Hani Afrin'e sefer olur zafer olmazdı?
Türk Silahlı Kuvvetleri, Afrin’e girmeden önce mangalda kül bırakmayan PKK şimdilerde yenilginin ruh halini atlatmayla uğraşıyor. Afrin’de büyük direnişe hazırlandıklarını, tarihi yeniden yazacaklarını sürekli dillendiren PKK/PYD önderliği şunu iyi bellemeli; TSK Türk milletinin ordusudur ve millidir. PKK/PYD bir milletin ordusu değildir, Amerikan emperyalizminin paramiliter gücüdür ve gayri millidir. Milli ordu direnir, ABD’nin kara gücü, yani gayri milli oluşumlar teslim olur.
PKK’nın merkezi kadrolarından Mustafa Karasu, Avrupa’da yayınlanan Yeni Özgür Politika Gazetesi’ne yazdığı makalede, 21 Mart Nevroz üzerinden Afrin başarısızlığını örtbas etmeye çalışıyor. Sanki PKK/PYD tünellere gömülmemiş, arkasına bakmadan kaçmamış ve ABD’nin kucağına sığınmamış gibi sahte kahramanlık övgüleri sıralıyor. Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine tek bir laf etmeyen Karasu, mazlumlar dünyasının öncüsü Türkiye’ye sahibinin sesi olarak saldırmadan edemiyor.
ÇARESİZLİĞİN DİLİ
PKK’nın Afrin hezimeti destekçilerini çileden çıkarmış. Çaresizlikleri o kadar bariz ki; işi küfre kadar vardırdıklarını görüyoruz. Dün ABD/İsrail’e ve diğer bazı emperyalist devletlere övgü üstüne övgüler düzenler bugün uşaklığını yaptıkları güce ağız dolusu küfür edebiliyor. Yenilgi ruhu insanı esir almaya görsün; rotasını öyle bir şaşırır ki ne yapacağını bilemez hale gelir.
Afrin yenilgisinden çok etkilenen Yeni Özgür Politika yazarı Ahmet Kahraman şu dizeleri döşenmiş: “Deyim için beni bağışlayın, "medeni" dedikleri dünya "puşt" çıktı. Vicdanlar satışa çıkınca, rüşveti alanlar lal, görmeyen kör, duymayan sağır, yerinden kalkamayan kötürüm oldular. Hiç kimse, tek başına 1,5 milyon kişilik güce sahip orduya karşı direnen Kürtlerin yardımına gitmedi.” Ne diyelim, ABD/İsrail’in ipine sarılanlar sonuçlarına da katlanır! Hadi bakalım sizin değiminizle “Puşt ABD’den” ve “Puşt İsrail’den” elinizi çekinde görelim!
DURAN KALKAN’IN TEHDİTLERİ
Amerikancı bölücü örgütün lider kadroları, Afrin başarısızlığının üstünü örtmek için tehditlere başvuruyor. ABD’nin bir dediğini iki etmeyen PKK’nın Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan yaptığı son açıklamada, “Afrin’e karşı Şemdinliyi alacaklarını” söyledi. Bununla da yetinmeyen Kalkan daha da ileri giderek, “Türkiye, Afrin’i aldığında Ankara’da kaybedecek. Afrin için Kuzey Kürdistan’da büyük bir mücadeleye başlıyoruz. Afrin’e karşılık Şemdinli’yi özgürleştireceğiz. Gerilla, Afrin için devrimci adımlar atar ve Şemdinli’yi Türkiye’nin elinden alır” dedi. Ama siz Şemdinli’de hendeklere gömüldünüz ve o hendeklerden çıkmanız mümkün değil!
Afrin’e girenin çıkamayacağını, büyük direnişe hazırlandıklarını, ders vereceklerini ve yenilgiyi tattıracakları sözlerini Şemdinli içinde kullandıklarını ne çabuk unuttular? Peki, sonuç ne oldu? Nerede direniş ve tarihi yeniden yazma hedefi? Bunlar kuru sıkı tehditler olmaktan öteye hiçbir anlam taşımaz.
PKK’nın lider kadrosu sağlıklı düşünme yetisini yitirmiş. Şu söylenenleri kim ciddiye alır? Şemdinli’yi alacaklarmış! Bırakın Şemdinli’yi Şemdinli’ye bağlı küçük bir köyü dahi alamazsınız. Alamayacaklarını bildikleri halde kuru sıkı atmayı politik analiz olarak taraftarlarına yutturuyorlar. Şemdinli’ye müdahale ne Afrin’e ve ne de başka bir yere benzer. Çünkü ha Şemdinli’ye saldırmışsın ha İstanbul’a. Arada hiçbir fark yoktur ve bunun tahmin edilemeyecek sonuçları olacağını da en iyi PKK’lılar bilir.
İKİNCİ AŞAMAYMIŞ
Her yenilginin ardından bölücü örgütün lider kadrosu ikinci aşamadan, yeni planlardan bahseder ve hiçbir sonuç çıkmaz. Şu anda da PKK önderliği aynı taktiklere başvuruyor. Murat Karayılan Afrin’e girilmeden kısa bir süre önce, arkasına bakmadan kaçan sözde Afrin saha komutanına atıfta bulunarak, “Afrin’i asla bırakmayacağız. Afrin’in her ağacın altında olacağız, Afrin’in her yerinde olacağız karar budur” sözlerine dayanarak mücadelenin sürekliliğine dikkatleri çekiyor.
Murat Karayılan’ın Afrin ile ilgili söylediklerini ne yazık ki hayat doğrulamıyor. TSK Afrin’e ayak bastığında hiçbir direniş göstermeyen PKK bundan sonra daha büyük engellerle ve sorunlarla karşılaşacak.
HAKLI OLAN KAZANIR
Türkiye, haklı bir mücadele sürdürüyor. İşgalci, terörist devlet ABD emperyalizmi ve onun kara gücü PKK haksız yere terörü sürdürüyor. İkisi arasında dağlar kadar fark var. Biri birleştirici diğeri ise bölücü…
PKK, 24 Temmuz 2015 tarihinden sonrasının ağır faturasını ödeme sürecine girdi ve bunun örgüt içinde engellenemez çatışmalara yol açacağı görülüyor.