Pakette gerçek tasarruf kaynakları yok
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptığı basın toplantısıyla "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi"ni açıkladı. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hakan Topkurulu Üretim Devrimi'ni ateşleyecek çözümü anlattı
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptığı basın toplantısıyla "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi"ni açıkladı. Enflasyonla mücadele adına Merkez Bankasının para politikasında sıkılaştırma dahil, kendi alanıyla ilgili her türlü tedbiri aldığını anlatan Şimşek, tasarruf paketiyle de maliye politikasında atacakları ilave adımlarla dezenflasyon sürecine katkıda bulunacaklarını kaydetti.
BORÇLANMA İÇİN MALİ DİSİPLİN KOŞULU
Şimşek, paketin iki temel amacının; depreme, dijital ve yeşil dönüşüme kaynak oluşturmak ve uzun vadeli, makul maliyetli borçlanma için mali disiplin koşulunu sağlamak olduğunu ifade etti. Şimşek, harcama tedbirlerinin, "Kamuda tasarruf, bütçede harcama disiplini ve kamu yatırımlarında verimlilik" olmak üzere 3 temel ekseni olduğuna dikkati çekerek, "Kamu tasarrufu diye baktığımızda 8 öncelikli alana yoğunlaşıyoruz. Bu alanlar, taşıtlar, binalar, kamu istihdamı, idari yapılanmada etkinlik, yurt dışı geçici görevlendirme giderleri, enerji ve atık yönetimi, haberleşme giderleri ile diğer cari harcamalardır." dedi.
Bakan Şimşek’in açıkladığı tasarruf paketini değerlendiren Vatan Partisi Ekonomi Siyasetleri Bürosu Başkanı Hakan Topkurulu, yapılan tasarruf değil israfı önleme paketi olduğunu dile getirdi. Topkurulu, şu ifadeleri kullandı.
TASARRUF DEĞİL İSRAF TEDBİRİ
“Hükümetin tasarruf tedbirleri adı altında, israfı önleme konusunda bir takım önlemler almaya başlaması olumlu bir takım tedbirlerdir. Ancak alınan bu tedbirlerin bütçe üzerinde ne kadar bir yükü kaldıracağının hesaplanması gerekiyordu. Şimşek’in ve Yılmaz'ın yaptığı açıklamalarda böyle bir rakam verilmedi. Hükümete yakın medya organlarına, hedeflenen tasarrufun 100 milyar lira dolaylarında olduğu yansıdı. 2024 yılı bütçesi 11 trilyon 89 milyar lira olarak açıklandığına göre bu tedbir sadece küsurat rakamını, 89 milyar TL'yi kurtarabilecek olması açısından attığı taşın ürküttüğü kurbağaya değmeyeceği bir paket.
Mehmet Şimşek ekonomi yönetimine geçmeden önce Hazine ile Merkez Bankası arasında avans hesabı kullanıldığını hatırlatan Topkurulu, “Merkez Bankası Hazine’ye zaman zaman faiz yükü olmayan avans hesabı üzerinden kaynak sağlardı. Bütçe üzerinde çok ciddi bir yükü ortadan kaldırırdı. 2023 yılı faiz giderleri 674 milyar lira. Eğer hedeflenen tasarruf miktarı 100 milyar lira ise 100 milyar liranın herhangi bir anlam ifade etmediğini rahatlıkla görebiliriz.” diye konuştu.
FAİZ GİDERLERİNE DAHİ YETMİYOR
2024 yılının ilk dört ayında da 250 milyar 383 milyon TL faiz gideri olduğuna dikkat çeken Topkurulu şöyle devam etti:
“Sadece Merkez Bankası avans hesabı üzerinden Hazine’ye deprem bölgesine yönelik harcamalarda ödenek sağlasa bile enflasyonu önlemede son derece yararlı olur. Çünkü siz piyasaya fazla para çıkarmamaya çalışıyorsunuz. Peki devlet tahvili hazine bonoları üzerinden ödediğiniz faiz de ayrıca piyasaya fazla para çıkarmak değil midir? Siz hem gider yaratıyorsunuz ve bütçede açığı derinleştiriyorsunuz hem de piyasaya bu faizleri çıkartarak fazla para çıkartıyorsunuz.
