Hikâye merhemdir

Fatma Barbarosoğlu’nun kaleminden Müjgân: İmkânsıza Komşu, kimya alanında başarılı bir akademisyen iken bir patlama ile hayatı enkaza dönen Müjgân’ın hikâyesini anlatıyor.

Kaza sonrasında yüzünün bir tarafında yanık izleri kalan Müjgân, haftanın birkaç günü erkek kıyafetleri giyip babasının miadı dolmuş arabasına atlayarak gözden kaybolmaktadır. Hayattaki tek yakını olan sütannesi, onun bu tuhaf davranışlarıyla ilgili endişelerini kızı gibi sevdiği psikiyatrist akrabası Zehra ile paylaşır. Çocukluk yıllarından beri tanışan Zehra ile Müjgân bir araya geldiğinde, herkesin kendi karanlığına daldığı bir yüzleşme başlar. Bir gün doktor bir kitap getirdi. Kitabın arka kapağında “Hikâye merhemdir,” diye başlayan bir yazı vardı. Sırf bunun için almış kitabı. “Hikâye merhemdir.” Günlerce düşündüm bu sözü. Hikâye merhemdir. Kimin için. Yarası olanlar?

Dışarıda kalanlar, dışarıdan bakanlar, derdi ile delik deşik olanın kendi karanlığına sığınışını bir türlü anlamayanlar, anlamak istemeyenler, anladığını zannedip de en kısa zamanda onu tekrar gün yüzüne çıkarmak isteyenler, her şeyi geometrik bir düzlem içinde ölçüp biçip düzenleyenler için karanlık pek işlevsel değil elbet. Oysa bazen karanlık da şifadır.

Sonraki Haber