HDP yöneticilerinin PKK faaliyetleri

İddianamede, HDP’de yöneticilik yapanların, vatandaşları terör örgütüne şikayet ettikleri, terör örgütü mensuplarına canlı kalkan oldukları, hatta terör örgütünün bölge sorumlusu oldukları kaydedildi.

HDP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davanın iddianamesinde, HDP ile PKK arasındaki bağ gözler önüne serildi. İddianamede, HDP’de yöneticilik yapanlar hakkında yürütülen soruşturmalara, açılan davalara, kesinleşen kararlara yer verildi. Bazı HDP’lilerin, vatandaşları terör örgütüne şikayet ettikleri, terör örgütü mensuplarına canlı kalkan oldukları, hatta terör örgütünün bölge sorumlusu oldukları kaydedildi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde açtığı davanın iddianamesinde, PKK-HDP bağına ilişkin önemli bilgiler yer aldı. İddianamede, HDP yöneticileri hakkında yürütülen soruşturmalara, açılan davalara, kesinleşmiş kararlara, HDP yöneticilerinin bu dosyalarda yer alan eylemleri aktarıldı.

‘TERÖRİSTLERE CANLI KALKAN OLDULAR’

İddianamede, bazı HDP’lilerin, yasadışı gösteri ve terör örgütü propagandası yapan şahısların gözaltına alınmalarını engellemek için araya girip, polislerle tartışarak şüphelinin kaçmasına olanak sağladıkları, terör örgütü üyelerinin yakalanmasını önlemek amacıyla operasyon bölgelerinde toplanıp canlı kalkan oldukları kaydedildi. Bazı HDP’lilerin ise terör örgütünün dağ kadrosunda yer alanlar olduğu belirtildi.

‘VATANDAŞLARI ŞİKAYET ETTİLER’

İddianamede 580 HDP’li hakkında yürütülen soruşturmalara, açılan davalara değinildi. Buna göre, davalı parti üyelerinin yerel ve genel seçimler öncesi bölge halkı üzerinde HDP’ye oy vermeleri yönünde baskı oluşturdukları, yapılan baskılara direnen vatandaşları kırsalda faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarına şikayet ettikleri, bazı vatandaşların kırsalda kurulan sözde adalet komisyonu adlı mahkemelerde cezalandırılmaları için götürüldükleri ifade edildi. Buna ilişkin eski Halfeli Belediye Başkanı Hasan Safa hakkında Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan iddianameye değinildi. Iğdır Başsavcılığı iddianamesinde, Safa’nın da aralarında bulunduğu bazı kişilerin, yapılan yerel ve genel seçimler öncesinde ve sonrasında, bölge halkı üzerinde HDP’ye oy vermeleri yönünde baskı oluşturdukları, yapılan baskılara direnen vatandaşları Ağrı Dağı kırsalında faaliyet gösteren PKK/KCK terör örgütü mensuplarına şikayet ettikleri ifade edildi.

‘KOBANİ’YE ZEKAT ADI ALTINDA YARDIM’

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesinde, örgütün talimatıyla HDP’li belediyede çalışanlarından örgüte destek için zekat adı altında para toplandığı, belediye araç ve gereçlerinin PKK’nın hizmetine sunulduğu, belediye çalışanlarının haberi olmadan çalışmadıkları halde fazla mesai ücreti yazılıp yine çalışanların haberi olmadan terör örgütüne aktardıkları kaydedildi. Bu başlığa ilişkin eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk hakkındaki dosyadan bir tanık ifadesi aktarıldı. M. İsimli tanık, ifadesinde şöyle diyor:

“Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde 2014 yılı belediye seçimlerinden sonra çalışmaya başladım. 2014 yılının yaz aylarında Kobani olaylarının başladığı dönemde ismini bilmediğim, bizim dairede çalışan taşeron işçilerinden birisi Kobani’ye yardım için arkadaşlardan para toplanacağını söyledi. Dairede çalışan arkadaşların çoğunun bu parayı elden verdiklerini duydum. Ama ben bu yardımı vermedim. Daha sonra da Ramazan ayında yine aynı şahıs oda oda dolaşarak, elindeki zarfları bütün personele dağıtarak Kobani’ye ‘Zekat’ adı altında elden para talep ettiler. Ben vermeyeceğimi söyleyerek zarfı kendisine iade ettim ama yine çalışan arkadaşlardan çoğu bu parayı verdiler.”

‘YARALANAN TERÖRİSTLERE KAYIT DIŞI TEDAVİ’

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, bazı HDP’lilerin, çalıştığı hastaneye çatışmalardan yaralı olarak getirilen terör örgütü militanlarını kayıt dışı olarak tedavi ettiği de kaydedildi. Bununla ilgili olarak eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı’ya “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası verilen karar, örnek gösterildi.

