Hollanda’da her 10 haneden biri geçim sıkıntısı içinde

Hollanda’da 5 bin haneyle yapılan bir araştırmada çarpıcı bulgular elde edildi. Deloitte, ING, Ulusal Bütçe Bilgilendirme Enstitüsü (Nibud) ve Leiden Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, Hollanda’da hanelerin yarısının mali açıdan zor durumda kaldığı ve uzun vadede tüm faturalarını ödeyememe riskiyle karşı karşıya olduğu tespit edildi. Katılımcılara; para biriktirme konusundaki tutum, davranış ve duygularının yanı sıra borçlanma, gelir, gider ve önümüzdeki döneme ait finansal planlarıyla ilgili soruların yöneltildiği ankette, hanelerin uzun vadede plan yapmakta zorluk yaşadığı ortaya çıktı. Özellikle orta ve yüksek gelirli hanelerde bu sorunun sık yaşandığının belirtildiği araştırmadaki en çarpıcı sonuç, her 10 haneden neredeyse birinin geçimini sağlayamaması. Gereken ödemeleri yapmakta zorlanan bu haneler, geçimlerini sağlamak için ya borca giriyor ya da birikimlerini kullanıyor. Öte yandan araştırmada, tüm hanelerin neredeyse üçte birinden fazlasının tüm faturalarını ödemekte zorluk çektiği tespit edildi. Üç büyük şehirde diğer bölgelere kıyasla finansal sağlığın nispeten daha düşük olması, öne çıkan bulgular arasında yer aldı. Amsterdam, Rotterdam ve Den Haag’da özellikle gençler ve serbest meslek sahipleri gibi kişisel koşullar nedeniyle mali açıdan savunmasız pozisyona düşme riski taşıyan kişilerin sayısının, Hollanda’nın diğer şehirlerine kıyasla daha fazla olduğu da bildirildi.

EKONOMİK KRİZ DERİNLEŞEBİLİR

Araştırmada elde edilen çarpıcı sonuçlardan biri de Hollanda’daki ailelerin yüzde 73’ünün düştükleri ekonomik bunalımın içinden çıkamıyor olmaları. Bu durum, geçtiğimiz yıllarda yaşanan ekonomik krizleri hatırlattı. 2008 yılından bu yana farklı krizlerle boğuşan birçok Avrupa Birliği ülkesinin durumu, Kovid-19 salgınıyla birlikte daha da çetinleşti. Özellikle Güney Avrupa ülkelerinde yaşanan kriz karşısında varlıklı ülkeler, borç batağına karşı “kemer sıkma” politikaları önermişti. Aralarında Hollanda’nın da olduğu birçok ülkeyse kemerleri sıkmak yerine “finansal krizi” yatıştırma politikalarına yöneldi. Bu kapsamda Hollanda hükûmeti, işsizlere ve dar gelirlilere “sosyal ödenek” adı altında barınabilmeleri için belirli ödenekler ödedi. Ülke ekonomisini canlı tutmak için vatandaşlar tüketime teşvik edildi. Ancak salgınla gelen talep yetersizliği, Hollanda’ya yeni teşvikler sunma zorunluluğunu dayattı. Krizin yatıştırılması durumunda Hollanda’nın sosyal ödenekleri yeniden azaltması bekleniyor.