Rant kavgasında gökyüzüne yükselen reklam afişleri
Hatay’da sistemin iki partisi CHP ve AK Parti yarış halinde. Depremden sonra halka kulaklarını tıkadılar. TOKİ, tepkilere rağmen ‘kentsel dönüşüm’ diyerek üreticinin meralarında çalışma başlattı. Bugüne kadar vatandaşa sundukları bir çözüm olmadığı gibi hala ‘yaparız’ diyorlar
31 Mart belediye seçimleri büyük rant kavgasının tüm boyutlarını göz önüne getiriyor. Sistemin iki büyük partisi AK Parti ve CHP oy avcılığında sınır tanımıyor. Milyarlık bütçelerle seçim yarışına başladılar. Bu öyle bir yarış ki, insan kentte, sokakta, yolda, havada, karada başını nereye çevirse iki partinin afişlerini, el ilanlarını, seçim ofislerini, ve seçim arabalarını görüyor. İki partide de aday adaylık yarışı parası çok olan ve rantı en iyi bilenin öne çıkmasıyla sonuçlandı. Adaylar harcama yapmakta sınır tanımayan kişiler olarak çalışmalarını yürütüyor. Emperyalist ve kapitalist sistemin bu iki partisinde ‘alicengiz oyunları’, tehditler, şantajlar, kirli pazarlıklar yapıldı. “Kulis haberciliği” denilen ısmarlama haberlerle adayların birbirlerine ‘el ense çekmesi’ olağanlaştı. Bir tarafta belediyenin ihale gücüne göz diken sistem partileri, diğer tarafta belediyenin kaynaklarını halk için kullanacağını ilan eden Vatan Partisi’nin devrimci çözümleri bulunuyor.
PANKART İŞGALİ
Hatay ilimizin tüm ilçelerini gezdim. Tablo şöyle; her yerde boydan boya bu iki partinin afişleri, ofisleri, bayrakları asılmış. Alt geçitler, üst geçitler, bilbordlar (ilan tahtası) bu iki sistem partisinin işgali altında. Ak Parti 22 yıldır iktidarda olmasına rağmen hala kendisini çözüm partisi gibi sunuyor. Cumhuriyet Halk Partisi de Hatay’ı iki dönemdir Doç. Dr. Lütfü Savaş başkanlığında yönetiyor. Hatay ilimiz bu iki partinin yönetimi altında perişan oldu. Halkımız inim inim inlemekte ve çözüm bekliyor.
‘BİZ ÇÖZERİZ’ DEMELERİ BÜYÜK AYIP
Hatay büyük bir felaket yaşadı, Hatay’da taş üstünde taş kalmadı. Aradan bir yıl geçti, depremden bu yana Ak Parti Hükümeti ve CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı lafın ötesinde bir şey üretmediler. Halkın sorunlarına kulaklarını tıkadılar. Bazen zor kullanarak işi çözeceğini sandılar!
DEPREMDEN SONRA ÇIKMAZ BELİRGİNLEŞTİ
Deprem sonrası bu iki sistem partisinin çıkmazı daha net görüldü. Kentler birer harabe halinde! Kentin önemli sorunlarından su sorunu çözülmedi, yıkılması gereken binalar yıkılmadı, kanalizasyon sorunu çözülmedi. Sistemin iki partisi “projelerimiz hazır” diyor. Kamu kaynaklarını çar çur edenler hala proje sunumu yapıyor! AK Parti Hükümetinin depremden sonraki TOKİ çalışmaları da tartışma yarattı. Halka yaptıklarını ve yapacaklarını açıklamakta zorluk çekiyorlar. TOKİ ve yerinde dönüşüm için kamulaştırılan yerlerin toplamı ya zeytin bahçeleri ya meralar… Yoksul halkın geçimini sağladığı alanlar hedef alınıyor.
HEDEFTEKİ İLÇELER
AK Parti’nin hedefindeki ilçelerin bir kısmını yazalım: Antakya’nın Çekmece Mahallesi, Hassa’nın Yuvalı Mahallesi, Samandağ’ın, Arsuz’un ve Kumlu’nun zeytin bahçelerinde, dört köyün merasında TOKİ çalışmalarına başladı. CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı bir dönem Antakya ilçede, iki dönem de Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı. Şimdi ise zor bela yeniden aday gösterilri. Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın afişlerinde “Hatay Bizim Canımız” diyor. Savaş, “canımız” dediği Hatay’ın merkezi olan Antakya’nın deprem sonrası yolunu yapmadı, suyunu vermedi, tek sağlam kalan Uzun Çarşı’ya bile sahip çıkmadı. Kumlu ilçesinde hatalı kanalizasyon çalışmaları sebebiyle hayvancıların zehirlenerek ölmesine neden oldu. Kanalizasyon boruları hala açıkta ve baraj haline gelen çaya akmaktadır. Yine Kumlu Belediyesi’nin mera alanına çöplerini dökmesine göz yumdu ve bir yaptırım uygulamadı. İskenderun’da da her yağmurda rögarlar taşıyor ve kente pislik akıyor.
ÜRETİCİDEN, SANAYİCİDEN TÜCCARDAN YANA ÇÖZÜM!
Vatan Partisi, merkezi hükümetle, belediyelerin ortak çalışarak, yatırım yapılmasını öneriyor. Bugün merkezi hükümetin “belediyeler bende olursa yatırım yaparım” tehdidi tartışma konusu oldu. CHP’li belediye başkanları da “hükümet bize engel” çıkartıyor diyerek gerekçeler uyduruyor. Hatay’ı depremden önce sistem partileri yıktı. Bireysel kar sistemi bu partilerin ruhuna sindi. Hatay’ı da tüm Türkiye’yi de ayağa kaldıracak olan kamucu, halkçı ve üretimden yana olan devrimci bir programdır. Bu program birtek Vatan Partisi’nin elinde bir bayrak olarak dalgalanmaktadır. Hatay’ın vatansever, güzel insanlarını oy avcısı siyaset esnafının tuzaklarından uzak durmaya ve kaderlerini halkının geleceğiyle birleştirmiş olan Vatan Partisi’nin adaylarına destek vermeye çağırıyorum.