Hepimizin Sendikası Grubu: Emekçinin talebi kamu güvencesi

Hepimizin Sendikası Grubu, kamu emekçilerine verilen yüzdelik zamların geçim sorununu çözmeye yetmediğini ifade etti.

 Hepimizin Sendikası Grubu Sözcüsü Ayla Erdem, yaptığı açıklamada barınma ve gıdaya kamusal güvence istedi. Erdem, Birleşik Kamu İş’in 12 Ocak’ta iş bırakma kararını eleştirdi. Erdem, kamu emekçilerinin sendikalardan mücadele beklentilerine ilişkin “İstihdamı, iş güvencesini, temel ihtiyaçlara kamusal güvenceyi merkeze alan, iş yerlerine dayanan bir mücadelenin önderliğini üstlenmelidir.” değerlendirmesinde bulundu. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Hükümet kamu emekçilerinin ücretlerine toplu sözleşme ve enflasyon farkına ilave ettiği yüzde 9,11’lik refah payı ile önce yüzde 25 zam açıkladı, ardından kamuoyu tepkileriyle zam oranını yüzde 30'a çıkardı, yapılan zam oranı geçim sorununu ortadan kaldırmadı. Serbest piyasa adındaki neoliberal vurgun sistemi içinde enflasyon kontrol altına alınamaz, yüzdelik zamlar ile kamu emekçilerinin alım gücü yükseltilemez.

‘BU BÖYLE GİTMEYECEK’

“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 64'ler düzeyinde olsa da barınma, gıda, enerji, ulaşım, sağlık, eğitim gibi zaruri alanlarda yaşanan hayat pahalılığı emekçilerin gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturmakta ve geçim sıkıntısına yol açmaktadır. Ücretlere yapılan yüzdelik zamlar geçim sıkıntısını ortadan kaldırmamaktadır. Gıda tekelleri, enerji tekelleri, finans tekelleri büyük kazançlar elde ederken emekçiler yoksullaşmaktadır ve yüzdelik zamlar bu gerçeği değiştirmemektedir. Mevcut sistem, üretim yerine ithalatı öne çıkararak işsizliği; ihracata yönelerek enflasyonu artırmaktadır. Bu koşullarda emekçiye işsizlikten, yoksullaşmadan başka yol yoktur. Bu, böyle gitmeyecektir.

BARINMAYA GIDAYA KAMUSAL GÜVENCE

“Emekçilerin geçim sıkıntısı, mülkiyet ve bölüşüm ilişkilerindeki çarpıklık koşullarında yüzdelik zam talebine indirgenen ücret mücadelesi ile çözülemez. Hükümetin öngördüğü yüzde 30’luk zam oranının da sendikalarımızın talep ettiği daha yüksek oranların da önemi yoktur. Barınma, gıda, ulaşım, enerji, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaç alanları kamusal güvenceye kavuşturulmadan verilen zamlar dolaylı olarak tekellerin kasasına gitmektedir.

‘KARARDA ORTAK İRADE ARANMADI’

“Birleşik Kamu İş Konfederasyonumuz 12 Ocak’ta yüzde 30 zam oranına tepki olarak bir günlük iş bırakma kararı almıştır. Yüzde 30'Iuk ücret zammı emekçi kitlenin geçim sorunlarını çözmekten uzak olsa da daha yüksek oranlı zam talebinin de nesnel ve haklı zemini yoktur. Özellikle yüksek işsizlik koşullarında emekçi kitle iş bırakma eylemlerine teveccüh etmemektedir. Üstelik, iş bırakma kararı örgüt içi demokratik işleyişle alınmamış, emekçinin ortak iradesi aranmamıştır. Bu koşullarda Birleşik Kamu İş’in bir günlük iş bırakma eylemi, hayatı durdurmaktan, sonuç almaktan uzak, emekçinin geçim sorununu salt ücret sorununa indirgeyen bir eylem olacaktır. Tüm bu nedenlerle katılımın düşük olacağı aşikardır.

‘KAMU EMEKÇİSİNİN’

Doğru zamanda gerçekleşebilir taleplerle haklı eylem başarı kazanır. Eylem amaç değil, hak arama aracıdır. Protesto ve günü kurtaran eylemlerle hedefe ulaşılamaz. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu ülkemizin birliği, bağımsızlığı temelinde, mirasçısı olduğumuz TÖS çizgisinde istihdamı, iş güvencesini, temel ihtiyaçlara kamusal güvenceyi merkeze alan, iş yerlerine dayanan bir mücadelenin önderliğini üstlenmelidir. Kamu emekçilerinin beklentisi budur.”

Sonraki Haber