Bakan Nebati: Kredilerin yüzde 82’si reel kesime

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati: Arz güvenliği konusunda yeni politikalara çalışıyoruz. Firmalar da fiyat politikalarında cesur adımlar atmalı. Enflasyonla mücadeleyi tek boyutlu olarak sadece devletin çözeceği bir sorun olarak görmüyoruz

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, bugün açıklanacak 2022 ilk çeyrek büyüme rakamını yıllık yüzde 7 dolayında beklediğini söyledi. Dün, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) 65. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Nebati, küresel ekonomi zor bir dönemden geçerken ulaşılan bu düzeyin, Türkiye Ekonomi Modelinin (TEM) başarısı anlamına geldiğini ifade etti. Nebati, "Enflasyondaki yükselişte arz yönlü maliyet artışı faktörlerinin ön plana çıktığını ve görünümdeki bozulmanın geçici nitelikte olduğunu düşünüyoruz" dedi. Kredi büyümelerini takip ettiklerini, TEM’de selektif kredi yaklaşımını politikanın odağına yerleştirdiklerini belirten Bakan Nebati, “Arz güvenliği konusunda yeni politikalara çalışıyoruz. Firmalar da fiyat politikalarında cesur adımlar atmalı. Enflasyonla mücadeleyi tek boyutlu olarak sadece devletin çözeceği bir sorun olarak görmüyoruz.” ifadesini kullandı.

‘BANKACILIK SEKTÖRÜ KRİTİK BİR ROL OYNUYOR’

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirerek yüksek katma değerli yatırımları teşvik edecek şekilde planlanan, ihracatı, istihdamı, üretimi artırmayı hedefleyen TEM’ i, cari açığı ve neden olduğu sorunları kökten çözmek için tasarladıklarını, büyümenin TEM ile istikrarlı ve güçlü şekilde devam ettiğini belirtti. Bakan Nebati, şöyle sürdürdü: “Öncü göstergelerle ilk çeyrekte güçlü ve dengeli eğilimin sürdüğünü söyleyebilirim. Yarın ilk çeyrek verileri açıklandığında inşalllah hep beraber şahit olacağız. 2022 ilk çeyreğinde yıllık yüzde 7 civarında bir şekilde gerçekleşeceğine işaret ediyor.”

Bakan Nebati, bankacılık sektörünün bu tabloda kritik bir rol oynadığını belirtti ve şöyle konuştu: “Türkiye ekonomisi son 20 yılda geçirdiği yapısal dönüşümle güçlü sürdürülebilir büyüme hedefleri doğrultusunda önemli mesafeler kat etti. Finansal hizmetler sektörü de büyüdü, gelişti, çeşitlendi. Büyüme ve kalkınma hedeflerine ulaşırken bankalar bu gelişime katkılar sağladı. Sektörün sağlam yapısının attığımız isabetli adımlar denetim ve gözetim uygulamalarıyla bugün olası şoklara karşı çok daha dayanıklı bankacılık sektörüne sahibiz. Kilit bir rol oynuyor. Reel sektörümüzün büyük yatırımlar yapabilmesi ölçeğini büyütebilmesi için ihtiyaç duyduğu fonları temin etmesi kritik önem arz ediyor. Bankacılık sektörümüzün sağlam temeller üzerinde istikrarlı sağlıklı faaliyetlerini sürdürmesi için çalışmalara hız kesmeden devam ediyoruz.”

‘KREDİLER BÜYÜRKEN RİSKLER MAKUL ÖLÇÜLERDE’

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Alpaslan Çakar, mart itibarıyla bankacılık sektörünün bilançosunun 10 trilyon lirayı aştığını belirterek, "Bilançonun milli gelire oranı yüzde 120'nin üzerinde seyrediyor. Gelişmekte olan ülke ortalaması olan yüzde 110'un üzerindeyiz." dedi. TBB Başkanı Çakar, ilk çeyrekte net kârın yüksek hızda arttığını, bu yıl net kârın öz kaynaklara olan katkısında iyileşme görüldüğünü belirtti.

