Hollanda’da yazdırılan Bozkurt kitapları ve Merih Demiral

Milli futbolcumuz Merih Demiral'in bozkurt işareti Avrupa'da hala tartışılıyor. Türkiye'de milliyetçiliği Hitler faşizmiyle bir gören bile var! Terör örgütlerini baş tacı eden Batılı devletler, bozkurttan ya da milliyetçilikten neden rahatsız? Gelin geçmişe bakalım...

Merih Demiral

Avrupa Futbol Şampiyonası arkasında birçok tartışılacak konu bırakarak sona erdi. Milli futbolcumuz Merih Demiral'ın, Avusturya'ya attığı goller sonrası yaptığı bozkurt işareti içimizdeki Atlantikçilerin ve Batı’nın çirkin yüzünü bir kez daha göstermesine neden oldu.

Ülkemize yönelik kanlı eylemler düzenleyen, terör örgütlerini baş tacı eden Batılı devletler ve içimizdeki piyonları, Merih Demiral'ın bozkurt işaretini ırkçılık olarak lanse edip Türkiye’ye yönelik algı operasyonuna girişti.

BATI’NIN ÇİRKİN YÜZÜ GENETİK KODLARINDA GİZLİDİR

Batı’nın çirkin yüzünü anlamak göründüğü gibi kolay değildir. "Batılı dilinin arkasını göstermez. Yüzüne güler, dostça görünür ve arkanı dönünce sırtından hançerler." Batılı, ırkçı ve soykırımcı geçmişini örtmek için kendisine sürekli ortak arar. “Düşmanımın düşmanı, has dostumdur” dercesine ülkemize yönelik kanlı eylemler düzenleyen, terör örgütlerini baş tacı ederek çıkarları için kullanır.

Batılıların, ülkemize yönelik algı operasyonu yeni değildir. Bu algı operasyonlarını daha iyi anlamak için tarih kitaplarının tozlu sayfalarına tekrar bir göz atmamız yeterlidir. 1

2 Eylül 1980 tarihinde ülkemizde gerçekleştirilen Amerikancı darbe sonucu soluğu Batılı devletlerde alan ‘sözde solcular,' Batılı dostlarına yaranmak için ağızlarındaki renkli biberon ile 'Uyum Emlakçısı' kılığına bürünerek ülkemize yönelik algı operasyonunu başlatan başlıca müteahhitlerdir.

HOLLANDA’DAN BİRKAÇ ÖRNEK

1977 yılında, "Bozkurtları Durdurun Komitesi" (Comité Stop de Grijze Wolven) tarafından yazılan/yazdırılan 146 sayfalık 'Bozkurtları Durdurun' konulu kitap Rotterdam'daki Kızıl Şafak Vakfı (Stichting Rode Morgen, Rotterdam) aracılığı ile piyasaya sürüldü.

Bozkurtları Durdurun! (Stop de grijze wolven!)" adlı kitabın kapağı

(En alttaki yazı) "Aşırı Türk sağı (Turks extreem-rechts)"

1997 yılında ise “Bozkurtlar: Türk Aşırı Sağı'nın Araştırılması” isimli kitap Hollandalı gazeteci Stella Braam ve Türkiye doğumlu Mehmet Ülger tarafından yaz(dır)ıldı. Mehmet Ülger, 'Uyum Emlakçısı' kılığına bürünerek bozkurt işaretini ırkçılık olarak lanse eden başlıca isimlerden biri oldu.

Söz konusu Türklere ve Türkiye’ye karşı düşmanlık olunca Batı etki ajanlarını ve devşirmelerini sürekli olarak besledi ve yönlendirdi.

"Bozkurtlar: Türk Aşırı Sağı'nın Araştırılması" isimli kitap

Dilan Yeşilgöz’ün babası Yücel Yeşilgöz ve Utrecht Üniversitesi Willem Pompe Enstitüsüden Prof. Dr. Frank Bovenkerk 1998 yılında "Türkiye'nin Mafyası" (De Mafia van Turkije) adlı sözde bilimsel bir kitap derledi. Kitapta kapak resmi olarak Türk Bayrağı kullanıldı. Kitap Hollanda medyası tarafından allanıp pullandı, boy boy reklamı yapıldı ama başarılı olamadı. Türkler ve Türkiye üzerinde oluşturulmak istenen kötü algı operasyonu başarısız oldu.

1998 yılında yazılan "Türkiye'nin Mafyası" adlı kitap

YÜCEL YEŞİLGÖZ ‘İŞ’ PEŞİNDE

Kitap toplumda istediği etkiyi uyandıramadı ama Yücel Yeşilgöz’ün medyada yer tutmasına vesile oldu. O dönemlerde Hollanda makamlarının önünde el ovuşturarak verilecek her göreve hazır olduğunu her fırsatta dile getiren Yücel Yeşilgöz Hollanda basınında demeçler vererek yer buldu. Gündemde kalabilmek için her yolu deneyen Yeşilgöz muradına ermişti.

