Putin Doğu Ekonomik Forumu'nda noktayı koydu: Ermenistan imza attı Karabağ Azerbaycan'ındır

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gerilime ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Putin, Ermenistan’ın Karabağ’ı Azerbaycan toprağı olarak tanıdığını dile getirdi.

Hankendi için mesaj mı verdi? İşte Putin'den Karabağ mesajı

8. Doğu Ekonomik Forumu (EEF) 10-13 Eylül tarihleri arasında Rusya'nın Vladivostok kentindeki Uzak Doğu Federal Üniversitesi kampüsünde gerçekleştiriliyor. Toplantıda açılış konuşmasını yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den önemli açıklamalarda bulundu.

PUTİN'DEN KARABAĞ MESAJI

Dağlık Karabağ'da son dönemde tırmanan gerilim ve Ermenistan'ın ABD'yle ortak tatbikat yapması nedeniyle 'Erivan'da eksen kayması yaşandığına' dair yorumlara yanıt veren Putin, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'la sürekli temas halinde olduğunu ve hiçbir sorun bulunmadığını söyledi.

Putin, "Paşinyan bana detaylı bir yazı gönderdi. Kendisiyle temas halindeyim, burada Ermenistan ve Başbakan Paşinyan'la hiçbir sorun yok. Herhangi bir 'eksen kayması' olduğunu düşünmüyorum. Yaşananları görüyoruz, anlıyoruz" dedi.

PUTİN ANLAŞMAYI HATIRLATTI

Dağlık Karabağ’da son dönemde tırmanan gerilim ve Ermenistan’ın ABD’yle ortak tatbikat yapması nedeniyle ‘Erivan’da eksen kayması yaşandığına’ dair yorumlara yanıt veren Putin, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’la sürekli temas halinde olduğunu ve hiçbir sorun bulunmadığını söyledi. Putin, “Paşinyan bana detaylı bir yazı gönderdi. Kendisiyle temas halindeyim, burada Ermenistan ve Başbakan Paşinyan’la hiçbir sorun yok. Herhangi bir ‘eksen kayması’ olduğunu düşünmüyorum. Yaşananları görüyoruz, anlıyoruz” dedi.

Ermenistan yönetiminin Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğunu fiilen tanıdığını vurgulayan Putin, 10 Kasım 2020 tarihinde Rusya, Ermenistan ve Azerbaycan arasında imzalanan anlaşmayı hatırlattı. Putin, “Mesele sadece son çatışmanın sonuçları değil, mesele Ermeni liderliğinin Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki egemenliğini esasen tanımış olmasıdır” diye konuştu.

‘BAKÜ'NÜN KARABAĞ ÜZERİNDEKİ EGEMENLİĞİNİ ERİVAN TANIDI’

Ermenistan yönetiminin Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’a ait olduğunu fiilen tanıdığını vurgulayan Putin, 10 Kasım 2020 tarihinde Rusya, Ermenistan ve Azerbaycan arasında imzalanan anlaşmayı hatırlattı. Putin, “Mesele sadece son çatışmanın sonuçları değil, mesele Ermeni liderliğinin Azerbaycan'ın Karabağ üzerindeki egemenliğini esasen tanımış olmasıdır” diye konuştu.

"HUSUMET OLMAYACAK"

Karabağ’daki Rus barış gücünün varlığı konusuna da değinen Putin, Rus birliklerin görev süresinin hala yürürlükte olduğunu, ayrıca insani konuların da geçerliliğini koruduğunu ifade etti. Putin, Azerbaycan tarafının hiçbir zaman Karabağ'daki ve Hankendin'deki Ermenilere yönelik saldırgan veya husumet içeren bir hareketi olmayacağını bildirdi.

Rus lider, “Görev süresi hala devam ediyor, her türlü ‘etnik temizliğin’ engellenmesi gibi insani nitelikli konular ise elbette ortadan kalkmış değil. Ve ben buna tamamen katılıyorum. Azerbaycan liderliğinin, bize her zaman söylediği ve söylemeye devam ettiği gibi, herhangi bir ‘etnik temizlik’ istemediğini, hatta tam tersine bu sürecin yumuşak bir şekilde geçmesini istediğini umuyorum” ifadelerini kullandı.

