Hiç kimse kıymetini bilmiyor! Boşa harcayan çok büyük zarar ediyor

İnsanın ve doğanın yaşam kaynağı suyun önemini bilmeyenimiz yoktur. Peki gerçekten de suya hak ettiği değeri veriyor muyuz? “Su içene yılan bile dokunmaz.” diyen atalarımızın izinde giderek suyun yaşam için önemini ve onu nasıl korumamız gerektiğini sizin için anlattık…

Binlerce yıldır Dünya’da var olan insanlık, kimi zaman gelecek nesiller için doğal kaynakları korumuş kimi zaman da ihmal etmiş. Fakat tarihin hiçbir döneminde şu an içinde bulunduğumuz tüketim çılgınlığının başka bir örneğine rastlanmamakta. Küçükken ailelerimizin verdiği öğütler, okullarda anlatılan dersler ve hayatın içerisinde öğrendiğimiz birçok şey bize doğanın sunduğu hazineleri korumamız gerektiğini öğretti. Suyu boş yere akıtmak, ziyan etmek veya doğada bulunan akarsuları kirletmek hepimizin sakındığı davranışlardan oldu. Ancak bulunduğumuz noktada tüketim çılgınlığı öyle bir noktaya geldi ki, varlığımızın birincil ihtiyacı olan suyu göz ardı eder olduk. İnsanlık ve doğanın varlığını sağlıklı bir biçimde sürdürmesi için yapmamız gereken tek şey ise geçmişte yapılan hataları düzeltmek ve farkındalığımızı arttırmak. Gelin sizinle suyun yaşam için önemini ve onu nasıl korumamız gerektiğini bir kez daha hatırlayalım…

SUYUN VARLIĞIMIZ İÇİN ÖNEMİ

Doğanın en büyük nimetlerinden olan su, insanlık tarihi boyunca hep kutsal kabul edilmiştir. Atalarımızın binlerce yıl önce doğa ve suyla ilgili söylediği sözler, bugün hala çok kıymetli öğütler olarak geçerliliğini sürdürüyor. Bir büyüğümüze su ikram ettiğimizde “Su gibi ömrün olsun.” dediğini sıklıkla duymuşsunuzdur. Bu söz bile tek başına suyun ne denli büyük bir anlama sahip olduğun gözler önüne seriyor. Suyun berraklığı, temizliği, saflığı ve sonsuzluğu gibi bir hayat sürmemiz için söylenmiş bir iyi niyet temennisi. Peki hayatın yoğun temposunda kıymetini göz ardı ettiğimiz veya unuttuğumuz su neden bu kadar önemli? Bu sorunun cevabını en iyi bilenler, yeterli su kaynağına sahip olmadan hayatlarını sürdürenler olsa gerek.

Yaşamsal fonksiyonlarımızı sağlıklı bir biçimde devam ettirebilmek için günlük yeterli miktarda su tüketmeliyiz. Ülkemiz doğal su kaynakları bakımından oldukça zengin olsa da maalesef dünyanın her yerinde durum böyle değil. 21. yüzyılın ilk çeyreğini bitirmeye doğru gittiğimiz bu yıllarda hala dünyanın birçok yerinde yeterli ve temiz suya erişimi olmayan binlerce insan var. Bu duruma neden olan birçok etken bulunuyor. Örneğin tatlı su kaynaklarının tüm dünyaya dağıtıldığı Fiji’de birçok insan temiz suya ulaşamıyor. Nitekim yapılan araştırmalara göre dünya nüfusunun dörtte biri su problemi yaşıyor. En çok su sıkıntısı olan ülkelerin büyük çoğunluğu Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde yer alıyor. Bu durum coğrafi etkenlerden kaynaklanıyormuş gibi gözükse de asıl sebebi siyasi ve politik uygulamalar. Suyun ticarileştirilmiş ve özelleştirilmiş olması birçok insanın yeterli miktarda suya ulaşamamasına sebep olan en önemli unsur.

Peki bu durumun önüne geçmek mümkün mü? Su problemlerinin aşılmasındaki en önemli engel farkındalık. Günümüzde sosyal medya ve internet üzerinden her türlü bilgiye kolayca erişim sağlayabiliyoruz. Bu olanağı suyu ve doğayı korumaya yönelik sosyal sorumluluk projelerini duyurmak ve onlara verilen desteği arttırmak için kullanabiliriz. Ancak unutulmamalı ki her değişim çekirdekte başlar. O nedenle ilk olarak değişimi kendi evimizden, ailemizden başlatmalıyız. Çocukken büyüklerimizin suyla ilgili söyledikleri öğütler artık bir zorunluluk haline gelmiş bulunuyor. Yaşadığımız her anı bilinçli bir şekilde sürdürmek artık bir sorumluluk değil mecburiyet. Bu nedenle gündelik yaşamımızın her alanında sularımızı israf etmemek için önlemler almamız gerekiyor.

SU AYAK İZİNİ BULMAK

Bir günde ne kadar su tükettiğinizi hiç düşündünüz mü? Yalnızca içtiğiniz su değil tüm ihtiyaçlarınız için kullandığınız suyun miktarını duyunca oldukça şaşıracaksınız. Yapılan araştırmalara göre günlük ortalama 2 litre su içiyoruz. Ancak yıkadığımız bulaşıklar ve çamaşırlar, banyo ihtiyaçlarımız, tükettiğimiz yiyecekler, israf edilen musluk suları ve satın aldığımız kıyafetlerde kullanılan suyu da hesaba katınca bu miktar 200 litreye kadar çıkıyor. Peki bu miktarı azaltmak ve su israfımızın önüne geçmek için ne yapabiliriz?

İşe su ayak izinizi öğrenerek başlayabilirsiniz. Yapacağınız küçük bir araştırmayla su ayak izinizi kolaylıkla hesaplayabilirsiniz. Su ayak izinizi öğrendikten sonra ne kadar çok miktarda suyu israf ettiğinizi görecek ve farkındalığınızı arttıracaksınız. Elbette bunu öğrenmek tek başına yeterli değil. İsraf ettiğiniz su miktarını en aza indirerek hem bugünleriniz hem de geleceğiniz için çok önemli bir adım atmış olacaksınız.

Sonraki Haber