Yücel Yeşilgöz, 4 Ocak 2001’de Trouw gazetesine verdiği demeçte Türkler için Danışma Kurulu (Inspraak Orgaan Turken-IOT) ve Çok Kültürlü Toplum Enstitüsü FORUM’u Hollanda hükümetinin güvenilmez danışma organları olarak nitelendirdi. Yeşilgöz’ün Hollanda'nın azınlıklar politikasını başarısız bulan beyanatları o günlerde sert tartışmalara yol açmıştı. Yücel Yeşilgöz o demecinde, Türkler için Danışma Kurulu'nu (IOT) "Bozkurtların etkisi altında" olmakla suçladı. Günümüzde Rotterdam Belediye Başkanlığı görevini sürdüren dönemin FORUM Müdürü Ahmed Aboutaleb’i de hedef alan Yeşilgöz Aboutaleb için, “Fas kralının danışmanıdır ve Hollanda'da İslami yasaların uygulanmasını istemektedir” ifadelerini kullanmıştı.

"Türkiye'nin Mafyası" adlı kitabın yazarları (1998), Hollandalı akıl hocası Frank Bovenkerk ve Yücel Yeşilgöz (sağda)

Yeşilgöz’ün amacı bu kişi ve kurumları devre dışı bırakarak kendisini daha iyi bir 'Uyum Emlakçısı' olarak pazarlamak ve ‘iş’ kapmaktı.

TÜRKLERİ SOYKIRIMCI İLAN EDEN KALEMŞÖR

Zihni Özdil isimli bir kişi Elsevier Weekblad (EW) adlı haftalık dergide, “Neredeyse inattan bozkurt selamı verecektim” başlıklı bir yazı kaleme aldı. (6 Temmuz 2024) Melih Demiral’ın bozkurt işareti yapmasına atıfta bulunan Özdil’in bozkurt işareti üzerinden Türklere ve Türkiye’ye yönelik inceden inceye bir psikolojik savaş metni dokuması ise dikkat çekiciydi.

Zihni Özdil yazısında, “Türk futbolcu Merih Demiral, Avusturya'ya attığı golün ardından bozkurt selamı verdi. Buna bir nevi Hitler selamının Türkçe karşılığı diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Zihni Özdil Hollandalı Türklerin yakından tanıdığı bir isim. Özdil, 2018 yılında, Hollanda Parlamentosunda 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarını “soykırım” olarak tanıyan skandal karara imza atan 5 Türk kökenli milletvekilinden biri.

‘BOZKURT İŞARETİNE HİTLER SELAMI İLE AYNI ANLAM VERİLMELİDİR’

Kalemini toplumumuza ve ülkemize karşı oynatan bir başka kalemşör ise Hülya Aydoğan. Hollanda’da “İthal Gelin ve Mehmet'in Çöküşü” kitabıyla tanınan bu kişi BNNVARA isimli internet sitesindeki köşesinde “Bozkurt işaretine Hitler selamı ile aynı anlam verilmelidir” başlıklı bir yazı yazdı. (4 Temmuz 2024)

‘BOZKURT SELAMI NEDEN BU KADAR TARTIŞMALIDIR?’

RTL İnternet haber sitesi de bozkurt tartışmasına geniş yer ayırdı. “Türk futbolcu açığa alındı. Bozkurtlar kimdir ve Bozkurt selamı neden bu kadar tartışmalıdır?” sorusuna yanıt arayan site Leiden Üniversitesi Türkoloji bölümünden Petra de Bruijn ve Alp Yenen’in bilgisine başvurmuş. Petra de Bruijn ve Alp Yenen’in konuya ilişkin yanıtları Batılı zihniyeti tatmin etmeye dönük olmuş. Bu ‘akademisyenler’in Türkiye düşmanı Prof. Dr. Erich-Jan Zürcher’in öğrencileri olduğunu düşünürsek şaşıracak pek de bir durum yok.

SONUÇ

Tarihsel süreci kavramak için çok okuyup araştırarak, oturup düşünmek gerek. Hız ivmesindeyken oturup düşünmek oldukça zordur.

Milli futbolcumuz Merih Demiral'ın yaptığı bozkurt işareti ile “fay hatları” tamamen kırıldı. Kırılan fay hatlarının beraberinde getirdiği artçı şoklar birazcık sürecek gibi görünüyor.

Batılı emperyalistler, Türkleri yenmenin tek çaresini Türkleri bölüp-parçalamak, Türkleri Türklere karşı kullanmak olarak görüyor. Emperyalizmin bu stratejisini görüyorsak ne mutlu bizlere. Dışarıdaki düşmanın adı belli, önemli olan içimizdeki işbirlikçi hainleri gözden kaçırmamak, ihanete göz yummamak.

İyi ki varsın, çok yaşa sevgili Melih Demiral! Ne mutlu size Bizim Çocuklar. Milli Şahlanışı yükselttiniz. Milletimizin bir yumruk gibi bir ve bölünmez olduğunu dosta düşmana gösterdiniz.

Sonraki Haber