Bombardıman altında 300 roket

İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda 558 kişi yaşamını yitirdi, yaralı sayısı bin 835'e ulaştı. Hizbullah, İsrail'i 200 civarı füzeyle vurdu. Ayrıca salı sabahı en az 100 roket daha ateşledi. ABD, Batı Asya'ya yeni bir uçak gemisi ve güç gönderirken, Iraklı gruplar anlaştı

İsrail'in pazartesi ve salı günü Lübnan'a düzenlediği saldırılarda 50'si çocuk 95'i kadın 558 kişi yaşamını yitirdi, yaralı sayısı bin 835'e ulaştı. Fakat Hizbullah geri adım atmaya niyetli değil, direnişi tüm şiddetiyle sürdürüyor. Tel Aviv'in uçakları Güney Lübnan, Beka ve Beyrut'u sivil ayrımı gözetmeksizin acımasızca bombalarken Hizbullah da kuzey İsrail'i 200 civarı roket ve füzeyle vurdu. Direniş grubu salı sabahı saat 7'den itibaren en az 100 roket daha ateşledi.

Tel Aviv her büyük saldırıdan sonra olduğu gibi hasarı gizlemek için yayın yasağı getirdi. Fakat kuzeyden Batı Şeria'ya kadar, sınırdan 200 km. ötede bile sabaha kadar susmayan sirenlerin duyulmasını engelleyemedi. Yüz binlerce İsrailli sığınaklara hücum etti.

İsrail basını insanların şarapnel parçalarıyla ya da yaşanan panik ortamında yaralandığını, bazılarının ise anksiyete nedeniyle hastaneye kaldırıldığını yazdı. Hayfa'da hem gün içinde hem de gece saatlerinde çekilen görüntülerde arka fonda duyulan siren sesleri eşliğinde sokakların bomboş olduğu görülüyor.

Tel Aviv pazartesi akşamı, 30 Eylül'e kadar ülke genelinde "özel durum” ilan edilmesini onayladı. Acil durum nedeniyle alınan karar, yetkililere sivil nüfus üzerinde daha fazla yetki vererek halkı koruma çabalarını basitleştirmek için kullanılanılıyor. Kuzey İsrail'de okulların en az 48 saat daha kapalı kalacağı duyuruldu.

SOLUKSUZ OPERASYONLAR

Hizbullah pazartesinden salı öğle saatlerine kadar kuzey İsrail'e çok sayıda operasyon düzenledi. Lübnan sınırından 100 km. derinlikte bulunan Batı Şeria'daki Demir Kubbe bataryası uzun menzilli füzelerle vuruldu. Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşim bölgeleri ilk kez Hizbullah'ın füzeleriyle tanışmış oldu.

Hayfa'nın kuzeyindeki Rafael şirketine ait savunma sanayii kompleksi ve Ramat David Hava Üssü pazar günkü operasyondan sonra Fadi 1 ve Fadi 2 füzeleriyle ikişer kez daha bombalandı.

Megiddo Askeri Havaalanı yine Fadi füzeleriyle üç kez hedef alındı. Nimra ve Amiad üslerindeki ana mühimmat ve lojistik depoları düzinelerce füzeyle ikişer kez vuruldu. Sınırdan 60 km. uzaklıktaki bir patlayıcı fabrikası da füzelerin hedefindeydi.

Yoav kışlası, Celile Tümeni ve Kuzey Kolordusu karargahlarına onlarca roket isabet etti. Salı öğlen saatlerinde 50 roketin ateşlendiği Kiryat Şimona'da ise binalarda ciddi hasar oluştuğu, geniş yangınların çıktığı belirtildi. Aynı şekilde öğleden sonra Hayfa'ya doğru tekrar roket atışı başladı.

'HEDEFİN ÇOK AMA ÇOK UZAĞINDAYIZ'

Direniş grubunun tüm bu saldırıları, güney Lübnan ve Beka ağır bombardıman altındayken yapabilmesi İsrailli uzmanların dikkatini çekiyor. İsrail ordusu eski Hava Savunma Komutanı Tuğgeneral Zvika Haimovich, Hizbullah'ın bu şartlar altında 150'yi aşkın roketi birkaç saat içinde ateşleyebildiğinin altını çizdi.