“Mehmet Şimşek, tasarruf tedbirleri konusunda kamu istihdamında da 3 yıl süreyle emekli olanların yerini doldurma haricinde alım yapılmayacağını söyledi. İhtiyaçlar doğrultusunda personele verilen maaş israf değildir. Sonuçta birini istihdam edip, ödenilen maaşla da ekonomiye katkı sağlıyorsunuz. O kişiyi bir tüketici olarak değerlendirdiğinizde ekonomiye katkısını görebilirsiniz. Emeklilerin yerini doldurma haricinde alım yapmadan doktor açığını, öğretmen açığını nasıl kapatmayı düşünüyorsunuz?”
GERÇEK TASARRUF KAYNAKLARI
Türkiye'nin bugüne kadar kenara konan kaynakları harekete geçirdiği takdirde bu tür ufak tefek, görüntüde kaynak yaratan tedbirlerine başvurmaya gerek bile kalmayacağını vurgulayan Hakan Topkurulu, Türkiye’nin gerçek tasarruf kaynaklarını şöyle sıraladı:
- Elbette israfın üzerine gidilmelidir. Ama Sayın Cevdet Yılmaz Türkiye'de yastık altında 4670 ton altın olduğunu kendi bizzat açıkladı. Bu ekonominin dışına çıkartılan para demektir. Bugünkü parasal değeri 350 milyar dolar civarındadır. Bu kaynak altının sahipleri tarafından yatırım sermayesine dönüştürülmesi sağlanmalıdır.
- Türkiye'nin yurt dışına kaçırılan 500 milyar dolar parası bulunmaktadır. Bu paranın yurt içine getirilmesi ve yatırımlara harcanması Türkiye'nin kaynak sorununu çok önemli şekilde çözecektir.
- Yurt dışında yaşayan Türklerin, yurt dışı bankalarda yaklaşık 300 milyar avro civarında parası olduğu hesaplanmaktadır. Bu paraların Türkiye'ye yönlendirilmesinin teşvik edilmesi bile Türkiye'deki kaynak ihtiyacını çok önemli şekilde çözecektir.
- Yabancı bankalar başta olmak üzere bankaların olağanüstü ölçülerdeki faiz geliri ve kârlarından etkili oranda kurumlar vergisi alınarak kamu yatırımları için ek kaynak yaratılmalıdır.
VERGİ KAYNAKLARI DA KULLANILMIYOR
Kaynak yaratılması konusunda, hükümeti hatalı vergilendirme politikasının da devam ettiğine dikkat çeken Topkurulu, şunları kaydetti:
“Dolaysız vergiler yerine dolaylı vergilerle vergi adaletini bozmakta ve gerçek vergilendirilecek kaynaklardan olabilecek vergi gelirine ulaşamamaktadır. Vergi düzenlemesi bir an önce Türkiye'de yapılarak dolaylı vergilerin oranı düşürülmeli, dolaysız vergiler alınarak gelir ve kurumlar vergisinde yapılan teşvik, istisnaların hepsi gözden geçirilmeli. Bu gözden geçirilmeler sonucunda, bu yapılacak tasarruftan kat ve kat fazla vergi geliri elde edilecektir.”
Kamu tasarrufunun Sayın Mehmet Şimşek tarafından açıklanan değil cari harcamalar dışında kamu yatırımlarına yönelik miktarın artması anlamına geldiğinin altını çizen Topkurulu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sayın Şimşek'in açıklamaları israfla açıklanabilir fakat teknik olarak ekonomi literatüründe kamusal tasarruf anlamında açıklanacak şeyler değildir. Konu tasarrufların yatırımlara aktarılmasıdır. Ama liberal hükümetlerin bütçelerinde yatırımlardan kasıt sadece bina yatırımları olmaktadır. Halbuki kamu, çok acil bir şekilde yatırımlar konusunda ekonominin lideri olmak durumundadır.”
