‘Hizbullah kara savaşına hazır’

Çokça tartışılan İsrail’in Lübnan’a karşı kara işgalinin başladığı belirtildi. Hizbullah’ın ikinci lideri olan Naim Kasım da yaptığı açıklamada İsrail’in saldırısına karşı hazırlıklı olduklarını belirtti. 2006’da yaşanan yenilgi tecrübesi sonrası İsrail’de kara harekatı tartışmaları var

İsrail işgal ordusu önceki gece Lübnan’a karşı “sınırlı operasyona” (işgal) başladığını duyurdu. İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunun, Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun kara saldırılarına başladığını belirtti. Kara saldırılarına hava kuvvetleri ile topçu birliklerinin de eşlik ettiği aktarılan açıklamada, "Kuzeyin Okları Operasyonu" adlı işgalin Gazze'deki çatışmalara paralel olarak ve yapılan durum değerlendirmesine göre sürdürüleceği ifade edildi.
Hizbullah’ın ikinci ismi olarak bilinen Naim Kasım da önceki gün açıklamalarda bulundu. Yeni Genel Sekreteri kısa sürede seçeceklerini belirten Kasım, Hizbullah’ın İsrail’in kara saldırısına karşı öncesinden hazırlık yaptığını vurguladı.

NASRALLAH’IN BELİRLEDİĞİ ALTERNATİF PLANLAR

Naim Kasım, Hizbullah’ın yapısında herhangi bir liderin yaralandığında ya da şehit olduğunda yerine gelecek lider yardımcıları ve yedeklerin bulunduğunu söyledi. Nasrallah'ın bireyler ve yedek liderler için belirlediği alternatif planların takip edildiğini ve herkesin sahada bulunduğunu belirten Kasım, "Komuta ve kontrol sisteminin Nasrallah’ın yolunu takip edeceğini söyledi. Aynı hassasiyetle Nasrallah’ın kurduğu organize yapının bir sonucu olarak çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Kasım, “Alternatif liderler için belirlediğiniz alternatif planlarla ilgileniyoruz ve herkes sahada hazır bulunuyor. Birçok liderin kaybına, sivillere yönelik saldırılara ve büyük fedakarlıklara rağmen pozisyonlarımızdan bir milim bile geri adım atmayacağız ve Filistin'i desteklemeye, Lübnan ve halkını savunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

‘OPERASYONLAR DEVAM EDİYOR’

Bu bağlamda Kasım, "Sayın Nasrallah'ın öldürülmesinden sonra direniş operasyonlarının aynı hızda ve daha fazla devam ettiğine" işaret ederek, "Savaş uzun ve seçenekler açık, her türlü olasılıkla yüzleşmeye hazırız ve bu savaştan zaferle çıkacağız." dedi. Aynı bağlamda, Hizbullah'ın "İsraillilerin karadan girmesi halinde her türlü olasılığa karşı koyacağını" vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Hazırlıklarımızı yaptık ve İsrailli düşmanın hedeflerine ulaşamayacağından ve bizim zaferle çıkacağımızdan eminiz. Hizbullah’ın yaptığı, savaşı sürdürme planının bir parçası olarak, çizilen tahmin ve planlara ve sahanın gerektirdiklerine göre asgari olanıdır."

Kasım, zor görevlerde ayakta duran bu büyük halkın şimdi de ayakta durduğunu ve 2006'da İsrail düşmanına karşı kazandıkları gibi kazanacakları sözünü verdi.

‘ASKERİ ZAFERİ SERAPTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL’