Grubun “sınırsız ve tükenmez füze fırlatma kabiliyetine” sahip olduğunu söylenen Haimovich, İsrail'in son iki günde tanık olduklarının Hizbullah'ın kabiliyetleri ve yapabilecekleri açısından “gerçek yeteneklerinin yanına bile yaklaşamayacağını” belirtti.

İsrailli yetkililerin “Hizbullah'ın füzelerinin yüzde 50'sinin imha edildiği” yönündeki iddialarını da gerçekçi bulmadığını kaydetti. Bu bağlamda İsrail Ordusu Sözcüsü Daniel Hagari de iddiaların “abartılı olduğunu” kaydetti.

Ulusal Güvenlik Konseyi eski Başkanı Yaakov Amidror “İsrail'in Hizbullah'ın kabiliyetlerini yok etmeye başlamaya yakın bile olmadığını” söyledi. “Tel Aviv'in Hizbullah'ı yenmekten ya da kabiliyetlerini elinden almaktan çok ama çok uzak olduğunu” da sözlerine ekledi.

Emekli General Gershon Hacohen ise Hizbullah'a karşı savaşın “uzun ve karmaşık” olduğunu teyit ederek direniş örgütünün “İsrail'i tüketmeye devam etme kabiliyetine” sahip olduğunu vurguladı. Hareketin “yıpratma stratejisini sürdürmek” için gerekli olan her türlü mühimmata sahip olduğunu kaydetti.

Israel Hayom kuzeyin hala bombalandığına dikkat çekerek şu soruları sordu: “Hizbullah ortadan kaldırıldı mı? Teslim olacak mı?” Buna cevabın “hayır olduğunu herkes biliyor” diye ekledi. Kanal 14, Hizbullah'ın “İsrail ordusunun operasyonlarına rağmen Tel Aviv'i vurabileceğini ayrıca İsrail hava sahasını, elektrik santrallerini ve hava kuvvetleri üslerini felç edebileceğini” bildirdi.

Hizbullah'ın salı günkü saldırılarından en çok etkilenen kent Kiryat Şimona oldu, 24 Eylül.

'İRAN'A TUZAK KURULUYOR'

İran, Gazze'de İsrail'in işlediği savaş ve soykırım suçlarının Lübnan'da da yaşanmaması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) duruma müdahalesini talep ettiğini bildirdi. İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan ise İsrail'i Orta Doğu'da daha geniş çaplı bir savaşa girişmekle ve ülkesini bu çatışmaya sürüklemek için "tuzak" kurmakla suçladı. İsrail için "Bizi gitmek istemediğimiz bir noktaya çekiyorlar." dedi.

Çin Dışişleri Bakanlığı, Pekin'in Lübnan'ın egemenliğini ve güvenliğini koruma konusunda güçlü desteğini vurguladı ve İsrail'in büyük çaplı hava saldırıları başlatmasının ardından yaşanan ihlalleri şiddetle kınadı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, "Barış yolu ülkelerden birinin tekelinde ve şu ana kadar herhangi bir başarıdan söz edilemiyor. Halihazırda herhangi bir olasılık da belirleyemiyoruz. Bu da muhtemelen durumu daha da potansiyel olarak tehlikeli hale getiriyor." dedi.

Lübnan sınırına 100 km. mesafede bulununan Batı Şeria'daki Demir Kubbe bataryası da füzelerden nasibi aldı.

TEPKİ VAR AMA...

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Mısır ve G7 ülkeleri saldırılarda yaşananlardan ayrıca artan şiddet eğilimi ile çatışmanın etkisinden endişe duyduklarını belirtti. Katar, İsrail'i kınadı. Avrupa Birliği Dış Politika Şefi Josep Borrell, tırmanışın tehlikeli ve oldukça endişe verici olduğunu belirterek şöyle devam etti: "Bunu durdurmak için hâlâ çalışıyoruz ama en kötü beklentilerimiz gerçeğe dönüştü."

