Hollanda'da çiftçilerin zaferi

1980’li yıllardan itibaren kabul görmeye ve dünya genelinde etkili olmaya başlayan neoliberal ekonomi politikaları, ülkelere göre farklılıkları olsa da en belirgin uygulamaları İngiltere ve ABD’de olmuştur.

Ekonominin yabancı sermayeye açılmasını esas alan neoliberal ekonomi politikalarının can çekiştirdiği ülkelerden birinin de Hollanda olduğu ortaya çıktı.

1980’lerin başlarından itibaren İngiltere’de Margaret Thatcher ve ABD’de Ronald Reagan yönetiminin başını çektiği neoliberal ekonomi politikalarını benimseyen Hollanda, 15 Mart 2023 tarihinde düzenlenen 'Eyalet Meclisi ve Senato' seçimlerinde bunun bedelini çok ağır ödedi.

Hükümetin azot planına tepki amacıyla 1 Kasım 2019 tarihinde tarım gazetecisi Caroline van der Plas önderliğinde kurulan Çiftçi-Vatandaş Hareketi (Boer Burger Beweging, BBB), oyların yüzde 18’ini alarak ezici bir üstünlük elde etti.

Yaklaşık 13,3 milyon seçmenin bulunduğu Hollanda’da seçimlere katılım yüzde 61 düzeyinde gerçekleşti.

Ülke genelindeki çiftçi protestolarına öncülük eden ve Çiftçi-Vatandaş Hareketi (BBB) Başkanı Caroline van der Plas, seçim sonuçlarını, "Bu normal değil, bunu hiç beklemiyordum, asıl mesele çiftçilerin bir geleceği olmalı" diye değerlendirdi.

HÜKÜMET ORTAKLARI HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI

Seçimlerde partisinin oyları düşen ve senatoda 2 sandalye kaybeden Başbakan Mark Rutte ise, "İstediğimiz sonuç bu değildi. Taşrada üzerimize düşen sorumluluğu almaya hazırız" dedi.

Ülkenin köklü partilerinden koalisyon ortağı merkez sağ Hristiyan Demokrat Parti (CDA) lideri ve Dışişleri Bakanı Wopke Hoekstra, seçim sonuçlarını, "Son derece acı bir ilaç" olarak değerlendirdi. Senatoda 6 sandalye kaybeden hükümet ortağı liberal eğilimli Demokratlar 66 Partisi (D66) lideri ve Başbakan Yardımcısı Sigrid Kaag, BBB’nin başarısını kutlayarak, "İdeallerimizi savunmaya ve ilerici gündemi uygulamaya devam edeceğiz" dedi.

Sonraki Haber