Ateşkes oldubittiye getirilmek isteniyor
Hastane kuşatmaları ve Refah'a kara harekatı tehdidinin gölgesinde süren müzakerelerde yeni gelişmeler yaşandı. İddialara göre CIA Başkanı'nın teklifi İsrail tarafında kabul gördü.
İsrail'in, Katar'ın başkenti Doha'da yapılan ateşkes ve esir takası görüşmelerinde ABD'nin sunduğu son öneriyi kabul ettiği öne sürüldü. HAMAS'ın henüz cevap vermediği teklife göre aralarında İsrail vatandaşlarını öldürmekten müebbet hapis cezasına çarptırılan 100 kişinin de bulunduğu 700 ila 800 Filistinli mahkumun salı verilmesi karşılığında Gazze'de tutulan 40 rehine serbest kalacak. ABD basınına bakılırsa öneriyi birkaç gün öncesine kadar Doha'da bulunan CIA Direktörü Bill Burns masaya getirdi. Sunulan anlaşmaya göre kadın, hasta, yaralı ve 50 yaş üstü erkeklere öncelik verilecek, bu yüzden olası bir mutabakat bazı Amerikalı rehineleri de içerebilecek. HAMAS, mart ayında yaptığı son öneride 700 ila bin Filistinli mahkumun serbest bırakılmasını istemiş, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ysa o günlerde bu talepleri "gülünç" ve "saçma" olarak nitelendirmişti.
TEMEL SORUNLAR ÇÖZÜLMEDİ
İsrail basını, "Şu anda anlaşma şansı yüzde 50” dese de müzakerelerde çözülmeyi bekleyen birtakım temel sorunlar göze çarpıyor. Yardımların Gazze'ye girişindeki engeller ve İsrail Ordusunun hem kuzeyde hem de güneyde sürdürdüğü manevraların yanı sıra ateşkesin ne kadar süreceği de anlaşmayı zorlaştıran faktörler olarak ön plana çıkıyor. Doha'daki Tel Aviv heyetinin ateşkesi bir haftayla sınırlamak istediği daha önce basına yansımıştı. HAMAS'ın Siyasi Büro Yetkilisi Basem Naim pazartesi günü yaptığı açıklamada, ateşkes görüşmeleriyle ilgili olarak son günlerde medya aracılığıyla çok sayıda "yanlış bilgi" yayıldığını söyledi. Naim, İsraillilerin müzakerelerin sadece bir yönüne, esirlerin serbest bırakılmasına odaklandığını ve HAMAS'ın üç şartını tartışmak istemediklerini aktardı. Bu talepler, savaşın kalıcı olarak sona erdirilmesi, Gazze'den tamamen çekilme ve yerlerinden edilen insanların evlerine geri dönmesinden oluşuyor.
HAMAS'IN TALEPLERİ YOK SAYILIYOR
Nitekim gerek Amerikan gerekse İsrail basını muhtemel anlaşmaya yönelik olarak ateşkesin süresi ve Tel Aviv güçlerinin Gazze'den çekilip çekilmeyeceği gibi hususlarına değinmiyor, Direniş'in bu yöndeki taleplerini yok sayıyor. ABD'li kaynaklar, 700 ila 800 Filistinli mahkuma karşılık 40 rehine ekseninde sunulan teklife Direniş'in birkaç gün içinde yanıt vereceğini ileri sürüyor. Bu gecikmeye gerekçe olaraksa HAMAS'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar'ın Güney Gazze'deki tünellerde bulunması nedeniyle kendisiyle iletişim kurmada yaşanan sorunlar gösteriliyor. İsrailli yetkililere bakılırsa HAMAS'ın Doha'daki siyasi liderliği, Sinvar'ın onayı olmadan herhangi bir anlaşmayı kabul edemeyeceğini veya reddedemeyeceğini söyledi. Tüm bu gelişmeler bir araya geldiğinde akıllara ister istemez bazı sorular geliyor. HAMAS'ın taleplerini görmezden gelen İsrail ve ABD anlaşmayı bir oldu bittiye getirmek istiyor veya artan kamuoyu tepkilerine karşı biz gerekli “esnekliği” gösterdik onlar reddetti diyerek suçu HAMAS'ın üzerine yıkmayı planlıyor.
HAREKATA NETANYAHU'DAN DİNİ KILIF
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazar akşamı bir kez daha 1,5 milyon Filistinli mültecinin sığındığı güney Gazze kentine ilişkin olarak "Refah'a gireceğiz ve kesin zafere ulaşacağız." dedi. HAMAS, Netanyahu'nun ısrarcı tutumunun “tüm uluslararası uyarılara meydan okuma” anlamına geldiğini belirtti. Direniş'ten yapılan yazılı açıklamada, "Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı imha savaşını tırmandırarak siyasi hedeflerine ulaşmak için dini söylem kullanmaya devam ediyor." ifadesi de kullanıldı. Edinilen bilgiye göre Netanyahu, Yahudilerin Purim bayramını subaylarla kutlarken İran Kralı Ahaşveroş'un veziri Haman'a gönderme yaparak, "Refah'a gireceğiz ve mutlak zafere ulaşacağız. Haman'ı ortadan kaldırdık ve Yahya Sinvar'ı da ortadan kaldıracağız." dedi. Tevrat ve İncil'e göre Yahudiler, Haman'ı Purim bayramında yenilgiye uğratmıştır.
KUŞATILAN HASTANELER ÜÇ OLDU
İsrail Ordusu, sağlık merkezlerine saldırmayı sürdüyor. Günlerdir kuşatma altında olan Şifa Hastanesi'nden sonra Han Yunus'taki Emel ve Nasır hastanelerine de operasyon başlatıldı. Sahadan bildiren Filistinli kaynaklara göre askerler, tanklar ve insansız hava araçları bu iki tesisi kuşatmış durumda. Sağlık merkezlerinin giriş ve çıkışları kum yığınlarıyla kapatılarak içerideki sağlık personeli, hasta ve yaralıların güvenli bir şekilde dışarı çıkmasınının engellendiği, içeride mahsur kalanlar ve tahliye edilenler için güvenli bir koridorun da sağlanamadığı belirtildi. Emel Hastanesi'nden gelen bilgilere göre tesis sürekli bombalanıyor ve tank atışları altında kalıyor aynı zamanda hoparlörlerden hastane içindeki insanlara sadece iç çamaşırlarıyla dışarı çıkmaları emrediliyor. El-Cezire'ye göre ortaya çıkan korkunç tabloyu çok sayıda kaynak ve sahadaki tanık teyit ediyor.