Hessen’deki Türklerin büyük mücadelesi: Okullarda Türkçe, seçmeli yabancı dil dersi olmalıdır

Almanya’nın Hessen eyaletinde okullarda Türkçenin seçmeli yabancı dil dersi olması için verilen mücadeleler sürüyor. Bu kapsamda çalışmalar yapan Hessen Eyaleti Yabancı Diller Girişimi, Türkçe dersi çalışmalarına hız verdi. 1 Kasım’da yapılan ve Hessen Eyalet Milletvekili Turgut Yüksel, Almanya Türk

Almanya’nın Hessen eyaletinde Türkçenin seçmeli yabancı dil dersi olması için 1 Kasım’da toplantı yapıldı. Toplantıya Hessen Eyalet Milletvekili Turgut Yüksel, Almanya Türk Toplumu Başkanı Atila Karabörklü, KUBİ (Kültür ve Eğitim Derneği) Başkanı Arif Aslaner ve SPD Hochtaunus İlçe Meclisi Üyesi Thomas Papadopulos katıldı. Toplantıda, Türkçe seçmeli yabancı dil dersi için hızla adım atılması amacıyla bir dilekçe taslağı sunuldu. Toplantıda söz alan KUBİ Başkanı Arif Aslaner, “Türkçe dünyadaki en yaygın dillerdendir. Balkanlardan Çin içlerine kadar konuşulur.” dedi. Yunancanın müfredata konması için çalışmalara katılan Thomas Papadopulos, “’Bir dil daha öğrenmek ister misin?’ diye sorsalar, tereddütsüz Türkçe cevabını veririm.” diye konuştu. Frankfurt ADD Başkanı Kasım Işık da Türkçenin seçmeli ders olması için etkinlik ve gösteriler düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

‘ÜLKEYİ KALKINDIRDIK,

VATANDAŞ SAYILMIYORUZ’

Almanya Türk Toplumu Başkanı Atila Karabörklü, Türklerin Almanya’ya büyük katkı sağladığını fakat buna karşılık doğru olmayan bir muameleyle karşılaştıklarını belirtti. Karabörklü, “Almanya’ya göçün 60. yılını kutluyoruz. 3,5 milyonuz, ülkeyi kalkındırdık ancak vatandaş sayılmıyoruz. Yoğun Türk öğrencinin olduğu okullarda bile Türkçe yasaklandı. Bu dışlama; Solingen, Mölln, Hanau, NSU gibi cinayetlere, ırkçılığa dönüştü.” ifadelerini kullandı. Türkçeye yapılan ayrımcılığın aslında Türk toplumuna karşı yapıldığını söyleyen Karabörklü, sözlerine şöyle devam etti: “Bu ayrımcılık, Hessen eyaleti ve Almanya için utanç vericidir. Almanya’nın, kalkınmaya büyük katkısı olmuş ve bunu daha ileri noktalara taşıyan Türk toplumuna çok büyük bir teşekkür borcu var. Bu borcun ödenmesi tam eşitlikle olur. Eşitliğin önemli bir boyutu da Türkçenin İtalyanca ve İspanyolca gibi yabancı dil statüsüne alınmasıyla olur.” Atila Karabörklü, STK’lara da sorunu göğüsleme konusunda daha fazla çaba göstermeleri için çağrı yaptı.

EN ÇOK KONUŞULAN

DİLLER MÜFREDATTA YOK!

Hessen Eyaleti Yabancı Diller Girişimi 2018 yılı başında 20 bin imza toplayarak Hessen Hükûmetine iletmişti. Dilekçede, yabancı kökenli dillerin eyalet okullarında programa alınması için şartların hazırlanması gerektiği vurgulanmıştı. Karabörklü, nihayet bu yıl eyalet hükûmetinin buna cevap verdiğini ve Portekizce, Çince, Arapça ve Lehçenin müfredata alındığını söyledi. Hessen’de en çok konuşulan Türkçe ve Yunancanın müfredata alınmadığını vurgulayan Karabörklü, “Adil olmayan bu tutumu kabul etmiyoruz. Türkçe ve Yunanca ikinci ve üçüncü seçmeli yabancı dil olarak müfredata eklenmelidir.” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKLER ALMANYA TARİHİNDE

