayın yapan Kanal 13, Gazzelilerin kuzeye dönmesine izin verilmesinin İsrail Ordusunun bölgenin o kısmındaki manevra kabiliyetini engelleyeceğini ve HAMAS üzerindeki askeri baskıyı hafifleteceğini savundu.

'İSRAİL SABOTE EDİYOR'

HAMAS'ın Beyrut'taki temsilcisi Ahmed Abdül Hadi, uluslararası garantiler ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmaya yönelik açık bir taahhüdü olmadan direnişin herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini yineledi. Hadi, HAMAS'ın esirler konusundaki bakış açısını, garantiler olması koşuluyla detaylandırdığını ve konunun artık Tel Aviv ile Washington'ın elinde olduğunu belirtti. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Majed Al-Ansari salı günü, Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmelerine ilişkin “ihtiyatlı bir iyimserlik” olduğunu açıkladı. Al-Ansari, "Mossad Başkanı'nın Doha'dan ayrılmasına rağmen ateşkesle ilgili teknik müzakereler devam ediyor. Anlaşmaya yakın değiliz ama iyimseriz." şeklinde konuştu.

Ansari ayrıca İsrail'in bölgedeki çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilmiş yaklaşık 1,5 milyon Gazzelinin barındığı Refah'a yönelik saldırı tehdidinin görüşmeleri rayından çıkarabileceği uyarısında da bulundu. HAMAS'ın siyasi lideri İsmail Heniyye ise İsrail'i Gazze'deki El Şifa Hastanesi'ne yönelik başlattığı operasyonla Katar'da devam eden ateşkes görüşmelerini "sabote etmekle" suçladı. Heniyye, İsrail güçlerinin eylemi "kaos tohumları ekme ve şiddeti sürdürme çabalarını göstermektedir. Ayrıca Doha'da devam etmekte olan müzakereleri sabote etme arzularını da ortaya koymaktadır" dedi.

'SENİ DIŞARI İTMEYECEĞİM BİNYAMİN'

İşte devam eden ateşkes ve esir takası müzakereleri böylesine hassas bir dengede sürüyor. Netanyahu da görüşmeleri baltalamak için gereken neyse yapmaya devam ediyor. İsrail Başbakanı salı akşamı parlamentoda (Knesset) yaptığı konuşmada, "ABD'nin Refah'a girmememiz gerektiği yönündeki tutumuna karşı hepimiz birlik olmalıyız. Bu baskılara karşı birlik olmalıyız ve burada Knesset'te bile bizimle birlikte durmayanlar var." dedi.

Netanyahu ayrıca ABD Başkanı Biden'a İsrail'in "HAMAS'ın ortadan kaldırılmasını tamamlamak" için Refah'ta savaşmaya kararlı olduğunu söylediğini de aktardı. Axios internet sitesinin haberine bakılırsa Biden görüşme sırasında, tüm “karşıt tutumuna” rağmen Netanyahu’ya kendisini oyun dışına itmeye çalışmadığına dair güvence de verdi. Netanyahu'nun ofisi de Başbakan'ın en güvendiği iki yardımcısıyla koordinasyondan sorumlu ordu biriminin Biden yönetimiyle Filistin’e karşı savaşın devamını görüşmek üzere Washington'a gideceğini açıkladı. Ofisten yayınlanan notta, "Başbakan, sivil halka insani çözümler sunarken, HAMAS taburlarını kalıcı olarak ortadan kaldırmak için Refah'ta çalışmaya kararlı olduğunu vurguladı." deniliyor.

BLİNKEN YİNE ORTA DOĞU YOLCUSU

Müzakereler hassas dengede

Netanyahu ile Biden, 'iyi polis kötü polis' oynamayı sürdürüyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ateşkes görüşmeleri sürerken Suudi Arabistan ve Mısır'ı ziyaret edecek. Blinken, Gazze'de süren krize “çözüm bulmak“ ve devam eden ateşkes görüşmelerine ”katkı vermek” amacıyla çarşamba günü Cidde'de, perşembe günüyse Kahire'de olacak. Dışişleri Bakanı'nın gezisi sırasında İsrail'e uğrayıp uğramayacağına dair henüz bir açıklama yapılmadı. Bu, Blinken'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı Operasyonu'yla başlayan savaş sürecinde Orta Doğu'ya yapacağı altıncı ziyaret olacak.

'DIŞ SİYASET ÇÖKTÜ'

Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly'nin salı günü “hükümetin bundan sonra İsrail'e silah ihracatını durduracağını" söylemesinin ardından İsrail ana muhalefet lideri Yair Lapid, Tel Aviv'in dış siyasette çöküş yaşadığını söyledi. Kanada'nın İsrail'e silah tedarikini durdurma kararının "yanlış, zararlı ve tehlikeli" olduğunu ileri süren Lapid, Kanadalıların gerçekte ne olduğunu anlamadıklarını iddia ederek, bu durumun “İsrail'in dış ilişkilerinin, kötü yönetilen, ihmalkar bir hükümet yüzünden çöktüğüne tanık olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor." gözleminde bulundu.

'PARYA' DEVLET SÖYLEMİ SÜRÜYOR

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Chuck Schumer, geçen hafta yaptığı ve Netanyahu'yu istifaya çağırdığı açıklamalarının ardından New York Times'a “Savaşın tam ortasında İsrail'e ders veriyor gibi görünmemek için” bu talebinden vazgeçtiğini söyledi. ABD tarihinde seçimle gelmiş en yüksek rütbeli Amerikan Yahudisi olan ve “Haddimi aşmak istemedim” diyen Schumer, yine de “Bunları yapmasaydım aynada kendime bakamazdım." şeklinde konuştu.

İstifa çağrısı dışında söylemlerinin arkasında durmayı sürdüren Senato Lideri şunları söyledi:

“Konuşmanın asıl amacı hem İsrail'i sevip hem de Bibi Netanyahu'ya ve İsrail'in politikalarına tamamen karşı çıkabileceğinizi söylemekti. Bibi 2026'ya kadar herhangi bir seçimi engelleyebilir. Onun liderliğinde İsrail'in dünyada ve hatta ABD'de bir parya haline gelmesinden endişe ediyorum çünkü rakamlara bakıyorum ve hızla düşüyorlar. Bu erozyona uğramadan önce konuşmam gerekiyordu. ABD desteği olmadan İsrail'in geleceği tehlikede.”

Sonraki Haber