TBB Genel Kurul toplantısında konuşan Çakar, bankacılık sektörünün ekonomik faaliyete olan desteğini sürdürmesine önem verdiklerini ifade ederek “Nisan 2022 itibariyle krediler 5.6 trilyon lira, menkul kıymetler portföyümüz ise 1.7 trilyon lira seviyesindedir. Bilançomuzun yüzde 70’i kamuya ve diğer müşterilerimize kredi olarak, doğrudan ekonomik faaliyetin finansmanında kullandırılmıştır.” diye konuştu.

Çakar, nisan ayı itibarıyla 12 aylık dönemde kredilerin yüzde 48 arttığını, kredilerin milli gelire oranının yüzde 66 olduğunu söyledi. Alpaslan Çakar, krediler büyürken risklerin makul ölçülerde seyrettiğini belirterek, şu bilgiyi verdi: "Nisan itibarıyla tahsili gecikmiş alacak oranı yüzde 2.8'dir. Bu oran ticari kredilerde yüzde 2.9, bireysel kredilerde ise yüzde 2.5'tir. Tahsili gecikmiş alacaklar ve muhtemel riskler için yüksek oranda özel karşılık ve genel karşılık ayrılmıştır. Sorunlu krediler için ayrılan özel karşılık oranı yüzde 80, ikinci grupta olan krediler için ayrılan genel karşılık oranı yüzde 22 düzeyindedir." Çakar, yeniden yapılandırılan kredilerin 2021 sonunda 320 milyar lira seviyesinde olduğunu ve toplam krediler içindeki payının yüzde 6.5 düzeyinde gerçekleştiğini kaydetti.

‘KREDİLERİNİN YÜZDE 82'Sİ REEL KESİME KULLANDIRILDI’

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, bankacılık sektörünün toplam kredilerinin yaklaşık yüzde 59'unun kurumsal ve ticari kredilerden, yine toplam kredilerin yüzde 23'ünün KOBİ'lere verilen kredilerden oluştuğunu belirterek, "Yani toplamda bankacılık sektörü kredilerinin yüzde 82'si üretim yapan reel kesime kullandırılmaktadır. Bu son derece sevindirici bir şey." dedi.

Akben, TBB Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Türk bankacılık sektörünün güçlü finansal yapısı, yetkin insan kaynağı ve itibarıyla yalnızca finansal sektörünün değil, ekonominin de en önemli unsurlarından biri olduğunu söyledi.

Dünya genelinde görülen ekonomik sorunlara rağmen kredi piyasasının etkin bir şekilde çalışmasının, olumsuz koşulların ülke ekonomisine etkilerini azalttığını aktaran Akben, bu nedenle kredi piyasasının ve bankaların istikrarına ve etkinliğine özel önem verdiklerini vurguladı. Akben, bunun aynı zamanda bankaların uzun vadeli mali istikrarı için de hayati önem taşıdığına işaret etti. Sektörün reel ekonomiyi destekleme fonksiyonunu başarı ile sürdürdüğünü vurgulayan Akben şöyle konuştu: “Ancak içinde bulunduğumuz bu zorlu süreç bankalarımızın daha da fazla katkı sunmasını gerektirmektedir. Özellikle kredi tahsislerinde tematik bir yaklaşımla değerlendirme yapmaları, ülke ekonomisine uzun vadeli katkı sağlayacak alanlara öncelik vermeleri gerekmektedir."

Mehmet Ali Akben, stratejik önemi haiz, cari açığı azaltacak, teknolojik inovasyon ve katma değer sağlayacak veya yüksek düzeyde istihdam imkanı sunacak yatırımların finansmanında kolaylaştırıcı ve destekleyici olunması gerektiğini söyledi.

Bankacılık faaliyetlerinin ve finansal hizmetlerin dijitalleşmesine değinen Akben, finansal dijitalleşmede inovasyonun önemini vurguladı. Konuşmasında sürdürülebilirlik ve yeşil finansman konularına da değinen Akben, "Reel sektör kuruluşlarımız karbon emisyon azaltımı konusunda zamanında gerekli adımları atmazlarsa karbon vergisi, üretim kotası ve ihracat engeli gibi kısıtlamalarla karşılaşabileceklerdir. Bankalar reel sektörün karbon azaltım yatırımlarını desteklemelidir." değerlendirmesinde bulundu.

Sonraki Haber