‘PROPAGANDA HAVADA KALDI’
Bütçe açığı yaklaşık 2,5 trilyon TL açıklanan paketle sağlanan tasarruf 100 milyar TL civarında olduğuna dikkat çeken ekonomist Serhat Latifoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla ‘Çok büyük tasarruf yapılacağı’ konusunda epey propaganda yapıldı ama böyle bir şey olmadı. Dikkat edilmesi gereken iki husus var. Neoliberal politikaların amacı kamuyu küçültmektir; memur sayısını azaltmak, memur maaşlarını enflasyonun altına düşürmek, sosyal devlet uygulamalarından kesintiye gitmek gibi. Açıklanan programda 3 yıl boyunca araç alınmaması gibi tedbirler var. Bunlar doğru tedbirler. Şunu yanlış buluyorum, toplu taşıma olan yerlerde memurların servislerini kaldırmışlar. Buradan tasarruf edileceğine başka tasarruf kalemlerini kullanmak daha doğru olur.”
‘NEOLİBERALLER UMDUĞUNU BULAMADI’
Piyasa ekonomistlerinin, neoliberallerin bekledikleri bulamadıklarını kaydeden Latifoğlu, şunları söyledi:
“Onlar ne bekliyordu; köprü-yollarda yapılan ödemeler, kamu yatırımlarının durdurulması, ertelenen vergiler. Bu konulara girilmesini istiyorlardı. Ben de bunlara şiddetle karşıyım çünkü yapılan altyapı yatırımları ekonomiye ciddi bir katma değer sağlıyor. Örneğin, son yapılan havalimanı ile ilgili epey bir karalama yapılmıştı. Şimdi Avrupa’nın en büyük havalimanı oldu. Ciddi anlamda para getiriyor ve yatırımı fazlasıyla çıkarıyor. Kasıtlı olarak altyapı yatırımları hedef alınıyor. Altyapı yatırımları her zaman kârlı olmak zorunda da değil. Bazen de getiri sağlamaz ama toplumsal faydası yüksektir.
“Devleti küçültmek, memur sayısını azaltmak, sosyal devlet imkanlarını azaltmak gibi şeyler halkçılığa saldırıdır. Bu konuda uyanık olmamız lazım. Sık sık bu tür söylemleri duyacağız. Büyük şirketlere rant, fahiş kâr ve servet vergisi getirilmesini silinen vergileri gündeme getirmeyenler; altyapı projelerindeki destek ve teşvikleri hedef alıyor. Kamuda tasarruf neoliberallerin beklediğini vermedi. Ancak önümüzdeki süreçte, kamu yatırımlarının durdurulması, sosyal devlet özelliğinin yitirilmesi gibi adımlar atmaya çalışacaklar.”
TASARRUF TEDBİRLERİ
Şimşek’in açıkladığı tasarruf paketinde şu tedbirler öne çıktı:
- Mal ve hizmet alımın yüzde 10, yatırım ödeneklerinde yüzde 15 tasarruf yapılacak.
- Ambulans ve güvenlik araçları hariç 3 yıl süreyle yeni taşıt satın alma ve kiralama durdurulacak.
- Yabancı menşeli taşıt kullanımı aşamalı olarak kaldırılacak.
- İhtiyaç fazlası araçlar tasfiye edilecek.
- 3 yıl süreyle yeni bina kiralama ve satın alma olmayacak.
- Savunma ve güvenlik hariç sosyal tesisler ekonomiye kazandırılacak.
- Lojman kiraları ve sosyal tesis ücretleri, rayiç bedellere göre gözden geçirilecek.
- 3 yıl boyunca emekli olan memur sayısı kadar kamu istihdamı yapılacak.
- Destek personel sayısı azaltılacak.
- Kamuda esnek ve uzaktan çalışma modelleri geliştirilecek.
- Yönetim Kurulu Üyeliği ücretlerine tavan sınır getirilecek.
- Hizmet içi eğitimler otellerde değil kamu tesislerinde yapılacak.
- Temsil ve tanıtma ödeneklerinde yüzde 25 azaltmaya gidilecek.
- Uluslararası toplantı ve milli bayramlar haricinde gezi, yemek, kokteyl yapılmayacak.
- Zorunlu haller hariç demirbaş alımı 3 yıl duracak.
- Makine-teçhizat alımı, mevcutların ekonomik ömrü tamamlanmadan olmayacak.