Hekimlere ahlaksız teklif

Aile hekimi Dr. Demet Turgut’tan davet edildiği televizyon programında 2 dakikalık konuşma yapması karşılığında bin 250 lira istendi.

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Basın Komisyonu Üyesi ve Medikritik.com editörü de olan Dr. Turgut, bu durumun etik dışı olduğunu söyleyerek teklifi reddetti. Hekimlere dakika başına izlenme oranına göre ücretlendirerek yayına çıkartan TV programları halk sağlığını tehdit ederken basın ahlakını da ayaklar altına alıyor.

Radyo Televizyon Üst Kurulu’nu halk sağlığını korumak adına önlem almaya davet eden Dr. Demet Turgut Aydınlık’a yaptığı açıklamada “Doktor kimliğini kullanan herkes parasını verip kendi görüşlerini ve ürünlerini pazarlayabilir. Zerdeçal ve benzeri bitkisel ürünlerin kapsülleri televizyonlarda pazarlanıyor. Tek başına televizyon meselesi de değil, sosyal medya da bu konuda kullanılıyor. Bunların engellenmesi gerekir” dedi.

İŞİN MERKEZİNDE PARA VAR

RTÜK ve ilgili kuruluşların alabileceği önlemleri sıralayan Dr. Turgut sağlık alanı ile ilgili uzman kişilerin ekranda yer alması gerektiğini belirtti. Dr. Turgut sözlerine şöyle devam etti: “Sağlık alanında, dernek temsilcileri gibi kamuoyu önünde olan kişiler tercih edilmeli. Bu yayınlar, kişilerin kendi ürünlerini, reklamını yapacağı, kariyer planlarını anlatacağı içerikte olmamalı. Kendi muayenehanesinde bağımsız çalışan hekimlerin bir kısmı bu yolu açtı. Sektör de bu ücret talebini kullanır hale geldi. Ana akım medyanın belirli hekimleri ücret alarak konuk ettiğini biliyoruz, bu sayede bu hekimlere geri dönüş oluyor. Daha çok para kazanıyorlar. İşin merkezinde para var. Bu durum, ana akım medya ile de sınırlı değil. Bu yayınlar, RTÜK tarafından engellenmeli ve sosyal medya denetimi artmalı. Türk Tabipler Birliği’nin ve onur kurulunun da ceza vermesi gerekir. Bu durum halk sağlığını tehdit ettiği için meslekten men edilmesi gerekiyor.”

RTÜK YASASINA AYKIRI

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri İlkay Akkaya, ücret karşılığı hekimlerin ekrana çıkartılmasının basın etiğine de hekim etiğine de aykırı olduğunu söyledi. Akkaya şöyle konuştu:

“Hayatımızı olumsuz yönde baştan aşağı değiştiren bu salgın koşullarında da sağlığa ve doğru bilgiye ulaşmanın hayati olduğunu bir kez daha gördük. Bu süre zarfında özellikle yalan haber ve yanlış bilginin virüsten daha hızlı yayıldığına şahit olduk. Gazeteciler bir yandan doğru bilgiyi halka ulaştırmakla uğraşırken hekimler de diğer yandan tüm hastalara yetişmeye çalıştı. Doğru bilgi ve sağlık bizim için ekmek kadar su kadar önemli oldu.

“Bu koşullarda yayıncılık faaliyeti yürütenlerin büyük sorumlulukları var. Pandeminin ilk günlerinde aşı karşıtlarının, uzmanlık alanı olmayanların yayınlara çıkartılmasının nasıl yaralar açtığını gördük. Doktorlardan programlara çıkarmak için para istenmesi de örtülü reklama girmektedir. Burada önceliğin doğru bilgiyi, doğru uzmanlarla vermek değil ticaret olduğunu anlıyoruz. Ticaretin toplum sağlığının önüne konması basın etiği açısından kara bir lekedir. Ayrıca TV kurallarının belirlendiği RTÜK yasasına da aykırı. Yasada özellikle belirtilmiş. Program parayla yapılıyorsa ticari nitelik taşır. Gizli ticari iletişim de yasaktır. Doktorlara para verilerek veya alınarak bu yasa çiğneniyor.

“Özellikle sağlık haberciliğinde yayıncılara düşen görev; sansasyondan ve reyting kaygısından kaçınmak olmalı. Amacın doğru bilgiyi ortaya çıkarmak ve kamuoyunu bilgilendirmek, haberdar etmek olduğunu hatırlamak gerekir. Kişi ya da kurumlar ön plana çıkarılmamalı. Uzmanlık alanı olanlarla konuşulmalı. İnsanlara umutsuzluk aşılayacak veya sahte umutlar verecek yayınlar yapılmamalı. Sağlık haberlerinde söz konusu olanın insan hayatı olduğunu bilmeliyiz.”

Sonraki Haber