Hatay’da ayakkabı imalatçılarından çağrı: İthalata kota istiyoruz

Ayakkabı ve mobilya üreticileri, ‘Sektör ayağa kaldırılmazsa, Antakya yeniden var olamaz.’ diyor. Kentte depremden önce 400’ün üzerinde ayakkabı imalatçısı vardı, şu anda iki elin parmaklarını geçmiyor. ‘İçten, içe eriyoruz.’ diyen imalatçılar, destek çağrısı yaptı.

Ayakkabı üretiminin önemli merkezlerinden Hatay’da, imalat yerlerinin tamamına yakını 6 Şubat depremlerinde yerle bir oldu. İmalatçılar uzun bir süredir üretim yapamıyor. Ayakkabı İmalatçılar Çarşısı’nda 450’ye yakın fabrika ve imalathane bulunuyordu, 10 binden fazla işçi, istihdam ediliyordu. Depremin ardından imkânı olanlar Antakya’da dağın eteklerine eksikleri de olsa bir yer yaptılar, üretmeye devam ettiler. Büyük çoğunluk ise Reyhanlı Sanayi Sitesi’ne taşındı. Ayakkabıcılar kendileri için yapılan Antakya’daki Sanayi Sitesinin tamamlanmasını bekliyor.

Aydınlık’a konuşan imalatçılar, devletten destek alamadıklarını, evlerini, iş yerlerini, makinelerini kaybettiklerini belirttiler. En önemlisi de depremin ardından sektörde çalışanların büyük çoğunluğu hayatını kaybetti, kalanların bir kısmı ise Antakya’yı terk etti.

SEKTÖR BİTMEK ÜZERE

Kendi imkanları ile Antakya kalesinin eteklerinde yeni bir fabrika kuran ve üretimini sürdüren Hüseyin Serdar Yavuzkurt ve fabrika işçileri ile görüştük.

Hüseyin Serdar Yavuzkurt, sektörün bölgede yok olmak üzere olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Kurumsal firmaların fason ayakkabılarının üretimini yapıyoruz. Depremden önce Latin Amerika ülkelerine ihracat yapıyorduk. Depremden sonra kendi imkânlarımızla ayağa kalkmaya çalışıyoruz. Şu anda sektör bitmek üzere. Alttan gelen kalifiye elaman yok. Sanayi sitemizin temeli Reyhanlı’da atıldı. Ama oraya personeli götürmek, getirmek problem. Zaten Antakya denilen bir yer de yok artık. Haftanın iki günü elektrik kesik.

KAPILAR YENİDEN AÇILMALI

“Devlet burayı özel afet bölgesi ilan etmeli. Nasıl sermaye bulacağız, nasıl yeniden makine alacığız? Sigorta primleri, eskiden kalan borçlarımızı nasıl ödeyeceğiz?

Hatay’ın Ortadoğu ülkelerine açılan Cilvegözü, Yayladağ ve Zeytin Dalı sınır kapılarının açılması, iyi olur. Bu kapılardan daha önce ekmek yiyen ayakkabı sektörü, yine bu kapıdan yararlanan ticaretle uğraşan firmalar vardı, bunlar durdu.

“Antakya’da hayat çok pahalandı. Maliyetler arttı, koşullarımızın diğer illerle kıyaslanması mümkün değil. Biz zor koşullarda işimizi sürdürmeye çalışıyoruz. Rekabet etme şansımız kalmadı. Devletin deprem bölgesinde girdiler konusunda yardımcı olmalı. Yine ithalat konusunda bir kota koyması gerektiğini düşünüyorum. Büyük firmalar bizden değil yurt dışından ürün alıyor. Fason üreten firmalar boşa düştü. İthalatta deprem bölgesi için kota konulursa pazar alanımız açılır.”

DEVLET YATIRIM YAPMALI

  • Ustabaşı Hüseyin Yunus Yülden: “Antakya yaşanmaz durumda, işçi bulmamız çok zor, herkes konteynerlerde yaşıyor, işçilerimizin çoğu başka şehirlere gitti. İşçilerin yaşam standartları çok kötü, 4-5 kişi bir konteynerde yaşıyorlar, gidiş-gelişler ise bir saati alıyor.”

  • Makineci Mehmet Koloğulları: “250 çalışan vardı, 50 kişiye düştü. Depremde arkadaşlarımızı yitirdik. Bizim işimize devam edebilmemiz için işverenlerin işyeri açması gerekir, onlar da her şeyini kaybettiler. Hatay deyince akla ayakkabı ve mobilya üretimi gelir, devlet bu iki imalata yatırım yapmalı ve desteklemeli.”

  • Makineci Mehmet Akkan: “Antakya’da 3-4 okul var. Çocuklarımıza okul, dolmuş, otobüs servisleri istiyoruz. Belediye halk otobüslerini koymalı, bu konularda sıkıntı yaşıyoruz. Konteynerlerde ne zamana kadar yaşayacağız? Evlerimizi yıkıyorlar ama ne zaman evlerimize kavuşacağız, onu bilmiyoruz. Biz asgari ücretin altında çalışan işçileriz, hayat çok pahalı. Bu zor yaşamdan kurtulmak istiyoruz.”

Sonraki Haber