HDP/PKK yarın hakim karşısında

HDP yöneticileri ve PKK terör örgütünün sözde yöneticilerinin sanık olarak yer aldığı Kobani olaylarına ilişkin dava 26 Nisan’da başlayacak.

Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014’te düzenlenen eylemlere ilişkin aralarında eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile eski bazı HDP milletvekilleri ve PKK terör örgütünün sözde yöneticilerinin de bulunduğu 108 sanıklı dava pazartesi günü Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak. FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin davaların da görüldüğü Sincan Cezaevi yerleşkesi içerisinde yapılacak olan duruşma nedeniyle geniş güvenlik önlemleri alınacak.

38’ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın HDP’nin kapatılması istemiyle açtığı davanın iddianamesinde de, Kobani olaylarına ilişkin hazırlanan iddianamedeki deliller yer almıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Kobani olaylarına ilişkin hazırlanan iddianamede 108 sanık hakkında 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenirken iddianamede; 37 maktul, 2 bin 676 mağdur yer almıştı. İddianamede sanıklar aralarında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ Şenoğlu, Ayhan Bilgen, Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat Ata, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Emine Ayna ile yakalamalı olarak aranan firari Murat Karayılan, Cemil Bayık, Sabri Ok, Salih Müslüm, Zübeyir Aydar da bulunuyor.

ÖZERKLİK İLANLARI

İddianameye göre; terör örgütü tarafından yapılan açıklamalar/talimatlar sonrasında Şırnak (Merkez, Cizre, Silopi, İdil), Diyarbakır (Sur, Silvan, Lice), Mardin (Nusaybin), Hakkari (Yüksekova) il ve ilçelerinde sözde özerklik/özyönetim ilanları yapıldı. Sözde özerklik ilan edilen yerlerde güvenlik güçlerinin hareket kabiliyetini engellenmesi amacıyla YDG-H mensuplarınca başta Cizre ve Silopi ilçelerinde olmak üzere birçok ilçede bomba tuzaklı hendekler kazılarak barikatlar kuruldu. Bu hendek ve barikatlarla güvenlik güçlerinin müdahalesini zorlaştıran örgüt bu stratejisini diğer ilçelerde de uygulamaya çalıştı. Bu süreçte Suriye’de yaşanan otorite boşluğu ve çözüm sürecini istismar eden terör örgütü ülkemize çok sayıda silah ve patlayıcı aktarımında bulundu.

DEMOKRATİK ÖZERKLİK STRATEJİSİ

PKK/KCK terör örgütü sözde Birleşik Bağımsız Kürdistan kurma hedefini üç aşama şeklinde formüle etti. Birinci aşaması demokratik özerklik, ikinci aşaması konferedal sistem ve son aşaması olarak Birleşik Bağımsız Kürdistan olarak planlandı. Bu doğrultuda sözde Kürdistan’ın parçaları olarak adlandırdığı, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de planın ilk aşaması olarak her parçada özerk yönetimler ihdas etmeyi hedefledi.

HDP’LİLERİN SOKAĞA ÇIKMA ÇAĞRILARI

PKK/KCK silahlı terör örgütü, örgütün elebaşı ile sözde örgüt yöneticileri, örgütün kadın yapılanması ve gençlik yapılanması ile HDP MYK üyeleri, parti yetkilileri ve eş başkanları, DBP (Demokratik Bölgeler Partisi), DTK (Demokratik Toplum Kongresi) ve HDK (Halkların Demokratik Kongresi) eş başkanlarınca sosyal medya hesapları ile PKK/KCK terör örgütünün bazı basın yayın organları üzerinden halkı sokağa çıkıp terör eylemleri gerçekleştirmeleri yönünde çok sayıda yapılan çağrılar üzerine terör amaçlı toplanan gruplar tarafından ülke genelinde 2014 yılının Ekim ayı içerisinde ‘Kobani’ olayları olarak bilinen silahlı, EYP’li ve molotoflu eylemler gerçekleştirildi.