STRATEJİK ÖNCELİK

Öten yandan Rus lider, konuşmasının başında Uzakdoğu’nun Rusya için 21. yüzyıldaki stratejik önceliklerden biri olduğunu ve bundan asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Küresel ekonominin değişmeye devam ettiğinin ve bunun en başta Batı’nın finansal ilişkiler sistemini yıkmasından kaynaklandığının altını çizen Putin, bu gelişme ışığında Batı’nın şablonlarına göre değil, tüm insanlık için işbirliğine hazır olan ülkelerin listesinin genişlediğini belirtti. Putin, “Böyle bir süreçte hiçbir dış baskıya boyun eğmeyen, kendi çıkarlarını esas alan ülkeler arasındaki gerçek ticari işbirliği alanının genişlemesi çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın Uzakdoğu Bölgesi’ne yapılan yatırımların, ülke genelindeki yatırımlara kıyasla 3 kat daha hızlı arttığını söyleyen Putin, 2014-2022 döneminde tüm ülkede ana sermayeye yapılan yatırımlar yüzde 13 artarken aynı dönemde Uzakdoğu Bölgesi’nde bu oranın yüzde 39 olarak kaydedildiği bilgisini paylaştı.

‘ASYA-PASİFİK İLE TİCARET HACMİ ARTTI’

Rusya’nın Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerle ticaret hacmine değinen Putin, 2022 yılında yüzde 13,7’lik artış kaydedilirken bu yılın ilk yarısında ticaret hacminin yüzde 18,3 arttığının altını çizdi.

Uzakdoğu Federal Bölgesi’nin Rusya’nın geleceği açısından rolünün ve çok kutuplu dünyadaki konumunun son derece büyük olduğunu belirten Putin, “Uzakdoğu Federal Bölgesi, Rusya topraklarının yüzde 40’ını oluşturuyor. Ormanlarımızın ve altın rezervlerimizin neredeyse yarısı, balık ve elmasın yüzde 70’ten fazlası, titanyum ve bakırın yüzde 30’dan fazlası ve diğerleri burada bulunuyor. Önemli stratejik işletmeler, limanlar, demiryolları çalışıyor” ifadelerini kullandı.

‘BATI’YA GÜVEN SARSILIYOR’

Dolarla ödemelerin sınırlandırılması sonucunda tüm ülkelerin ulusal para birimleriyle ödeme yapmayı ve birikimlerini ABD dışında tutmayı düşünmeye başladığını söyleyen Putin, Batı’ya güvenin sarsıldığı bir süreç içinde olduklarını vurguladı.

“Dolarla ödemelerin sınırlandırılmasını ele alalım. Bu neye yol açıyor? Tüm ülkelerin kendi enstrümanlarını kurmayı, yeni ödeme sistemleri geliştirmeyi düşünmeye başlamasına, birikimlerini ABD’de veya Avrupa’da herhangi bir yerde tutmanın, bu ülkelerin hisselerine yatırım yapmanın iyi olup olmadığını düşünmeye başlamasına yol açıyor” diye devam eden Putin, bu nedenle Batı’ya olan güvenin sarsıldığının altını çizdi.

‘BATI’NIN AFRİKALILARI KAFESLERDE TAŞIDIĞI GÜNLER UNUTULMAYACAK’

Rusya lideri, Afrika’da hiç kimsenin Batılı ülkelerin insanları kafeslerde taşıdığı günleri unutmayacağını vurguladı.

Putin, “Daha 1957 yılında insanları Afrika’dan Belçika’ya kafesler içinde getirdiler. Bunlara gözyaşı dökmeden bakmak imkânsız. Bu insanları aileleri ve çocuklarıyla birlikte kafeslerde sergilediler. Bu nasıl mümkün olabilir? Afrika’dan hiç kimse bunu unutmayacak” diye konuştu. Bugün ise Batı’nın Afrika’da neo-kolonici politikayı dayatmaya çalıştığını anımsatan Putin, “Tüm Afrika ülkelerine borç yüklediler, bu ülkelerin dolar cinsinden trilyonlarca borcu var. Yani Afrika ülkeleriyle öyle bir kredi ve finans sistemi oluşturdular ki, Afrika ülkeleri kendilerine verilen kredileri hiçbir şekilde geri ödeyemiyor. Bu bir kredi ilişkisi bile değil, bir tür tazminata benziyor” diye konuştu.