‘EVLERİNDE BARINDIRDILAR’

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesinde, bazı HDP’lilerin evlerinde terör örgütü mensuplarını barındırdıkları kaydedildi. Eski Kocaköy Belediyesi Eş Başkanı RojdaNazlıer hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şu satırlar yer alıyordu: “Şüphelinin PKK/KCK terör örgütü içerisinde kırsal alanda faaliyet gösteren şahısların ihtiyaçları için milis/işbirlikçi olarak faaliyet gösterdiği, kırsalda bulunan terör örgütü mensuplarının erzak ihtiyaçlarını, yaşam malzemelerini karşıladığı, ikametinde terör örgütü mensuplarını barındırdığı…”

‘SİVİL POLİS ARACININ PLAKALARINI VERDİLER’

HDP hakkında açılan kapatma davası iddianamesinde bazı HDP’lilerin, sivil polis araçlarının plakalarını teröristlere verdikleri kaydedildi. Bununla ilgili olarak da iddianamede, eski HDP MKYK üyesi Halef Yiğit’i 3 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandıran Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararında şu satırların yer aldığı belirtildi: “Sanığın… örgüt mensuplarına ulaştırılmak amacıyla Kızıltepe ilçesinde belirli yerlere gelen sivil polis araçlarının plaka, marka, renk gibi özelliklerini tespit edip dijital ortamda depo ettiği, eyleminin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içermemesi ve bilgilerin henüz diğer örgüt mensuplarına ulaştırılmaması nedeniyle silahlı terör örgütüne yardım etmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu…”

‘TERÖR ÖRGÜTÜNÜN BÖLGE SORUMLUSU’

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesinde, bazı HDP’li yöneticilerin, “Silahlı terör örgütünün bölge sorumluluğunu yürüttüğü” belirtildi. Bu olaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, 2018’de yapılan kongrede HDP MKYK üyeliğine seçildiği belirtilen Tuna Aydın ile ilgili olarak hazırlanan iddianameden alıntı yapıldı: “Aydın’ın, bölücü silahlı terör örgütü PKK/KCK’nın Ege bölge sorumlusu olarak örgütün üst düzey yöneticisi olduğu, bu anlamda YDG-H Marmara bölgesinde sorumlu olduğu ve bu örgütün oluşturulması ve kırsal alana eleman aktarılması faaliyetlerinde görevlendirildiği, 2015 yılı Mart-Ekim aylarından itibaren YDG-H Ege bölgesi sorumlusu olduğu…”

‘MİLLETVEKİLLİĞİNDEN ÖNCE PKK KAMPINDA EĞİTİM’

Yargıtay Başsavcılığı iddianamesinde, eski HDP Milletvekili Ferhat Encü hakkında Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada hazırlanan iddianamede yer alan bir ifade dikkat çekti. HDP Cizre İlçe Teşkilatı binasında çaycılık yapan D.E.’nin verdiği ifade, şöyle akyarıldı: “HDP Cizre İlçe Teşkilatı binasında çaycılık yaptığı dönemde Ferhat Encü, Faysal Sarıyıldız, Leyla Birlik ve Aycan İrmez’in milletvekili adayı olmadan önce 15-20 gün kadar PKK’nın Cudi kampına gittiklerini, burada 20 gün boyunca silah ve ideoloji eğitimi aldıklarını ve eğitimi başarı ile tamamladıklarını, eğitimi yapmazlarsa milletvekili olamayacaklarını, bizzat kendisine söylediklerini beyan etti.”

EŞ BAŞKANLARIN BEYANLARI

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesinde HDP’de eş genel başkanlık yapmış ve halen yapmakta olan partililerin, PKK ile HDP arasında organik bağ olduğunu gösteren, basına yansıyan beyanlarına da yer verildi. Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Biz PKK’yı silahlı bir halk hareketi olarak tanımlıyoruz. PKK’yı terör örgütü olarak tanımlamıyoruz”, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “PKK bir terör örgütü değildir”, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “İmralı’nın kapılarını açın ki barışın yolu sonuna kadar açılsın” açıklamaları yapmışlardı.

‘KAPATILAN PARTİLERİN DEVAMIDIR KAPATILMASI GEREKECEKTİR’

HDP’nin kapatılmasına ilişkin açılan davanın iddianamesinde, 1990 yılından bu yana devam eden ve hemen hemen aynı kadrolar tarafından kurulup devam ettirilen HEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP ve DTP’nin, açılan davalar sonucunda Anayasa Mahkemesi’nce kapatıldığı hatırlatılarak şu satırlara yer verildi: “Şimdi ise iddianamede sunulan deliller karşısında, kapatılan bu partilerin devamı niteliğinde olan Halkların Demokratik Partisi’nin de kapatılması gerekecektir.”

Sonraki Haber