İSYAN BAŞLATMAYI HEDEFLEDİLER

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), HDP, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), KCK, ve örgütün kadın yapılanması (KJA) ve ilgili kuruluşların eş başkanları ile yönetici konumunda bulunan şahıslar tarafından örgütün yapmış olduğu çağrı/talimatlar doğrultusunda açıklamalarda ve çağrılarda bulunulduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi: “Yapılan çağrılarda; PKK/KCK silahlı terör örgütünün Kobani bölgesi başta olmak üzere ülkemiz sınırlarında oluşturmak istediği terör koridoru ile birlikte demokratik özerklik ilanı, akabinde sözde Kürdistan devletini kurmak için başlayan silahlı çatışmaları ülkemiz geneline yaymak, ülke genelinde terörün amaçlarından olan korkutma, sindirme, bombalı, silahlı saldırı sonrası kaos ortamı yaratarak ülkemiz bölünmez bütünlüğü, üniter yapısı ve halkı devlete karşı isyana davet etmek suretiyle iç savaş yaratılmasının amaçlandığı, böylelikle ortaya çıkacak olan otorite boşluğundan faydalanarak, ülkemiz genelinde faaliyet gösteren başta PKK/KCK silahlı terör örgütü olmak üzere, diğer örgütler ile birlikte topyekün bir isyan başlatılmasının hedeflendiği yapılan çağrılardan anlaşılmıştır.”

PKK’NIN ÇAĞRILARINA HDP DESTEĞİ

Çağrılar ile birlikte 2 Ekim 2014 tarihinden itibaren başta doğu ve güneydoğu illerinde olmak üzere toplam 32 ilde bombalı, silahlı, molotoflu, taşlı, sopalı, havai fişekli şiddet eylemlerinin başladığı kaydedilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı: “Yapılan çağrılar ile halk sokaklara çıkarılmış aynı zamanda eylemlerin devamlılığı için yeni çağrılar ile destek verilmiştir. PKK/KCK silahlı terör örgütünün ve yapılanmaları tarafından yapılan çağrılara Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosunda yasal zeminde faaliyet gösteren HDP eş başkanları ve MYK üyeleri, DBP (Demokratik Bölgeler Partisi), DTK (Demokratik Toplum Kongresi), HDK (Halkların Demokratik Kongresi) ve bazı siyasiler tarafından destek vermek için çağrıların yapıldığı ve yapılan çağrıların terör örgütü güdümünde ve iltisaklı olarak yapıldığı, bu çağrılar sonrasında öldürme olaylarının başladığı anlaşılmıştır.”

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN HDP MYK İLE İRTİBATI

İddianamede, soruşturma kapsamında yakalanarak gözaltına alınan ve HDP-MYK üyesi olan Bircan Yorulmaz isimli şahıstan elde edilen dijital materyallere yer verilmişti. Yorulmaz’a 6 Ekim 2014’te saat 22:05:22’de PYD silahlı terör örgütü tarafından İngilizce bir mesaj geldiği kaydedilen iddianamede bu metinde, “Acil Çağrı: Kobani’de binlerce sivil katliam tehdidi altında. Şimdi harekete geçme ve Kobani’de yaşanacak büyük bir katliamı engelleme zamanı! Binlerce insan gözlerimizin önünde katledilmek üzere ve katlediliyor şimdi harekete geçme ve Kobani’de yaşanacak büyük bir katliamı engelleme zamanı. Demokratik Birlik Partisi (PYD) Medya ve Halkla İlişkiler Ofisi (Avrupa) Bilgi ve İlişkiler Merkezi” şeklinde ifadelerin yer aldığı, bu hali ile terör örgütünün HDP MYK’sı ile doğrudan irtibatlı olduğu, örgütün talimatıyla birlikte hareket edildiğine ilişkin somut delil niteliği taşıdığı kaydedilmişti.

Sonraki Haber