‘TRUMP’IN BAŞINA GELENLER SİYASİ SAİKLİ’

2024 yılında ABD’de yapılacak seçimler hakkında da konuşan Putin, ABD’de kimin başkan seçileceğini bilmediklerini ancak kim seçilirse seçilsin hiçbir şeyin değişmeyeceğini vurguladı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump hakkındaki soruşturma sürecini değerlendiren Putin, “Zira bu, başkalarına demokrasiyi öğretme iddiasında bulunamayacak olan Amerikan siyasi sisteminin çürümüşlüğünü gösteriyor. Trump’ın başına gelen her şey, bir siyasi rakibe siyasi saiklerle yapılan soruşturmadır. ABD, bununla iç sorunlarını açığa çıkarıyor. Bu iyi, zira kimin bizimle mücadele ettiğini gösteriyor” dedi. Putin, Trump’a Rusya’yla özel ilişkileri bulunduğu konusunda yöneltilen suçlamaların tamamen saçma olduğunu belirtti. Trump’ın başkanlığında Rusya’ya herkesten daha fazla yaptırım uyguladığını hatırlattı.

F-16’LAR ÇATIŞMAYI UZATACAK

ABD ve Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya F-16 savaş uçakları gönderme planlarını eleştiren Putin, F-16’ların hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini, sadece çatışmayı uzatacağını vurguladı.

Seyreltilmiş uranyumlu mermilerin tedarik edilmesinin de cephedeki durumu değiştirmeyeceğini ve yalnızca mermilerin kullanıldığı bölgede kontaminasyona (bulaşma) yol açacağını belirten Putin, “Kötü, çok kötü. Seyreltilmiş uranyumlu mermilerin tedariki bir suçtur. Çok kısa süre önce ABD yönetimi misket bombalarının kullanılmasını savaş suçu sayıyordu. Bunun suç olduğunu kamuoyu önünde ilan ettiler. Şimdi de kendileri bu suçu işliyor. 155 mm kalibreli mühimmatlar tükendiği ve onları Avrupa’da ve ABD’de üretmek zor olduğunu için, cephaneliklerinde me varsa onu tedarik ediyorlar. Seyreltilmiş uranyumlu misket bombaları da gönderildi. Tüm bunlar, benim değil kendilerinin söylediği suçlardır. Suç olduğunu söylediler ancak bunu bizzat kendileri yapıyorlar” dedi.

‘UKRAYNA SONUÇ ELDE EDEMEDİ’

Ukrayna ordusunun haziran başında başlattığı karşı saldırıda hiçbir sonuç elde edemediğine dikkat çeken Putin, karşı saldırının başından beri Kiev’in 71 bin askerini kaybettiğinin altını çizdi. Putin, Ukrayna ordusunun karşı saldırının başından bu yana 543 tank ile çeşitli sınıflarda 18 bin zırhlı araç kaybettiğini de belirtti. Rus lider, Ukrayna yönetiminin savaşı sürdürme ihtiyacı duyduğunu, aksi halde ülkenin sosyal ve ekonomik durumu nedeniyle halka hesap vermek zorunda kalacağını ifade etti. Putin, Kiev rejiminin geleceğe yönelik önerdiği ‘Ukrayna NATO’da’ ya da ‘Ukrayna Avrupa Birliği’nde’ imajının liderlerin savunma, ekonomi vb. alanlarda birilerine tamamen bağımlı olma arzusunda olduklarını ortaya koyduğunu ifade ederek, Rusya’nın geleceğe yönelik imajının Ukrayna’dan farklı olduğunu şu sözlerle vurguladı: “Bizim geleceğimiz bize bağlıdır.”

‘BİZ TROÇKİST DEĞİLİZ’

Arabulucu olmak isteyen birçok kişinin kendisine silahlı faaliyetlere son vermeye hazır olup olmadığını sorduğunu anlatan Putin, “Diğer taraf karşı saldırı yürütürken biz silahlı faaliyetlere nasıl son verebiliriz? Ne yapmamız gerekiyor? Onlar karşı saldırı yürütürken, biz ateşkes yaptığımızı mı söyleyelim? Biz Troçkist değiliz; ‘Eylem her şey, nihai amaç hiçbir şeydir’ teorisi, bu kötü bir teori” dedi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Ukrayna’nın Rusya’yla müzakerelere hazır olduğu ancak Moskova’nın inisiyatif alması halinde masaya oturacağı şeklindeki açıklaması da Rusya liderine soruldu. Putin, “Eğer Kiev müzakerelere hazırsa, bunu kendi söylesin. Eğer ABD Ukrayna’nın müzakerelere hazır olduğunu düşünüyorsa, o zaman Ukrayna Devlet Başkanı’nın müzakereleri yasaklayan kararnamesini iptal etsinler. Blinken hazır olduklarını söylüyorlar. Pekâlâ, o zaman ilk adım olarak bunu iptal etsinler” yanıtını verdi.