Binyamin Netanyahu, Lübnanlıların evlerini terk etmeleri gerektiğini öne sürerek, saldırılar sona erdiğinde "güven içinde geri dönebileceklerini" savundu.

Netanyahu, "Kuzeydeki güvenlik dengesini, güç dengesini değiştireceğimize söz verdim. Yaptığımız şey de tam olarak bu." iddiasında bulundu. Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, "Hizbullah'a dinlenme süresi vermek yasaktır, Lübnan'daki saldırı operasyonlarını hızlandıracağız" dedi.

YENİ SALDIRI GRUBU YENİ ASKER

Pentagon, artan tansiyonu gerekçe göstererek, Batı Asya'ya yeni birlikler konuşlandıracağını duyurdu. Savunma Bakanlığı Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, ek kuvvetlerin sayısı veya ne yapmakla görevlendirilecekleri konusunda hiçbir ayrıntı vermedi. ABD'nin şu anda bölgede yaklaşık 40 bin askeri bulunuyor.

Ayrıca USS Truman uçak gemisi, iki muhrip ve bir kruvazör Virginia eyaletinden Akdeniz'e doğru yola çıktı. ABD'nin, tansiyonun daha da yükselmesi durumunda hem USS Truman'ı hem de Umman Körfezi'nde bulunan USS Abraham Lincoln uçak gemisini civarda tutması bekleniyor.

KARAKİ BİLMECESİ ÇÖZÜLDÜ

İsrail, Beyrut'a düzenlediği hava saldırısının Hizbullah Komutanı Ali Karaki'yi hedef aldığını savundu. Pazartesi akşam saatlerinde Karaki'nin durumu hakkında çok sayıda söylenti yayılırken Hizbullah, Komutan'ın “Allah'ın izniyle sağlık ve sıhhatinin yerinde olduğunu ve güvenli bir yere taşındığını" açıkladı.

KUZEYDOĞUDAN GELECEKLER

Iraklı direniş grupları pazartesi günü bir araya gelerek iki çok önemli karar aldı. Ketaib Hizbullah, el-Nuceba, Ensarullah el-Avfiya, İmam Ali ve Seyyid el-Şüheda'nın katıldığı zirvede varılan anlaşmaya göre;

- İsrail'in kara işgali durumunda Hizbullah ile birlikte doğrudan savaşa girilecek. Hem savaşçı hem de silah desteği sağlanacak.

- Irak ve Suriye toprakları içinden saldırıları sürdürülecek. İsrail'e destek sağlayan her tarafa karşı, özellikle Irak ve Suriye'deki Amerikan üslerine yönelik olarak, çatışmanın kapsamı giderek genişletilecek.

'VİETNAM'A GİRELİM DEMEK GİBİ'

Wall Street Journal'a (WSJ) göre Lübnan'a olası bir kara harekatı İsrail'i daha önce 2006'da çıkmaza girdiği durumla karşı karşıya bırakacak. Gazete, böyle bir durumda güney Lübnan'ın İsrail için “bir bataklığa dönüşeceğini” yazdı. Washington'daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde kıdemli bir araştırmacı olan Daniel Byman, “Kara harekatı, 80‘lerde ABD'de Vietnam'a geri dönelim demek gibi bir şey.” dedi.

Gazeteye göre kara harekatı olursa “İsrail o zaman Hizbullah'ın topraklarında savaşacak ve teknoloji ve istihbarat alanındaki avantajları belirleyici faktör olmayacak.” WSJ, Hizbullah'ın işgal durumunda, İsrail'in ilerleyişi karşısında kullanabileceği “devasa bir cephaneliğine” sahip olduğunu belirtiyor. Gazete bu bağlamda Lübnan Direnişi'nin elindeki Almas tanksavar güdümlü füzelere dikkat çekiyor ve iki konuyu hatırlatıyor: Almas, ABD ürünü Javelin'lere eş ve 2006'daki hezimette Hizbullah'ın elinde bu teknoloji yoktu.

Sonraki Haber