Hollanda'nın yaptığı seçime Avrupa Birliği'nin ne tepki vereceği merak konusu...
Aşırı sağcı ve İslam karşıtı söylemleriyle tanınan Geert Wilders'ın Özgürlük Partisi (PVV) Hollanda seçimlerde 35 milletvekilliği kazanarak birinci oldu. Sol blok 25 koltukla geride kalırken, merkez sağ parti 24 koltuk elde etti. Sonuçların Brüksel'de nasıl karşılanacağı merak ediliyor.
Wilders'ın zaferinin, Avrupa Birliği'nin beşinci büyük ekonomisine karşı Brüksel'de birtakım çekincelere yola açabileceği kaydedildi. Bilindiği üzere Wilders'in partisi PVV, Hollanda'nın AB üyeliği konusunda bir referandum yapma sözü vermişti.
Hollandalı kaynaklarda, seçim zaferine rağmen, Wilders'ın geniş bir koalisyon için gerekli desteği nasıl sağlayabileceğinin belirsiz olduğu ifade edildi. Wilders, coşkulu destekçilerine hitaben "Partilerle anlaşma aramak zorunda kalacağız" dedi ve ekledi: "PVV artık göz ardı edilemez."
'KOALİSYON KOLAY OLMAYACAK'
Diğer üç büyük partinin liderleri daha önce PVV önderliğinde bir koalisyonda bulunmayı reddetmişti. Ancak çıkış anketine göre New Social Contract partisinin lideri Pieter Omtzigt, pozisyonunu hafifçe yumuşatmış gibi görünerek "uygun olduğunu" belirtse de koalisyon görüşmelerinin "kolay olmayacağını" da belirtti.
SERT GÖÇMEN POLİTİKALARI
Wilders'in kampanyanın ana teması göçmenler üzerineydi. 60 yaşındaki siyasetçinin, ülke sınırlarını kapatma ve yasa dışı göçmenleri sınır dışı etme gibi sert politikaları, Hollandalı seçmenlerde karşılık buldu. Wilders, "Hollandalılar, ülkelerini geri alabileceğini ve sığınmacı ve göçmen dalgasının azaltılabileceğini umuyor." dedi.
'DİĞER PARTİLER YANLIŞ BİR YOL İZLEDİ'
France 24'e konuşan Clingendael Enstitüsü'nden Diederick van Wijk, "Wilders'ın ezici zaferi" sonrasında Hollanda'nın şimdi "bilinmeyen bir bölgeye" girdiğini söyledi. Bazı diğer partilerin göçmenler konusunu seçim sürecinin odak noktası haline getirmesi, “PVV'nin elini güçlendirdi, bu stratejik bir hataydı.” ifalerini kullandı.