ÖZEL BİR ROL OYNADI’

Çalışmalara T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Dr. Bora Başaran da katkı sunuyor. Türk göçmenlerin, bir göç ülkesi olarak Almanya'nın tarihinde özel bir rol oynadığını ifade eden Başaran, “Türk göçmenler ve onların soyundan gelenler, 1970'lerden bu yana Almanya'daki en büyük göçmen grubu oluşturdular. Ancak onlardan uzun süredir Almanya’da yaşayanlar, gelen göçmenleri ötekileştirip aşağılama eğilimindeler.” dedi. Yazar-politikacı Thilo Sarrazin’in bir röportajında “Türkler ve Araplar büyük ölçüde entegre olmaya ne istekli ne de uygundurlar. Meyve ve sebze ticareti dışında üretken bir işlevleri yoktur.” dediğini hatırlatan Başaran, bu sözleri şöyle eleştirdi: “Göç tarihi göz önünde tutulunca oldukça iddialı bir görüş. Oysa, bu göç edenlerin çelik endüstrisinde ve madencilikte tehlikeli, kirli ve düşük ücretli işlerde çalışması, 1960'tan 1970'e kadar yaklaşık 2,3 milyon Alman işçisinin yaka rengini değiştirdi ve daha iyi pozisyonlarda istihdamını mümkün kıldı. Türklerin, daha iyi bir yaşam umuduyla üstlendikleri ‘gastarbeiter (misafir işçi)’ rolleri ve beraberinde gelen tüm angaryalarla, Sarrazin gibi pek çok Alman'a tepeden bakabilecekleri bir yükselişin yolunu açtılar. Bu, Türkçenin yabancı dil statüsüne alınması konusuyla doğrudan ilgilidir. Bugün de Türkçeyi mesnetsiz bahanelerle yabancı dil olarak kabul etmeyerek Türkçeye ve Türklere yukarıdan bakmaya devam ediyorlar.”

‘EVDE TÜRKÇE KONUŞULMAMASINI İSTEYENLER 30 YIL GERİDE’

Başaran, Almanca öğreniminin de ana dil öğrenimiyle birlikte daha sağlıklı ilerlediğini belirtti ve evde Türkçe konuşulmamasını öğütleyenlerin 30 yıl geride kaldığını açıkladı. Almanya’nın göç geçmişi olanlara yönelik eğitim eşitsizliğinin, olmayanlara da yansıtıldığını vurgulayan Başaran, “Sığınmacı olarak gelenlerden Almanca öğrenmelerinin beklenmesi doğal. Ancak Almanya’da doğmuş büyümüş, belki öğretmenlerinden daha iyi Almanca konuşan çocuklara bunun söylenmesi gülünçtür. Tüm bunların üstüne ‘Zaten evinizde Türkçe konuşuyorsunuz, ek yabancı dil dersleri gereksiz.’ denilerek Türk nüfusunun yoğun olduğu okullarda pilot çalışma teklif ediliyor.” ifadelerini kullandı. Başaran, yıllar içinde okullarda Türkçe öğrenen öğrenci sayısının ciddi oranda düştüğüne de şu sözlerle işaret etti: “1998/99 eğitim-öğretim yılında toplamda 27 bin 570’i Türkçe olmak üzere 47 bin 247 ana dil dersi öğrencisi vardı. 2005/06 döneminde bu rakam 27 bin 844’e (Türkçe öğrenenlerin sayısı 18.391) ve son olarak 2020/21 yılında 13.407’e kadar düştü (Türkçe öğrenenlerin sayısı 6806). Yani 20 yıl gibi bir süre zarfında artan nüfusa rağmen Türkçe öğrenen öğrenci sayısının 27 bin 570’ten 6806’lara kadar gerilemesi, açıklanamaz.”

EĞİTİM ATAŞELİĞİNDE TÜRKÇE DERSİ BAŞVURUSU

T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Dr. Bora Başaran, Türkçe derslerine daha kolay başvurulması için bir internet sayfası açıldığını belirtti. www.anadil.de internet sitesinde Türkçe ve Türk kültürü derslerinin içeriklerine ulaşılabiliyor ve başvuru olanağı sağlanıyor.

Sonraki Haber