Barış Harekatı’nın kadınları

Mücahit Zehra Bilge Eray ve Nezire Eralkan, Barış Harekâtı’nı anlattı. Eray, “Artık dört dörtlük bir Cumhuriyet’e sahibiz. Onu ilerletmek bizim elimizde. Çalışırsak ilerler.” dedi. Eralkan da Barış Harekâtı ile kadınların bağımsızlığını kazandığını söyledi

Kıbrıs Barış Harekâtı’nı garantör devlet olarak gerçekleştiren Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasında çok önemli bir rol oynadı. Yıl 1974 ve bugün 2024. Tam 50 yıl geçti. KKTC’nin, tanınması yönünde önemli gelişmeler oluyor.

Yavru Vatanımızın, milli ve dik duruşunu sürdüren devlet adamları ve siyasi temsilcileriyle birlikte 21. yüzyılda büyük aşamalar kaydedeceğine yürekten inanıyoruz.

Kıbrıs Mücahitlerinin kuruculuğunda görev aldıkları Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin Antalya Şube Sekreteri Nezire Eralkan ile görüştük. Eralkan, harekâtı ve sonrasını kadınlar yönünden değerlendirdi:

Nezire Eralkan (sol başta) KTKD Antalya Şube yöneticileriyle.

ÖNEMLİ VE KARMAŞIK BİR DÖNEM

“20 Temmuz 1974'te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı’nı, Kıbrıs'ta yaşayan Türk kadınları açısından önemli ve karmaşık bir dönem olarak değerlendirebiliriz. Bu değerlendirme, hem kişisel deneyimlere hem de toplumsal değişimlere dayanıyor.

GÜVENLİK VE EMNİYET

“Harekat öncesinde, Kıbrıs'ta yaşayan Türk kadınları ciddi güvenlik tehditleriyle karşı karşıya kaldılar. EOKA-B gibi Rum milliyetçi gruplarının saldırıları, kadınları ve çocukları ciddi şekilde etkiliyordu. Harekât, Türk kadınlarına güvenlik sağladı. Birçok kadın, Türk Silahlı Kuvvetlerinin adaya müdahalesini, can güvenliklerinin sağlanması açısından olumlu bir gelişme olarak gördü, sevinçle ve coşkuyla karşıladı.

KURTULUŞ SEVİNCİ HUZUR VE UMUT

“Harekât, Kıbrıs Türk toplumunda derin sevinç ve kurtuluş duygusunun güçlenmesini sağladı. Kadınlar çeşitli kayıtlarda, ‘Nihayet artık kimliğimizi, kişiliğimizi , varlığımızı koruma stresi olmadan normal bir toplumda yasayacağız.’ duygusunu ifade ettiler. Zorlayıcı dönemlerin sona ermiş olmasının getirdiği huzur, artık Kıbrıs Türk Kadınları’nın umudu oldu. Harekât sonrası oluşan güvenlik ortamı, bu duyguların pekişmesini sağladı.

TOPLUMSAL VE EKONOMIK DEĞİŞİMLER

“Harekâtın ardından Kıbrıs Türk toplumunda önemli sosyal ve ekonomik değişimler oldu. Bu dönemde birçok Türk kadını, ailelerinin geçimini sağlamak için işgücüne katıldılar. Böylece, kadınların toplumsal rolleri ve statüleri de değişmeye başladı. Eğitim olanaklarının artması ve kadınların iş hayatına daha fazla katılması, kadın hakları ve eşitlik açısından önemli adımların atılmasına zemin hazırladı.

SİYASİ VE KÜLTÜREL ETKİLER

“Harekat sonrasında kurulan KKTC'de kadınlar, siyasi hayatta daha fazla yer almaya başladılar. Kadınların sivil toplum kuruluşlarında, siyasi partilerde ve kamu hizmetlerinde daha aktif rol alması, kadın erkek eşitliği açısından önemli bir gelişme oldu.

“Kısacası, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekâtı, Kıbrıs'ta yaşayan Türk kadınları için hem zorluklardan kurtulduğu, hem de fırsatlarla dolu bir dönem başlattı. Güvenlik ve emniyet açısından olumlu etkiler yaratırken, toplumsal ve ekonomik değişimlerin getirdiği zorluklarla da mücadele etmeleri gerekti. Ancak, bu süreçte kadınların toplumsal ve siyasi hayatta daha aktif rol almaları, uzun vadede Kıbrıs Türk toplumunda kadınların konumunu güçlendirdi.”

‘AİLE İÇİ DİNAMİKLERİ DE DEĞİŞTİRDİ’

- Göç hareketleri kadınlar açısından nasıl değerlendirilebilir?

“Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında, KKTC'ye göç edenler ve oradan göç edenler açısından kadınlar için çeşitli etkiler söz konusu. Türkiye'den KKTC'ye göç eden kadınlar, yeni topluma uyum sağlamakta çeşitli zorluklar yaşadılar. Ancak kültürel benzerlikler bu süreci nispeten kolaylaştırdı. Gelen kadınlar, yeni çevrelerine alışmaya çalışırken aynı zamanda kendi kültürel değerlerini koruma çabası içinde oldular.

“Göç eden kadınlar, genellikle tarım, hizmet sektörü ve küçük işletmelerde çalışma fırsatı buldular. Bu durum, kadınların aile ekonomisine katkıda bulunmalarını ve bağımsızlıklarını artırmalarını sağladı. Eğitim ve iş fırsatları açısından yeni olanaklar, doğal olarak kadınların toplumsal rollerinde ve statülerinde olumlu değişikliklere yol açtı. Göç sürecinde aile içi sorumluluklar ve roller de değişti. Kadınlar, ev işleri ve çocuk bakımı gibi geleneksel rollerinin yanı sıra, iş hayatında da sorumluluk aldılar.

EKONOMİK FIRSAT ARAYIŞI

“KKTC'den göç eden kadınların büyük bir kısmı, ekonomik fırsat arayışıyla İngiltere, Avustralya ve Türkiye'ye gittiler. Göç edilen ülkelerde kadınlar genellikle hizmet sektörü, sağlık, eğitim ve temizlik işlerinde çalışma imkanı buldular. Bu durum, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarına ve ailelerine maddi destek sağlamalarına yardımcı oldu. Göç eden kadınlar, özellikle gençler, yeni ülkelerde daha geniş eğitim ve kariyer olanaklarına eriştiler.

“Göç edilen ülkelerde, Kıbrıslı Türk kadınlar kültürel farklılıklar nedeniyle başlangıçta zorluk yaşamış olsa da zamanla uyum sağladılar. Kendi toplulukları içinde dayanışma ağları kurdular, birbirlerine destek oldular.

“Özetle, Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında kadınlar, toplumsal rollerini ve statülerini yeniden tanımlama fırsatı buldular, ekonomik bağımsızlıklarını artırdılar ve kültürel kimliklerini koruma çabası içinde oldular.”

Sonraki Haber