İsrailli yazar Uzi Baram, Haaretz gazetesinde dün kaleme aldığı yazısında, Lübnan’a yapılacak saldırının askeri bir zafer getiremeyeceğini belirtti. Hizbullah liderliğine yapılan suikastların bir başarı olduğunu kabul eden Baram, askeri alanda yaşananların İsrail’in uluslararası diplomatik konumunu olumsuz anlamda etkileyeceğini söyledi. Amerikan yönetiminin topyekûn bir savaştan korktuğunun açık olduğunu vurgulayan İsrailli yazar, “Genel anlamda bunu istemiyor özellikle de ulusal seçimler öncesinde. Şu anda seçim öncesinde net bir kazanan yok ama Netanyahu yönetime itaatsizlik ederse Donald Trump onu kağıttan kaplan olarak gösterip ABD'yi topyekûn bir savaşa itebilir. Ve ABD karşısında kağıttan kaplan olarak gösterilen her kim olursa olsun, kendisini İsrail'i savaş yalanları için görevlendirecek karşıt bir yönetimle karşı karşıya bulabilir. Trump'ın zaferi bile askeri kararlar almak üzere harekete geçmeye istekli bir yönetimin habercisi değildir.” ifadelerini kullandı.

Hiçbir askeri başarının İsrail’in nesnel durumunu değiştirmeyeceğinin altını çizen Baram, “Ekonomik durumumuz, uluslararası solun bize savaş açtığına inanan ve derecelendirme şirketi Moody's'i doğrudan temsil eden bir maliye bakanına değil, düzgün bir maliye bakanına ihtiyaç duymaktadır. Suudi Arabistan'ın öncülüğünde Sünni devletlerle bölgesel bir düzenleme için hala umudumuz var. Bu boş bir umut değil, ancak İsrail'in Filistin meselesine ilişkin tutumunun bütünüyle değişmesini gerektiriyor.” yorumunu yaptı.

‘BİR İLİZYON İÇİNDEYİZ’

Bir başka Haaretz yazarı Yagil Levy de İsrail’in Savaşlararsı Savaş stratejisinin 7 Ekim’le tersine döndüğünü belirterek yeni sürecin aklı selim yönetilmediğini vurguladı. “İsrail Güvenlik Bakış Açısını Değiştirdi ve Şimdi Kendisini Tehlikeli Bir Yanılsamanın İçinde Buluyor” yazısında İsrail’in savaş stratejisinin neredeyse tamamının kamuoyunun radarı altında ve kapsamlı bir stratejik tartışma olmaksızın yapıldığının altını çizen Levy, “Başlatılmış bir adıma geçiş döngüsel bir süreçten beslendi. Benjamin Netanyahu dönemindeki siyasi yaklaşım - askeri çatışmaları diplomatik yollarla çözmeye çalışmaktan kaçınmak - orduyu savaştan kaçınmak ve muharip birlikleri riske maruz bırakmamak için teknolojik araçlar geliştirmeye teşvik etti. Savaşlar Arası Savaş taktiksel sonuçlar verdiği sürece, politikacılar üzerindeki diplomasiye başvurma baskısı azaldı ve ordu savaşa hız vermeye teşvik edildi.” değerlendirmesinde bulundu. 7 Ekim'de bu döngünün kırıldığını belirten İsrailli yazar, “İsrail'in çatışmayı sürekli olarak yönetebileceği yanılsamasının başarısızlığı ortaya çıktı.” dedi.

‘Mossad karargahı vuruldu’

Hizbullah dün yaptığı operasyonlara dair açıklama yayınladı. Sivillerin hedef alınmasına ve düşman tarafından yapılan katliamlara karşılık olarak 8200 askeri istihbarat biriminin Galilut üssüne ve Tel Aviv banliyölerindeki İsrail Mossad karargahına Fadi 4 füzelerinin fırlatıldığını duyurdu.

Açıklamada, Galilut'un ve Tel Aviv'deki Mossad karargahının bombalanmasının, Lübnan'ı ve halkını savunmak için Hayber operasyonları dizisinin bir parçası olduğu belirtildi.

Lübnan'dan işgal altındaki Filistin topraklarına atılan roketlerin ardından İsrail medyası "Hizbullah'ın henüz son sözünü söylemediği açık" dedi ve "Hizbullah'ın hala İsrail'e fırlatma kabiliyetine sahip olduğunu" vurguladı. Kanal 12, Lübnan'dan şimdiye kadar 50 fırlatmadan bahsetti ve bunların sonuncusu milyonlarca İsrailliyi sığınaklara getiren merkezi bölgeyi hedef aldı.

Sonraki Haber