SABOTAJLARDA MI6 PARMAĞI

Rusya topraklarında yer alan bir nükleer güç santraline saldırı planlayan Ukraynalı sabotajcıların İngiliz eğitmenlerden bahsettiklerine dikkat çeken Putin, İngiltere liderliğinin bu tür bir saldırıyı planlayan sabotajcıları hazırlamanın sorumluluğunun farkında olduklarından şüpheli olduğunu ifade etti. Rus lider, “Neyle oynadıklarının farkındalar mı? Bizi Ukrayna nükleer tesislerine ve enerji santrallerine yönelik bir tür misilleme eylemi yapmaya mı kışkırtıyorlar? İngiliz liderliği ve başbakan, istihbarat servislerinin Ukrayna’da ne yaptığını biliyor mu? Ya da belki hiç bilmiyor? İngiliz istihbarat servislerinin Amerikalıların yönetimi altında hareket ettiğini de düşünmüyorum” dedi.

ERMENİSTAN’DA ABD İLE ORTAK TATBİKAT BAŞLADI

Uluslararası barış koruma misyonlarına katılım hazırlıkları çerçevesinde Ermenistan ile ABD arasında yapılacağı duyurulan “Eagle Partner 2023” ortak tatbikatı bugün başladı. Ermenistan Savunma Bakanlığa bağlı Barış Koruma Tugayı “Zar” eğitim merkezinde icra edilen tatbikatın açılış törenine, Ermenistan Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Birinci Yardımcısı Tümgeneral Edvard Asryan katıldı. Tatbikatın, barış koruma misyonları esnasında çatışan taraflar arasındaki istikrarın sağlanması görevlerini içerdiği bildirildi. Tatbikatın amacının, uluslararası barışı koruma misyonlarına katılan birliklerin birlikte çalışabilirlik düzeyini geliştirmek, en iyi idari ve taktik muhabere uygulamalarının paylaşılmasını sağlamak ve Ermenistan birliğinin NATO/Barış İçin Ortaklık (BİO) “Harekât Yetenekleri Kavramı” değerlendirmesi kapsamında barışı koruma harekatlarına hazırlık durumunu artırmak olduğu kaydedildi. Ermenistan Savunma Bakanlığınca, 6 Eylül’de, Ermenistan ile ABD’nin, 11-20 Eylül’de ortak “Eagle Partner 2023” tatbikatı gerçekleştirileceği açıklanmıştı. Tatbikata Ermenistan’dan 175, ABD’den 85 askerin katılacağı belirtilmişti.

ABD, KARABAĞ’DAKİ SÖZDE SEÇİMİ TANIMADIĞINI DUYURDU

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD’nin Ermenistan ve Azerbaycan’ın sorunlarını diyalog yoluyla çözmesine destek vermeye devam edeceğini ifade eden Miller, Laçın Koridoru ve Ağdam yolunun açılması çağrısını yineledi. Miller, “Daha önce de söylediğimiz üzere Karabağ bölgesini bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanımıyoruz. Bu nedenle sözde cumhurbaşkanı seçimi sonuçlarını tanımıyoruz.” açıklamasında bulundu. Karabağ’daki gayrimeşru Ermeni güçleri, kontrolündeki topraklarda 9 Eylül’de sözde “cumhurbaşkanı seçimi” düzenlemişti. Azerbaycan yönetimi ise Karabağ’da Ermeni güçlerinin kontrolündeki topraklarda düzenlenen sözde seçimi “ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saldırı niteliğinde bir hareket” olarak nitelendirerek kınamıştı.

PAŞİNYAN: TEBRİK EDECEK BİR ŞEY YOK

Diğer yandan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan da sözde seçimle ilgili değerlendirmelerde bulundu. “Samvel Şahmaryan’ı tebrik edecek bir şey yok. Kendisi Cumhurbaşkanı değil, sadece Karabağ’daki Ermenilerin lideri.” diyen Paşinyan, uluslararası hukuka uygun şekilde hareket etmeleri gerektiğini söyledi.

ERDOĞAN, PAŞİNYAN İLE GÖRÜŞTÜ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan Başbakanı Paşinyan ile telefonda görüştü. Erdoğan ile Paşinyan’ın telefon görüşmesinde, Türkiye-Ermenistan ilişkileri ve bölgesel konular ele alındı. Görüşmede, iki lider ayrıca, bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisinin bölge ülkelerinin tamamının kalkınma ve refahına katkıda bulunacağını vurguladı, bu yönde diplomatik çabalara devam edeceklerini ifade etti

HANKENDİ'DE NE OLMUŞTU?

