Hastanede yakalanan Cüneyt Hoşcoşkun ‘Teslim oldum’ dedi

Tanıklar, Hoşcoşkun’un FETÖ bağlantısı olduğunu ve üniversitede atamasını yaptığı 39 üst düzey akademisyenin hala görevde olduğunu beyan ettilerse de, gösterdikleri gerekçeler ve anlatımları, bu kişilerin “terör bağlantısı” olarak kabul edilmedi. Hoşcoşkun hakkında hazırlanan iddianamede, “Rektör olarak görev yaptığı dönemde atadığı kişilerden 39 kişi hakkında adli veya idari soruşturma yapıldığı” ifade edildi. İddianamenin sonuç bölümünde ise bu 39 kişiyle ilgili “Görev yaptığı 6 aylık süre zarfında görev verdiği kişilerden 39 tanesinin FETÖ’den işlem gördüğü, bu durumunda şüphelinin hala FETÖ ile bağının devam ettiğine delil teşkil ettiği” vurgusu dikkat çekti. Mahkemede tanıkların ifadeleri görülen adli duruşmanın konusu dışında olarak değerlendirildi.

‘ŞERİF ALİ TEKALAN ABİM’

Hoşcoşkun, anlatımlarına ilkokul ve daha sonra Manisa’da ortaokul ve lise öğrenim yıllarıyla başladı. Sık sık “nefes alabilir miyim?” oturabilir miyim?” ya da “çok hasta ve yaşlı bir adamım” ifadelerini kullandı. Gençlik yıllarında “abilerim” diye söz ettiği 3 isimden biri de FETÖ’nün üst düzey kadrosu olan ve halen ABD’de firari durumdaki Şerif Ali Tekalan’dı. Cemaatçi olduğunu biliyordu, ama toplantılarına katılmamış, sadece iftar yemeklerinde bir arada olmuş olabilirlerdi… “FETÖ’yü cemaat olarak bilirdim. Örgüt üyesi değilim, FETÖ’yü bilmem ama Etkin Pişmanlık yasasından yararlanmak istiyorum” diye beyan etti. Hakimin iddianamede yer alan bylock konuşmalarını sorması üzerine, “bu numaraları hatırlamıyorum, çok hastayım, hafızam zayıfladı” dedi ve ekledi “bu numaraları ben kullanmadım.”

Her keresinde “Cumhurbaşkanımız tercihiyle atandım” diye Erdoğan’ı referans gösteren Hoşcoşkun, 12 Ağustos 2016’da 10-15 günlük bir gecikmeyle atandı, YÖK listesinde adı yoktu. 28 Şubat 2017’de de görevden uzaklaştırıldı, aynı yıl Mayıs ayında da kamu görevlerine son verildi. Hakkındaki FETÖ üyeliği suçlamasını inkar eden Hoşcoşkun, “Örgütle bağlantımı kabul etmiyorum, örgütsel faaliyetlere katılmadım” deyince, Mahkeme Heyeti Başkanı, “Örgüt üyesi değilseniz örgüt hakkında nasıl bilgi vereceksiniz?” diye sordu. Yanıt, “Sohbetlere katılmadım ama iftar yemeklerine katıldım.” oldu.

ÖYLESİNE BİR CEMAAT

Daha önce 2008 ve 2012 yıllarında da rektörlüğe aday olan Hoşcoşkun, son girişimi de dahil olmak üzere örgütün desteği olmadığını beyan etti. Hakimin “hiçbir destek almadınız, faaliyette bulunmadınız, ama FETÖ ile iltisaklı 11 isim verdiniz. Bunların 3’ü ölmüş, 5’i firari. Nerden biliyorsunuz bu bilgileri?” sorusuna da “Örgüt değil cemaat olduklarını söylemişlerdi. Elebaşılarına Hoca Efendi diyorlardı. Öylesine bir cemaat…” yanıtını verdi.

Mahkeme başkanının 5 Eylül 2017’de yakalama kararı var, ama neden 6 yıl kaçtınız?” sorusuna karşılık 68 yaşındaki Profesör, “Korktum, annemin evine sığındım” dedi.

Başkan ısrarla, “Madem suçunuz yok, cahil bir insan değilsiniz, neden korktunuz?” diye tekrarlayınca “Hakkımda yayınlar vardı, panik oldum. Savcılıkla konuştum” diye yalan beyana başvurdu. Hakim, derhal uyardı: Savcılıkla daha önce konuştunuz, yakalama kararı çıkmamıştı. Eski rektör, bu kez gerçekten panikledi: Sonunda da kendi isteğimle teslim oldum, deyiverdi. Mahkeme Heyeti Başkanı, “Teslim olmadınız! Sağlık sorununuz nedeniyle başvurdunuz! Sizden samimiyet bekliyoruz. Madem etkin pişmanlık yasası dediniz, samimi yanıtlar vereceksiniz!”