Hazine Bakanı'ndan ekonomistlere mesaj: Neoliberal reçete uygulanmayacak

Hazine ve Maliye Bakanlığı “Pandemi Sonrası Dönemde Ekonomi Paradigmasında Dönüşüm ve Yükselen Ülkeler” temasıyla Ekonomik Dönüşüm Zirvesi düzenledi. Zirveye farklı ülkelerde çok sayıda ekonomist katılarak, yeni dönemdeki ekonomik eğilimlere ilişkin oturumlarda görüşlerini paylaştı. Toplantının açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, ekonomi politikalarının yeniden müdahaleci bir görünüm aldığına şahitlik edildiğini söyledi.

Bakan Nebati: “Hem modelimizin meyvelerini almaya başlamamız, hem de çoğulcu fikirleri benimseyen ve tek bir bir yaklaşıma bağlı kalmadan çeşitli kuramsal çalışmaların ele alındığı geniş heterodoks literatür, kimi çevreler tarafından ekonomide tek doğru yol olarak sunulan ortodoks reçetelerin ülkemizin özgül koşulları ve ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır. Tecrübelerimiz de zaten bu yöndedir.” ifadelerini kullandı.

DÖRT TEMEL AMAÇ

Bakan Nebati, ekonomi yönetimi olarak uyguladıkları politikaları temellendirdikleri amaçları şöyle sıraladı: “Türkiye ekonomisini küresel ekonomik çalkantılardan nasıl koruruz? Türkiye ekonomisinin tüm bu olumsuz gelişmeleri bertaraf ederek güçlü büyüme yolunda sürdürülebilir bir şekilde devam etmesini nasıl sağlarız? Vatandaşlarımızın karşılaştığı refah kaybını, ekonomik dengeleri bozmadan aşmalarını nasıl sağlarız? Ülkemiz için mevcut konjonktürde en iyi politika seti ne olmalıdır?”

HEDEF: DÜŞÜK HASARLA BERTARAF

Bunu gerçekleştirmek için heterodoks politikalarla yeni bir ekonomik yaklaşımı benimsediklerinin vurgulayan Bakan Nebati, “Ana akım ekonomi yaklaşımının önkabullerini ve savlarını bertaraf eden bu heterodoks yaklaşım, ihracata dönük, yatırım, üretim ve istihdamı artırmaya odaklı bir perspektifle, ülke kalkınmamızı ve insanımızın refah düzeyini daha ilerilere taşımak anlayışıyla oluşturuldu. ürkiye Ekonomi Modeli olarak isimlendirdiğimiz bu yaklaşımın temel amacı, ekonomimizin sürdürülebilir büyüme patikasına girmesini sağlamak; kısa vadede küresel konjonktürel sıkıntıları en düşük hasarla bertaraf etmek; uzun vadedeyse orta gelir tuzağını aşmaktır.” mesajı verdi.

EN ÖNEMLİ AYAK TL'YE GÜVEN

Konuşmasında modelin odağında selektif kredi ve destek politikasının önemli bir yer tuttuğunu belirten Nebati, “Modelin en önemli sacayağı ise Türk lirasına olan güvenin artırılmasıdır.” dedi. Modelin sadece maliye politikası ile başarılı olmayacağını para politikasının da destekleyici yönde şekillendirilmesi gerektiğini kaydeden Bakan Nebati, “Modelin temel amaçlarından biri, yapısal nitelik kazanmış cari işlemler açığı sorununu kalıcı olarak çözmektir. Modelimizle birlikte enerji hariç cari işlemler fazlası vermeyi başardık. Ancak son 2 yıldan bu yana, enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarında gerçekleşen dramatik artışlar, enerji ithalatçısı bir ülke olarak cari dengemizde kaçınılmaz olarak bir miktar bozulmaya yol açmıştır. Fakat bunun geçici olduğuna ve enerji fiyatlarının düşmesiyle birlikte bu taraftaki iyileşmenin devam edeceğine inanıyoruz.” görüşünü savundu.

KALKINMA YOLU SANAYİLEŞMEKTEN GEÇİYOR

Ekonomik Dönüşüm Zirvesi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Hüseyin Bilgin, 12 ülkeden ekonomistin katıldığı zirvede yaptığı konuşmada şu mesajları verdi: “Salgından sonra yeni ve alternatif tedarik yollar bulma arayışı devam edecek, küresel tedarik ve ticaret haritasında bazı değişimlerin yaşanacağını öngörebiliriz. Para politikası ve kur rejimine ilişkin eleştiriler olabilir, hatta bazıları ciddiye alınması gereken eleştiriler olabilir. Türkiye gibi doğal kaynak ihracatçısı olmayan, gelişmekte olan ülkelerin kalkınmasındaki yol sanayileşmekten geçiyor.”

HAZİNE BÜNYESİNDE AKADEMİ KURDU

Bakan Nebati ayrıca Bakanlık bünyesinde Hazine ve Maliye Akademisi Başkanlığı'nı kurduklarını açıkladı ve ekledi: “Hazine ve Maliye Akademisi’nde gerçekleştirilecek araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla bir yandan bilgi üretimi yapılırken bir yandan da kamu kurumları, üniversiteler, özel sektör ve STK’larla birlikte gerçekleştirilecek projelerle ulusal ve uluslararası düzeyde bilgi ve deneyim paylaşımına daha fazla imkân sağlayacağız.”