Karabağ'daki Ermeni nüfusun yaşadığı Hankendi ile Ermenistan arasındaki yol güzergahında yer alan Laçın ve bazı köyler, Rusya-Azerbaycan-Ermenistan'ın imzaladığı bildiriler gereği bu ayın sonunda Bakü yönetiminin kontrolüne geçmesi planlanıyor.

2. Karabağ Savaşı sonrasında Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya arasında 10 Kasım 2020'de imzalanan üçlü bildiri gereği geçici olarak Rus unsurların kontrolüne verilen, Laçın şehri ve Zabuh ile Sus köylerinin yer aldığı "Laçın koridoru" diye bilinen güzergahtan hem Rus birlikleri hem de Ermeni nüfus ayrılacak.

10 Kasım 2020 bildirisine göre, Azerbaycan 3 yıl içinde Karabağ'daki Ermeni nüfusun Ermenistan'a gidiş gelişlerinde kullanacağı ve Laçın şehrinin dışından geçen yeni yol inşa edecekti. Azerbaycan 32 kilometrelik bu yolu, planlanandan erken tamamladı. Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeniler, Ermenistan'a gidiş gelişler için yeni yolu kullanacak. Eski Laçın koridoru güzergahında güvenliği sağlayan Rus unsurlar da kontrol noktalarını yeni yola taşıyacak.

Laçın ve köyleri 1992'de Ermenistan ordusu tarafından işgal edilmiş, sonraki yıllarda buraya Suriye ve Lübnan'dan getirilen Ermeniler yerleştirilmişti. Azerbaycan süreç boyunca bu durumu savaş suçu ve Cenevre Sözleşmeleri'nin ihlali olarak gördüğünü açıklamıştı.

Ermenistan basını ve sosyal medyada yer alan bilgilere göre, Laçın şehri ile Zabuh ve Sus köylerine yerleştirilen Ermeni nüfusa 25 Ağustos'a kadar bölgeyi terk etmeleri uyarısı yapıldı. Buradaki Ermeni nüfus ya Ermenistan'a ya da Hankendi'ne yerleşebilecek ve kendilerine Erivan yönetimince maddi yardım sağlanacak.

Bölgeyi terk eden Ermeni nüfusa evlerini yakmamaları ve çevreye zarar vermemeleri hususunda uyarılar yapılsa da sosyal paylaşım sitelerinde bazı Ermenilerin evleri ve ormanları yaktığına dair görüntüler yer aldı.

Hem Ermenistan hem de batı basınında Laçın'dan çıkarılacak Ermenileri mağdur durumda gösteren haberler yapılırken, onların buraya ne zaman yerleştikleri, daha önce bu topraklarda kimlerin yaşadığı konusuna değinilmedi. Haberlerde işgalden önce burada Ermeni nüfusun bulunmadığı ve Azerbaycanlıların yurtlarını terk etmek zorunda kaldığı bilgisi yer almadı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan Devlet Televizyonuna Laçın'ın Ermenilerce boşaltılması konusunda yaptığı açıklamada, Mülteciler ve Yerinden Edilmiş Kişilerden Sorumlu Devlet Komitesine, Laçın şehri ile Zabuh ve Sus köylerinin asıl sakinleriyle irtibat kurma ve onların ata yurtlarına dönmeleri için çalışmalara başlanması yönünde talimat verdiğini ifade etti.

35 YIL SONRA İLK

Karabağ'da yaklaşık 35 yıl sonra bir ilk yaşandı. Rus Barış Güçleri'nin geçici olarak konuşlandığı Azerbaycan topraklarına Ağdam üzerinden bir araç ulaştı. Rus Kızılhaçı'nın yardım tırı Hankendi'ye insani yardım taşıdı.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ayhan Hacızade, Rus Kızılhaçı'nın Azerbaycan Kızılayı ile koordineli şekilde Karabağ'daki Ermeni nüfusu için gönderdiği yardım tırının Hankendi'ye ulaştığını duyurdu.

Hacızade, Hankendi'deki sözde rejimin tüm engelleme ve provokasyonlarına rağmen tırın hedefine ulaşmasının olumlu bir adım olduğunu belirtti.

Sonraki Haber